ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türkiye'de en itici insanların bulunduğu şehir
-
(bkz: trabzon).
başbakanın arapça yazılarla karşılanması
-
darısı uğurlamaya
http://www.ruyatabirlerikitabi.com/…23375951229.jpg
eeey sevgili
uzatma dünya dünya sürgününü şunun ya
iphone x
-
2016 yılında çıkacak 10. nesil iphone.
(bkz: başlık parsellemek)
(bkz: kim öle kim kala)
edit büdüt: 6 sene öncesinden ismini tayin edebildiğim ancak bütçe ayıramadığım teknoloji harikası ürün. tonla mesaj gelmiş, ölüp ölmediğimi soranlar olmuş ama ölmedim efenim.
ssg
-
-röportaj yapalım mı?
-tabi
-siyah monitörün varı mı?
-var abi
-yaz, monitörü kendi getiriyo
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
üzerinde 'iskender 6.90' yazan bir yerde hesap ödenirken, adamın kredi kartını geçirmesi:
-bakiyeniz yetersiz efendim.
-kaç çektiniz?
- 7 lira.
- 6.90 yazıyo ama.
tekrar denenir ve banka onay verir.
azerbaycan'ın 10 kasım gününü zafer bayramı ilanı
-
bizim yas günümüzde bayram ilan etmek de ne bileyim.
gaziantepli barbie ailesi
-
galiba evi boyadiktan sonra fırçaları başlığı açan arkadaşa muntazam bir şekilde ulastirdilar. başka bir sebep gelmiyor aklıma böyle bir aileyi burada paylaşıp linç ettirmek istemesine.
adamı sokakta görseniz belki karısını dövüyor diye laf edeceksiniz, ama gerçekte adam ailesini seviyor ve onlar için güzel şeyler yapıyor evine. zorunuza gidiyor çünkü sevgisiz büyümüssunuz. odanız beyaza boyanmış hep. yazıklar olsun size.
sınavlarda verilmiş en kötü yanıtlar
-
i.u. iktisat fakultesi turkce butunleme sinavi (360 kisilik siniftan sadece 5 kisi var):
"cimlere uzanmis,
gokyuzunu izliyor
icinde bir huzursuzluk vs. "
diye giden bir siire, "baslik bulun" diye embesil bir soru vardi.
bende "islak cimlere uzanmis adamin birikmis gazi" diye bir baslik yazdim. asistan gezerken gordu, guldu
"ama kalirsin" dedi, bende "ama deger" dedim.
kaldim gene
bu operasyon milli olan ne varsa ona kastetmiştir
-
buradan anlıyoruz ki bakan çocukları milli olmuş.
farklı olmak
-
yan yana dizilmiş onlarca koşu bandı. hepsinin üzerinde birbiriyle yarışan ama aynı yerde duran kadınlar. aynı numara saç boyası, aynı marka ayakkabı, aynı kesim eşofman altı. hepsinin önünde aynı mp3 çalar, hepsi aynı şarkıyı çalar: "bu mp3 çalar değil, ipod!", "bu farklı".
dolaplarda, pardon locker'larda aynı eşyalar. aynı çantaların içinde aynı cep telefonları. asla kullanılmayan yüzlerce fonksiyonu olan, aynı melodiyle çalan oyuncaklar. sahip olmak için aynı insanlarla aynı kuyruğa girilen, "farklı" telefon.
menüleri birbirinden farklı, masaya konan yemek birbirinin aynı yüzlerce "farklı" cafe. aynı salatayı yiyen, aynı saç modeline sahip yüzlerce insan. adı farklı, huyu suyu, saçı sakalı aynı erkekler hakkında aynı dertleri yanan; isimleri farklı birbirinin aynı kadınlar. aynı diziyi izleyip, aynı şarkıyı dinleyip farklı olduğunu hisseden; buna rağmen kendini iyi hissetmeyen farklı kadınlar.
herkesinkinden farklı gördüğü çocuğunu, herkesin göndermek için can attığı aynı okulda okutabilmek için çırpınan; kendisi yemeyen, çocuğunu herkesle aynı fast food zincirinde yediren; kendisi giymeyen, çocuğuna herkesle aynı kıyafeti alan aileler.
aynı gün, aynı saatte, aynı kıyafetlerle aynı işin başına koşan, ve o işi yaptığı için "farklı" olduğunu düşünen aynı servisin yolcuları. aynı marka monitör ve klavyelerin başında, aynı mouse'ı oradan oraya döndürüp tüketilen aynı gençlik.
aynı farklı insanlarda; aynı stres, aynı bunalım aynı depresyon. ve tüm bunları ortadan kaldırması için gidilen aynı doktor, yutulan aynı kimyasal leblebi.
aynı malzemeyle yapılmış, birbirinin aynı bloklardan oluşan siteler. aynı mimari, aynı mutfak, aynı salon. aynı ebeveyn banyosunun aynı kabına sıçıp, kendini "farklı" hisseden binlerce insan.
içiniz rahat olsun,
hepiniz farklısınız.