hesabın var mı? giriş yap

  • "nette ele geçen tutar, senelik ortalama ile ayda 5000 tl olacak" diye anlaştınız diyelim. iki yolunuz var:

    1) netten brüte: bu adama her ay eline geçen 5.000 tl'yi sabit tutup bunun üstünden brüt hesaplayabilirsiniz.

    2) brütten nete: brütü sabit tutarsınız, senelik gelirin aylık ortalaması 5.000 tl'yi bulur.

    burada 2021 rakamları ve agi'yi "bekar, çocuksuz" olarak ele alacak olursak:

    - "netten brüte" yönteminde yıllık ele geçen toplam 63.219,72 tl, "brütten nete" yönteminde ise 63.218,07'dir. yani fark senelik 1,65 tl. yani senelik ele geçenin %0.0026'sına denk geliyor. "owww hırsız patron benden çaldı" diyecekseniz bu fark için, siz bilirsiniz, kendi muhakemenize kalmış.

    - "netten brüte" yönteminde yıllık işverene maliyet 105.612,21 tl'dir. "brütten nete" maliyetindeyse 105.609,00 tl'dir. aradaki maliyet farkı 3.21 tl. kişi başına bu kadar. 10 kişi bu maaştan çalışsa senede sadece 32.10 tl tasarruf ediyor bu firma. bir paket demlik poşet çay parası firma için. 1000 kişi çalıştıran şirketin ufrs mali tablosu zaten 1000'e yuvarlanacağından onun maliyetinde bile bu tutar direkt de minimis yahu.

    hayır "emekçinin hakkını savunacağım" diye gezinirken en azından emekçinin hakkının nasıl hesaplandığını bir öğren, sonra "brüt bilmemnedir" filan gibi ahkam kes.

  • şahsımı güldürmüştür ama bir uçağın içinde beş saat beklemek nedir ya. adam sonuna kadar haklı. illa kavga mı edelim, polis mi gelsin, adam mı dövelim isyanı muazzam.

  • ross’ un haklı olduğu feryat.

    ross’a uyuz olurum. rachel’ın hastasıyım ama rachel tam bir kezban gibi davranmıştır bu konuda.

    tabi tam bir meriç olan mark piçini unutmamak lazım.

    not: chloe erik gibi

  • "diyarbakır'ın yıllardır doğunun parisi olmasını beklerken, paris batının diyarbakır'ı oluverdi..."

  • mafia ii'de, arabayı denize karşı çekip, o manzaraya karşı, radiodaki 1940'lı yılların parçalarıyla ve martı sesleriyle beraber alkol almışlığım vardı evde.

  • öncelikle kendisini tanımıyorum. videoyu izlemedim. kendisi hakkındaki bilgim son dönemde debeye giren girdilerden ibaret. fazla da bilgim olmasını istemiyorum.

    yakınının ölme sebebinin doktor hatası olduğu sadece kendi iddiası, kanıtlanamayacak bir durum. ama kendisinin katil olduğu kanıtlanmış ve kendisi tarafından da itiraf edilmiş bir gerçek.

    böyleyken kendisi ile nasıl empati yapılabilir? empati yapmamız neden bekleniyor?

    ne kendisi ne de başka bir katil ile empati yapmayı düşünüyorum. hayatta herkes kadar acı çekiyor, herkes kadar sinirleniyor, herkes kadar öfke nöbeti geçiriyorum. babamın hastalığı sebebi ile ömrümün yarısını cerrahpaşa’da geçirmiş durumdayım. gırtlak kanseri başlığı benim girdilerimle dolu. yaşadığım hiçbir şey karşımdaki insanı öldürmem gerektiğini düşündürtmedi.

    ben ölmüş olan doktor ve ailesi ile empati yapabilirim ancak. çocuğum bir psikopat tarafından öldürülse, çocuğumun katilinin cezası okuduğu yıl kadar bile olmasa, çocuğumun katili yıllar sonra bir programa çıkarılsa ve olayı anlatıp kahkaha atsa, kahrolurum.

    son sözüm armağan çağlayan‘a; buraya geldiğinizde sadece merak ettiğiniz kişilerle röportaj yaptığınızı ve yapacağınızı söylemiştiniz. bir katili merak etmenizi anlamıyorum orası başka da. “ben bu kahkahayı atarken öldürülmüş insanın ailesi ne düşünür?” diye de merak ettiniz mi hiç? ben ettim. ve size olan tüm saygımı yitirdim.

    edit: gelen mesajlar için teşekkür ederim. babam hayatta ve iyi durumda. bu konuda çoğunuzla aynı fikirde olmamıza sevindim, sevgiler.

  • "ekonomi sizin de bildiğiniz gibi çok iyi gitmiyor" cümlesini doğrudan erdoğan'ın yüzüne karşı kurabilen bir gazeteci görmeyeli uzun zaman olmuştu.