hesabın var mı? giriş yap

  • duyarlılığın boku çıkarılan durum. twitter'da gücü yetmeyen burada başlık açıp destek kasmasın be abi. sözlüğü bellediniz de burası sizin kişisel ordunuz değil, kendi duyarınızı kendiniz kasın.

  • yaralı parmağa işe desen, insanlık için bir fidan dik desen, aç bir çocuk doyur desen gelmez. ama o heykel protesto edilmezse biteriz yanarız kül oluruz. kimseye yaşından ötürü saygı duymak zorunda değilim.

    sözlük ya burası ondan bir de tanım olmalı: yaşadığı yeri bitirmiş izmir'i de bitirmeye çalışan 98 yaşındaki çember sakallı insan.

    edit: rehber köpekler derneği kurulmuştur. bu dernek türkiye'de ender olan iyi olaylardan biri olabilir. lütfen öğreniniz.

    (bkz: rehber köpekler derneği)
    entry linki
    #60468430

  • ölüm oranına göre tarihin en ölümcül savaşı mö 216'daki yapılan cannae muharebesi'ymiş ve en iyi ihtimalle %52'lik bir ölüm oranına sahiptir. savaşa katılanların yarısından fazlası ölür ve kayıpların çoğu romalıdır.

    antik kaynaklara göre cannae muharebesi'nde 136.000 asker vardı. roma, 6.000 süvari dahil 86.000 adamla savaştı ve kartacalı hannibal tarafında 10.000 süvari dahil 50.000 adam vardı.

    savaşın sonunda en az 54.000 asker ölmüş olacaktır.

    roma kuvvetleri: 86.000

    kartaca kuvvetleri: 50.000

    roma ölüleri: 49.000–85.000

    kartacalı ölü: 5.000–5.900

    bazı kaynaklar, cannae savaşı'ndan yalnızca 770 romalı'nın sağ çıktığını da iddia etmiştir. bu bilgiye göre savaşta 85.230 romalı ölmüştür. bu sayıya alıp 5.700 ölü kartacalı eklenirse, duyulmamış bir şekilde %66'lık bir ölüm oranına yaklaşılır.

    cannae savaşı, kaydedilen askeri tarihte ilk kez kıskaç hareketinin kullanımına yer verdiği için ünlüdür. hanibal, kendisininkinden çok daha büyük olan roma kuvvetlerini görünüşte zayıf bir pozisyonda hücum etmeye teşvik etmişti. bugün bu askeri manevra çok iyi bilinmesine rağmen o zamanlar yeniydi.

    görsel

    bizdeki hilal taktiği işte.

    hanibal, roma ordusunu kuşattığında kaçma şansları kalmamıştı. kartaca'nın ölüm oranı sadece %10 iken roma'nın ölüm oranı %60 veya daha fazla olmasının nedeni buydu. kartacalılar, savaş kazanıldığında romalı askerleri 10:1 oranında öldürmeyi başarmışlardı.

    cannae muharebesi yenilgisi roma açısından tam bir yıkım olmuştur. roma'nın savaşta kullanılabilir insan kaynaklarının neredeyse yüzde yirmisi erimiştir.

    ikinci dünya savaşı'nda daha fazla asker öldü diyenler haklıdır, burada tek bir muharebeden bahsediyoruz.

  • ders : fluid mechanics
    not : 1

    işin enteresanı 2 sayfa doldurduğum kagıttan nasıl 1 alırım diye hocaya isyan ettim, kağıdı çıkardı gösterdi tepede yazan not 1 değil 0.5 di. insafsiz 0.5 dan 1 vermiş yani bana anlayacağınız.. *

    aynı hocanın olaydan 1 sene sonra yine aynı derste herkese açıklanan notlarıyla birlikte sınav kağıtlarını dağıtıp rezil etme gibi bir girişimi oldu; kağıtlar dağıtıldı 1 tane boşta kağıt kaldı, bu mal kim diye bağırmaya başladı sınıfta..hem en yüksek notu almış hemde ismini yazmayı unutmuş kim bu salak diye geziniyor, kağıdın notu da 75 civarı bir nottu yanlış hatırlamıyorsam. sonra kağıtları sayınca anlaşıldı ki bu pek başarılı profumuz kendi cevap kağıdını okumuş birde kendine 75 vermiş, tarihte böyle bir olay yoktur herhalde...

  • kadınlar her dönemde bu işin çıtasını yüksekte tutmuştur. geçmişte ise bu işin boku çıkmıştır. kadınların eskiden güzelleşmek uğruna ciltlerine sürdükleri şeyler bugün bize abartı gelen bazı şeylerin masum kalmasına sebep oluyor.

    güzelleşmek için neler kullanmamışlar ki?
    arsenik, radyum, cıva, kantaridin , petrol hatta x-ray ışınları...

    agatha christie'nin en sevdiği cinayet silahı arseniğin nasıl güzellik malzemesi haline geldiğine bakalım:

    1851 yılında kaşif ve doktor johann jakob von tschudi, viyana merkezli bir tıp dergisinde bir makale yazdı. makalesinde avusturya'nın steiermark bölgesi sakinlerinden bahsetti. okuyucuları, dağlık alanda, geleneksel ve zorlu koşullarda yaşayan bu insanların diğer insanlardan bir farkı olduğunu öğrendiler: arsenik yemeye düşkün olduklarını.

    bu dönemde arsenik içeren bileşikler hem ilaç hem de korkulan bir zehir olarak yaygın olarak kullanılmaktaydı.

    arsenik bazlı terapötiklerden en ünlülerinden biri 1780'lerde kullanılan ve potasyum arsenit içeren fowler çözeltisi'dir. başlangıçta sırma tedavisi için kullanılan çözelti kısa sürede genel bir tonik ve egzema gibi cilt hastalıkları için tedavi amaçlı kullanılmaya başlandı.

    avusturya'da arsenik yiyenlerin varlığı, arseniğin "faydalı" etkilerine yeniden ilgi uyandırdı. özellikle, steiermark'lıların artan dayanıklılık ve enerji haricinde parıldayan gözleri ve pembe yanakları ile daha iyi bir tene sahip olduklarını anlatan hikayeler büyük bir heyecana neden oldu ve arseniğin insanları güzelleştirebileceği ortaya çıktı.

    aşırı ve sürekli arsenik kullanımının en hafif ihtimalle tahriş edici ve en kötü ihtimalle ölümcül sorunlar yaratabileceği rutin olarak duyurulsa da popülaritesi gün geçtikçe artmıştır.

    arsenik, kılcal damarları genişletip yanaklarda geçici bir sifon etkisi yarattığı için gerçekten de kullananların ciltlerinde kısa süreli faydalar göstermekteydi.

    yaygınlaşan trendin farkına varan birkaç şirket kısa süre içinde arsenik içeren kozmetikler satmaya başladılar. 1890'ların ortalarında tüketiciler "dr james p campbell's safe arsenic complexion wafers" gibi ürünler ve az miktarda arsenik içeren karamelli şekerleri satın alabiliyorlardı. görsel

    görsel
    bu ürünlerin popülaritesi birinci dünya savaşı'ndan hemen sonra azaldı ancak arsenik içeren sabunlar 1930'lu yıllarda halen satıştaydı.

    kaynak: history extra