ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
krematoryum
-
ölü, krematoryumda yakılmadan önce, vücudundaki metaller mümkün mertebe çıkarılır. bununla amaçlanan, bu metallerin öğütücüye zarar vermemesidir. ancak tabii her metali çıkarmak mümkün olmaz. örnek: kalp pili.
dolayısıyla, bir ölünün külü diğerininki ile aynı olmaz. krematoryumdaki bütün işlemler bittikten sonra dahi, bu gibi metallerin izleri küllerde kalır. (bu nedenle, tıpkı gömülen cesetler gibi, küller de zaman zaman adli vakalarda delil olarak kullanılabilir.)
bu noktada, her işyerinde olduğu gibi krematoryumlarda da zaman zaman karışıklıklar yaşandığını ve tıpkı hastanelerde hasta filmlerinin ve raporlarının karışması gibi, krematoryumlarda da küllerin karıştığını belirtmek gerekir. diğer yandan, her yakma işleminden sonra cihazlar tamamen dezenfekte edilmediği için, küçük çapta da olsa bir ölünün külüne diğeri karışabilir. gerçi teknik bir bakışla, ölü onca aşamadan geçtikten sonra bunun çok fazla anlam ifade etmeyeceğini iddia etmek mümkün olsa da, insani duygular işin içine girdiğinde bu gibi argümanlar geçerliliğini yitirir. diğer yandan, bir kültürde yerleşik olan bir ritüeli, o kültüre ait olmayan kişiler anlamakta zorlanabilirler.
tema:
(bkz: islam dinine göre defin işlemi/@derinsular)
ana tema:
(bkz: islam/@derinsular)
rahmetli annemin halen oturmakta olduğu ev
-
muammer güler'in yolsuzluk soruşturması dahilinde verdiği ifadede yer alan fantastik cümle. böylelikle, güler'in annesinin zombi olarak hayatına devam ettiğini anlıyoruz.
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/…e.aspx?id=27717505
markete çıkıp 4 kişiye aşık olmak
-
maalesef bugün yaşadığım olay. günlerce tek başıma evde durduktan sonra karantina öncesi kapsamlı bir market alışverişi yapayım dedim. 4 tane aşırı tatlı kıza aşık olup eve döndüm. yazık gerçekten.
gözünü seveyim ben polisin
cenk & erdem
erkek kadına sahip olur kadın erkeğe ait olur
sedat peker'e küfreden adamın öldüresiye dövülmesi
-
memlekette çürümüşlüğün bir başka şekli. kime yaranacağınızı şaşırdınız.
allah belanızı versin, versinde o çocuktan daha beter olun inşallah.
faruk sabancı'nın 60 bin dolarlık montu
-
akıllara cahit zarifoğlu'nun şu cümlelerini getiren monttur;
"burası dünya! ne çok kıymetlendirdik. oysa bir tarlaydı; ekip biçip gidecektik."
tuğçe kazaz
-
görüşlerine değer verdiğim, yıllardır siyaset bilimi konusunda uzun araştırmaları ve çalışmaları bulunan şimdi de onların meyvesini yiyen değerli türk düşünür. sizler için eski çalışmalarından bir kaç anekdot derledim.
http://i.imgur.com/wwymm3e.jpg
http://i.imgur.com/pu68pp1.jpg
http://i.imgur.com/vbelbuy.jpg