ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
biçer döver kullanan güzel alman kızı
-
kullandığı araç 350 bin euro civarı. onu o hayatından kurtaralım derken, o bizden 20 kişiyi falan işe alıp, ırgat olarak çalıştırabilir.
neşet ertaş
-
kazıdayız. yaz vakti. 20 tane öğrenci, kazı evinde kalıyoruz. gündüz ne kadar yoğun çalışıyorsak, geceleri de aynı oranda içiyoruz. bozkırın ortasındaki kazı evinde, içki içmek için alternatifler belli... bazıları eski bir ilkokuldan bozma kazı evinin merdivenlerinde içiyor, bazıları bahçe duvarında, bazıları laboratuvarda, bazıları mutfakta.
hepimiz rock dinliyoruz. kazıya iron maiden külliyatını getiren de var, teoman dinlerken kafa sallayıp kendisini metalci sayan da var. o sene, kazı uzadıkça uzadı. hoca "haftaya bitiriyoruz!" diyor, bir sonraki hafta, tekrar bir hafta uzatıyor kazıyı. yorgunluk artıyor. akşamları içerken neşelenenler, yavaştan hasrete düşüyor.
çarşamba günleri izinliyiz. kazı evindeki müzik seti bozulmuş. sadece kasetçaları çalışıyor. birkaç kaset bakalım diye bir müzik markete giriyoruz arkadaşımla. raflarda, neşet ertaş'ın ondan fazla kasetinden oluşan best of serisi var.
"neşet baba alsak iyi olur ama hangi birini alacağız!" diyorum.
"para dayanmaz o kadar kasete." diyor arkadaşım.
tezgahtar gençten bir eleman...
"abi" diyor, "siz istediğiniz şarkıları seçin, ben size karışık bir kaset çekeyim."
karışık kaset lafını duyunca yaşadığım nostaljiyi anlatamam. karışık kaset çekenlerin nesli tükendi sanıyordum ben. tarih öncesinden çıkagelen bir dinozora bakar gibi hayranlıkla bakıyorum kasetçiye. alıyoruz kağıdı kalemi...
"çek baba bize bunları!" diyoruz.
3 saat sonra uğrayıp alıyoruz kaseti.
doksanlık, önlü arkalı neşet ertaş külliyatı.
akşam kazı evindeyiz. diğerlerinden mutfağı bize bırakmalarını rica ediyoruz arkadaşla.
"niye?" diyorlar.
"biz neşet baba dinleyeceğiz." diyoruz.
gülüyorlar bize.
"sizin olsun mutfak.” diyorlar.
ışıkları söndürüp kuruluyoruz mutfak masasına. biralarımızı açıp basıyoruz play tuşuna. uzatmayayım... iki saat içinde, kazı evindeki tüm öğrenciler yavaş yavaş toplanıyorlar mutfağa. kaseti birkaç defa dinledikten sonra, bir tarafın ilk şarkısı olan ah şu yalancı dünya'yı sürekli başa sararak tekrar tekrar dinlemeye başlıyoruz.
iki kişi içmeye başladığımız mutfakta yirmi kişi oluyoruz.
masaların üzerindeki boş bira şişelerinin üzerine mumlar dikiliyor.
herkes teslim olmuş müziğe, kimse konuşmuyor.
bazıları başını masaya dayamış, ağladığını göstermeden usulca ağlıyor.
bozkırın çocuğu vuruyor sazın teline... o sazın teli, bozkırdaki çocukların yüreğine dokunuyor.
çok para kazanan pideci vs az para kazanan cerrah
-
doktorla evlen pidecinin metresi ol.
ölünün arkasından konuşulmaz
-
şerefsizin arkasından bal gibi konuşulur. yok öyle ölünce paklamak.
bir doktorun egosundan daha büyük olan şey
-
(bkz: pilot egosu)
türkiye'de kaç tane doktor var, kaç tane pilot var bi düşünün sonra varın adamların egosunu hesaplayın.
veli toplantısına uçuş kıyafetiyle gelen pilot gördüm ben...
edit: benim egom yok diye ağlayan pilotların da var olduğunu öğrenmiş olduk böylece.
entryde bahsedilen ego gözlemi birden fazla pilota vakit geçirilerek yapılmış kişisel tespitimdir.
hayır o değil de hiç mi üşenmedin o mesajları yazmaya genç :)
işte böyle... hayat ne tuhaf vapurlar filan...
edit2: debe ye girmesinde katkısı olan herkese teşekkürler.
yapınca herkes sana bakıyor hissi veren eylem
-
market kasasında aldığım ürünleri poşetlerken oluşan gerginlik
usta şoförlerden acemi şoförlere tavsiyeler
-
mezarlık usta şoförlerle dolu.
31 ağustos 2014 türkiye abd basketbol maçı
-
ntv'nin gerçekleri sakladığı maç. halk tv'de milli takım önde. halk tv'yi açın.
tenisçi dirseği
-
3 yıl boyunca başıma bela olan bir rahatsızlıktır. buz tedavisi ile uzun bir süre sonunda geçmektedir. bu arada, evde, arabada tamirat gibi işlere meraklı iseniz, kesin olarak tornavida ile çalışmamanızı öneririm. burgu hareketi, dirseğe tekrar yapışması gereken tendon ucunu yeniden harap eder. eczanelerde satılan özel tenis dirseği kollukları bir dereceye kadar rahatlama sağlamaktadır.
17 şubat 2018 izban'daki meydan dayağı
-
nolur bu kadınlar bağırmasın... nolur!
vallahi billahi o tırlar türkmenlere gidiyordu
-
onu seçmenine değil lahey'e anlatacaksın. ayrıca sizin dinde yemin dahi edilse yalan söylenebiliniyor.
(bkz: tayyip dini)
debe editi: yeter artık amk yapmayın şunu. tamam anladık hepiniz duyarlısınız.