hesabın var mı? giriş yap

  • sen yaptığın o terbiyesiz hareketten ötürü üzgün ve pişman değilsin, hareketinin doğurduğu sonuçlardan üzgünsün.

  • o zaman bağlı bulundukları sendikaya iş sözleşmesi düzenlemesi yaptıracaklar

    saat 23:50 - 00:20 arasında getir sistemi kapatılsın diye madde koyacaklar

    insanlar sizin mesai bitiş zamanınızı mı takip edecek

  • sonbaharı seven insan.
    ben severim. evi sevmekle ilgili olabilir mi acaba? böyle havalarda peluş terlikler, pijamalar, sıcak çikolata, çay ya da nescafe ve kitap, dergi, gazeteler vardır. ben de bunu çok seviyorum işte.

  • "sanırım evrene yolladığım tüm mesajlar kenan evren'e gidiyor. darbe üstüne darbe yiyorum resmen"

  • http://haber.sol.org.tr/…emir-guler/iki-park-149500

    aydemir güler'in ankara'daki ikinci saldırıyı da tak'ın üstlenmesinden sonra yazdığı "iki park" başlıklı köşe yazısındaki haklı cümledir. hatırlarsınız ki bir önceki saldırıyı da tak üstlendikten sonra kck saldırıyı siyasal olarak sahiplenmiş ve ardından hdp sus pus olmuştu.

    "pkk'ye katılan sol yapılar bitmiştir. aynı şey, ikide bir dönüp “bizim dışımızda solculuk yapacak bir alan yok, sol biziz” diye tekrarlayan hdp için de geçerlidir. “hdp solu” güven park önünde bitmiştir. o gözyaşı damlalarının altından kalkamazsınız. bazı yanlışlar solun yapabileceği yanlışlar değildir. giderseniz, geri gelemezsiniz."

  • asıl olması gereken başlık;

    osmanlı imparatorluğu döneminde çin'den yayılan salgın hastalıklara karşı alınan tedbirler.

    1351'de çin'de kızıl türban isyanı başlamış, çin'i yöneten moğol yuan hanedanı yaklaşık yirmi yıl süren isyan neticesinde devrilmiş ve ming hanedanı başa geçmiştir.
    bu isyan başlamadan önce çin'de daha sonra avrupa'yı da kırıp geçecek olan veba salgını başlamıştır. yani çin'de ortalık çok karışıktır.

    asya'nın bu ucunda ise osmanlı devleti kurulmuş, orhan gazi gözünü batı'ya dikmiştir. bu dönemde moğollar, çin ile mücadele etmekte olduklarından batı tarafıyla pek ilgilenememişlerdir ki zaten selçuklu devleti'ni paramparça ettikleri için rahattırlar.
    aynı zamanda çin'de ming hanedanı sükuneti sağlamış ve pekin başkent yapılmıştır.
    ming hanedanı, veba salgınından da çin ülkesini tamamen temizler bu dönemde.
    moğollar'ı da sınırlarından temizlerler.
    pek tabii bu tarafta osmanlı devleti de büyümektedir.

    orhan gazi ve oğlu birinci murat'ın trakya taraflarını fethederken yaşadıkları kolaylıklardan birinin sebebi de çin'den gelen veba salgınının bu topraklarda yaşayan insanların çoğunu yok etmiş olmasıdır.

    " peki türkler bu salgından nasıl görece az bir kayıpla kurtulmuş? " sorusu aklınıza gelecektir.
    cevap çok nettir: temizlik!

    orhan gazi, fethettiği yerlerde derhal hamamlar kurdurulması emrini verir ki bu geleneğe ondan sonraki padişahlar da devam edecektir.
    askerler namaz kıldıkları için orgudahta sadece yıkanma ve temizlik için kurulan çadırlar bulunmakta ve yine bu işle görevli bölükler bulunmaktadır.
    lâkin halil inalcık'a göre orhan gazi büyük ihtimalle veba sebebiyle vefat etmiştir.

    fatih sultan mehmet, istanbul'u fethettikten sonra türkler, ipek yolu'nun en önemli noktasını ele geçirmiş esasen ipek yolu'nu ele geçirmiştir.

    işte çin, salgın hastalık tehdidi taşıyan insanları bu ipek yolu'ndan göçe zorlamış yine buradan salgın hastalık bulaşmış yükleri kervanlara katmıştır.
    bu bir çin politikasıdır. kasıtlıdır.

    bu dönemde istanbul'a gelen tüm tüccarlar gemilerden inmeden yıkanma ve yeni kıyafetler giyinme zorunluluğuna tabi tutulmuşlardır.
    fatih ise ordusu ile sürekli yer değiştirmektedir. yine dünyanın o dönemki en önemli hekimlerini istanbul'a davet etmiş, alınabilecek önlemleri görüşmüştür.

    ming hanedanı iyice istikrarı sağladıktan sonra osmanlı ve avrupa ile ticarete de hız vermiştir.
    yavuz sultan selim döneminde ilk kez çin'e türk elçiler gitmiştir. ming kayıtlarına göre istanbul'dan pekin'e " yedi yılda " ulaşmıştır bu elçiler.
    bu elçiler de tıpkı marco polo ve diğer bütün seyyahlar gibi ipek yolu güzergahını kullanmışlardır.
    bu güzergahtaki hanlarda bir sürü osmanlı casusu bulunmaktadır.
    suikast, hırsızlık, salgın hastalık gibi olağanüstü olaylara ve durumlara karşı önlem olarak yahut payitahta haber verebilmeleri içindir bu.
    nedenini bilmiyorum ama çinliler, kayıtlarına osmanlı imparatorluğu' u " lumi " adıyla kaydetmişlerdir. muhtemelen " rumî " demektir çünkü " rum ülkesi " derler osmanlı'ya. yani batı'da olan.

    yavuz sultan selim çin'i, islâmiyet hakkındaki görüşleri, ipek yolu üzerinden salgın hastalık ( difteri, veba, frengi vs. ) yayma politikaları ve türklere karşı tutumları sebebiyle uyarmak için o dönem bir çin geleneği olan " ülkeye gelen elçiler hediye takdim etmek zorundadır " düsturunca onlara afrika'dan getirttiği iki aslan ve iki gergedanı da hediye olarak göndermiştir. lâkin çinliler bunu bir tehdit olarak algılamışlardır doğal olarak.

    kanunî sultan süleyman döneminde de bir elçi heyeti çin'e gönderilmiştir.
    seyfi çelebi tâ o dönemlerde çinlilerin beslenme alışkanlıklarının bir insana hiç yakışmayan türden olduğunu, bizim hânelerimizde görmeye dayanayacağımız mahlûkatı çinlilerin çiğ çiğ yediklerini, yıkanmak nedir bilmediklerini ve çok asabî olduklarını söylemiştir.

    kanunî döneminde baş gösteren veba salgını nedeniyle de çin'den mal getirilmesi yasak edilmiş, avrupa’dan hiçbir geminin limanlara yanaştırılmamaları emri verilmiş, herkesin evlerini ilaçlamaları(kireçlemeleri ) şart koşulmuştur.

    osmanlı döneminde kanunî devri bittikten bir süre sonra çin'de de ming hanedanı zayıflamış ve 1644 yılında da tamamen devrilmiştir.

    bu dönemden sonra osmanlı - çin arasında özellikle osmanlı tüfeği ihracatı ve barut ithalatı başta olmak özere ticarî ilişkiler gelişmeye başlamış; çin'in, osmanlı'nın ve avrupa'nın salgın hastalık politikaları değişmiştir.

    dipçe: bazı arkadaşlar yazımı görsellerle anlatmışlar, ben beğendim.

    youtube

  • gün ortasında cep telefonum çalar.
    -alo, naciye sen misin?
    -yanlış aradınız sanırım beyefendi.
    -niye?
    -çünkü ben naciye değilim.
    -dıt dıt dıt

    iki dakika sonra yeniden aynı numaradan aranırım.
    -alo, naciye.
    -beyefendi siz hangi numarayı arıyorsunuz.
    -napıcan?
    -yanlış mı arıyorsunuz yoksa size yanlış mı verildi o numara onu anlamaya çalışıyorum.
    -ya orası benim on beş yıllık evimin numarası, niye yanlış arayayım.
    -enteresan, bu numara cep numarası ama, evinizde cep numarası mı kullanıyorsunuz on beş yıldır.
    -nasıl (bu ‘’niye’’ ve nasıl’’ sorularını soruşu çok komik olduğu için adama kızamıyorum ve gülmeye başlıyorum)
    -sanıyorum siz başına arayacağınız ilin telefon kodunu koymadan arıyorsunuz.
    -kod mu koyuluyor.
    -evet, hangi şehirdesiniz siz?
    -napıcan?
    -kodunu koyucam, töbe töbe.
    -tamam bi de öyle deneyeyim.
    -bi zahmet.

    on dakika sonra tekrar arar.
    -alo
    -kodunu koydum aradım, doğru demişsin, sağol demek için aradım.
    -rica ederim.
    -benim kafam biraz zor basıyor da bu işlere. telefonu yeni aldım.
    -hayırlı olsun. lütfen koduyla beraber kaydedin, yoksa her seferinde benim numaram çıkar.
    -tamam, hadi görüşürüz
    -görüşürüz (ne, nasıl, niye, yok ya görüşmeyiz, hopp amcaaa…)
    -dıt dıt dıt

  • yıllar boyunca yaptığı gezi programlarında "ben zeytinyağımı yunanistan'dan alıyorum, türkiye'de zeytinyağı yok, kimse kusura bakmasın" diyip diyip durdu.

    kim bilir belki de bu sebeple akhisar'da üretim yapan bir firmayla anlaşıp zeytinyağı şişelerinin üstüne ismini bastırdı ve 3 kat fiyatla satılmaya başlandı bu zeytinyağları. :) link

    bugünlerde açıklanan listede ise dünyanın en iyi 100 zeytinyağı listesine türkiye'de üretilen 14 zeytinyağının girdiği görüldü. novavera 4'üncü, hermus 6'ıncı., asiltane 13'üncü oldu üstelik bu sıralamada. link

    gözlerim sicimoğlu'nun da yağını aradı ama bulamadı listede. mesele tamamen duygusalmış anlaşılan :) ama yine de hastasıyız kendisinin. orası ayrı :)

  • bedenleri yorgun olsa da zihinleri henüz yorulmadığı için uykuya geçemeyen, mecburen hayal dünyası geniş kişilerdir.