hesabın var mı? giriş yap

  • hep bir isyan, hep bir özlü sözle gönderme, hep bir 'adam'lık vurgusu içeren instagram paylaşımları ile kendini gösteren arayıp da bulamama hali.

    ara ara kaybolup yeni sevgilileriyle resim paylaşırlar. bir süre sonra o kişi de 'adam' olmadığından ilişki biter ve yine adamlığa gönderme başlar.

    bu adam gölge adam sanırsam.

  • bu okulların bazı bölümleri çok fena isimden yer. mesela brown siyaset biliminde ya da yale mühendislikte çok yüksek dereceli olmasalar da (genelde bu iki bölümün rankingleri 45-50 arasıdır) kendilerinden daha kaliteli başka bölümlerle benzer aday profili -ve bolca para- ararlar. isimlerine çok takılmamak lazım, her bölümün kalitesi kendinedir genelde. mühendis iseniz mit, caltech, ohio state, carnegie mellon daha iyi okullardır, ayrıca batı yakasının pek çok okulu, mesela stanford, uc berkeley ve ucla bu okullarla her alanda yarışır, hatta bazılarına toz bile yuttururlar.

  • güzel bir düzenleme ancak bunun üzerine devletin barınakları geliştirmesi ve hayvan edinebilecek yerler olarak reklam yapması gerekiyor. bu arada açıkçası bireysel olarak hayvanların satılması veya satılmamasi çok umurumda değil, asıl umurumda olan sey bir şekilde o hayvanları alıp, bu ister edinme ister satın alma olsun, sonra sıkıldıklari veya diğer çeşitli sebeplerden sokağa bırakmaları.

    hayvan satın alan insanlar bu hayvanları alırken genellikle yavru ve şirin olduklarını düşündükleri cinsleri alıyor veya sırf çocukları istediği için bir hevesle alıyorlar sonra da büyüdü bu artık ne yapacağız ki deyip sokağa atıyor ki bence bu çok aşağılık bir durum. bunun sonucunda da iki durum ortaya çıkıyor; ilki sokaklarda artan hayvan nüfusu, ikincisi ise eve alışan kedinin sokağa kolayca adapte olamayıp ölmesi.

    artık yeni uygulama ile sadece gerçekten bir dost sahibi olmak isteyenler uğraşıp alacaktır diye düşünüyorum.

    not: 3 kedili spor

  • bence en iğrençleri salçalı (''salça kaynatıyorum, salçalandım, taze salça aldık'' vb) ve kan ağlamalı (''anavatan kan ağlıyor, kıbrıs kan ağlıyor, her yer kan ağlıyor'' vb) olanlardır.
    kusucam bi gün birisinin suratına. böyle iğrenç tabirler olur mu allah aşkına...

    vampirli bir fıkra vardı, biz lisedeyken çok anlatılırdı. hatırladığım kadarıyla şöyleydi;
    vampirlerin takıldığı bir bar var. her giren vampir, barmene diyor ''barmen bana koca bir bardak kan'' barmen veriyor. herkesin keyfi yerinde.
    sonra vampirin birisi, ''barmen bana bir bardak sıcak su'' diyor. herkes şaşırıyor. vampir dediğin kan içer sonuçta. ''hayırdır?'' diyorlar. bizim vampir cebinden kullanılmış bir ped çıkarıyor ve ''ben sallama içeceğim'' diyor.
    böyle tabirleri ne zaman duysam, aklıma bu iğrenç ötesi fıkra gelir.

    ya bence insanlar regl olduklarını söylemek zorunda değiller. gerçekten yani. kimse bilmek zorunda değil. saklanması gerekiyor demiyorum. ama bilinmesi de gerekmiyor. mutlaka söyleyeceksen ve regl oldum diyemiyorsan, ''hasta oldum'' falan de bari en azından. insanı vatandan, salçadan soğutmayın gözünüzü seveyim ya. içim kalktı yine.

  • baslik icinde helva diye aradim mâmafih bulamadim.. bu diziye dair boyle diyalogun es gecilmesi ve deneysiz bir kimya dusunulemez.

    d: doktor
    m : memnun

    d : bunu size alistira alistira soylemem lazim ama.. 2 hafta omrunuz kaldi memnun bey..
    m : yok mudur bir caresi doktor bey??
    d : maalesef, tibbin bu konuda yapabilecegi birsey kalmadi.. kader iste..
    m : o elinizdeki nedir doktor.. recete mi yoksa??
    d : hayir. helva tarifi..