• 21 – 25 ağustos atina mykonos vizesiz gemi turunu satın aldık. bamtur ile daha önceden çok kötü bir deneyimim olmasına rağmen sırf istanbul çıkışlı olduğu ve tur programı tam istediğim gibi olduğu için tercih ettim. 21 ağustos gecesi 17:00’de gemiye gidilecek 19:00’da hareket edilecek ve bir sonraki gün 16:30’da atina’da olunacaktı.23 ağustos sabahı 09:00’da mykonos’a varılacak ve bir sonraki sabah 09:00’a kadar gemi limanda olucak hem tüm gün deniz keyfi yapacak akşam da mykonos’un ünlü gece hayatını doyasıya yaşama imkanı bulacaktık. 24’ü denizde geçecek ve 25’i öğlen 13:00’da karaköy limanına dönülecekti.
    21 ağustos günü saat 17:00’de karaköy limanına vardık. maalesef sorunlar daha kapıda başladı. erkek arkadaşım ile gittiğim tatil listesinde onun adı vardı benim adım yoktu. bamturdan yeni liste gelecek biraz bekleyin dediler. yaklaşık yarım saat kapıda gelmelerini bekledim. özellikle işlemlerimizi erken bitirmek ve çok sıra olmadan gemiye binmek için erken geldik ama bu sorundan ötürü bekledik ve gemiye biniş kartlarını teslim alma sırası uzadı. yeni liste gelince içeri geçtik ve sıradan başka herşeye benzeyen bir sıraya girdik. bu sırada başka aksiliklere şahit olduk. 4. kat ücreti ödeyen bazı kişilere 3. kat odası verilmişti. biri bamtur rehberlerine gidip “ben 3. kat ücreti ödedim ama 4. kat verilmiş” dedi rehber de “boşver boşver daha iyi” diye yanıt verdi. inanamadık. başka insanların hakkı yenildi.
    saat 19:00’da kalkması gereken gemi gece 00:00’da hareket etti. bir sonraki gün ilk anonsta 16:30 yerine 18:30’da atina’ya “hava şartlarından” dolayı gecikmeli varacağımızı söylediler. moralimizi bozmamaya çalıştık. yine de akropolis’i görebilirdik. gün batımını orada izleyebilirdik. bir tavernada akşam yemeğimizi yiyebilirdik. ama maalesef böyle olmadı. atina’ya 20:30’da vardık. pire limanından merkeze varmamız 21:00’i buldu. ne müzeye gidebildik ne akropolis’e. gece 01:30’da gemiye son biniş vardı. bindik ve vaktinde kalktı. nasılsa yarın mykonos’tayız. moral bozmayalım. ne yapalım bir daha geliriz atina’ya dedik.
    sabah 09:00. ama hiç de bir adaya yanaşıyor gibi gözükmüyoruz. saat 10:00. durum aynı. 10:30’da anons... “hava şartlarından” dolayı mykonos’a yanaşamıyoruz. 40 knot rüzgar var fırtına var dediler ki bizim de o zaman dışarıda durmamız mümkün olmazdı. daha sonradan internetten 17 knot olduğunu öğrendik aslında. herkes toplandı ve tabii ki kavgalar başladı. rehberler bir anda ortalıktan kayboldu. bir yetkiili ancak yarım saat sonra geldi ve yarım yamalak bir açıklama yaptı. deniz bu sağı solu belli olmaz dedi. hava koşulları sanki haftalar öncesinden belli olmuyormuş her an süpriz olabilirmiş gibi konuştu resmen.
    bir süre sonra yeni bir anons ile simas adasına gidileceği açıklandı. duydunuz mu adını hiç? çünkü ben duymadım. hatta kimse duymamıştı. ortalık biraz yatışınca rehberler tekrar ortaya çıktı. orhan adlı rehberimiz simas’a gideceğimizi orada da plajlar olduğunu akşam 20:00 gibi hareket edip 22:00’de mykonos’a varacağımızı ve zaten mykonos’un gecelerinin ünlü olduğunu söyledi.
    saat 13:30. bir tam gün denize girecektik. mundar oldu. ortalıkta hala bir ada yok. ne olduğu belli değil. nereye gittiğimiz de. herkesin sinirleri bozuk. konuşmalar tartışmalar kendi aramızda devam ediyor. atina’yı zaten doğru düzgün göremedik. mykonos’u görüp göremeyeceğimiz belli değil.
    saat 15:30’da bir anons ile toplantı salonuna çağrıldık. orhan santorini’ye gidiyoruz diyor. şaşkınız. haritadan baktığımız kadarıyla mykonos – simas civarı ve santorini 8 saatlık bir yol. kaçta varacağız? 17:30 dedi. nasıl olabiliyor bu? baştan mı belliyi oraya gideceğimiz?
    peki 17:30’da varacağız. ya sonra?
    santorini volkanik bir ada ve limanı yok dendi (ki dönünce kızkardeşim santorini’de liman olduğunu hatta kendisinin uçakla santorini’ye gidip ardından limanda feribota binip mykonos’a gittiğini söyledi). gemi yakınlarında demir atacak teknelerle karaya gidilecek ve teleferiğe binip adaya çıkılacak. ama dönüş için son teleferik 22:00’de. sonrasında gemiye ulaşmak mümkün olmadığı için o saatte dönmemiz gerekiyor. sabah ise karaya ilk varış 07:30 ve 12:30’da son dönüş var. 24 saat bir adada vakit geçirmek yerine bize 9 saat süre verildi.
    bir süre sonra orhan’ı gördük yine. durumdan mutsuz olduğumuzu söyleyince “santorini daha iyi boşverin mykonos zaten o kadar güzel değil. bodrum’un fethiye’nin denizi mykonos’tan daha güzel” dedi üstünde mykonos tshirtü ile.
    17:30’da değil 18:30’da vardık. akşam ancak adaya çıkıp merkezi gezebildik ve akşam yemeği yiyebildik. gece adadaki herhangi bir eğlence mekanına gidemedik. onun yerine gidip teknede oturduk. adayı uzaktan izledik.
    sabah erken kalkarak hemen adaya gitmek istedik ama tabii ki kalabalıktı ve tekne belli bir sayıda insan taşıyabiliyordu. teleferikte de sıra vardı çünkü başka gemiler de gelmişti. vaktimiz zaten kısıtlıydı. adaya ulaşmamız 8:30’u buldu. hızlıca otobüs bulundu. orhan bize 3 plaj söylemişti. biz kamari’yi seçtik. orhan en iyisi red beach demişti. oraya giden arkadaşlardan öğrendiğimize göre bir şezlong bile yokmuş ve uzunca süre plajı bulucaz diye yürümüşler birşey bulamamışlar ve denize bile girememişler.
    otobüs dışındaki ulaşım sadece taksi olduğundan otobüsü seçtik. otobüs kamari’ye 35 dakikada gidiyor. bütün plajlar zaten yaklaşık aynı uzaklıkta. plaja vardığımızda saat 9:30 olmuştu zaten. sadece bir buçuk saat vakit geçirip geç kalmamak için kalkmak zorunda kaldık. teleferikte dönüşte çok sıra olacağını söylemişlerdi. maalesef şehir merkezine dönüşte trafik de vardı. ucu ucuna yetişebildik.
    dönüş yolunda herkesin suratı asıktı. hala bu mevzuular konuşuluyordu. tatilden dönen insan mutlu ve rahatlamış döner. biz mutsuz ve sinirliydik. tatil diye çıkmıştık ama dayak yemiş gibiydik.
    25 ağustos sabahı kalktık. kahvaltıya gittik. bu arada belirtmeliyim ki herşey dahil olduğu için yemekler berbattı. ama bunu zaten tahmin etmiştim. çok büyük bir süpriz olmadı bize. 5 gün boyunca pilav ve patates salatası ile beslendik. daha kahvaltımızı ederken sabah 09:00’da odalarımızı boşaltıp bavulları kapının önüne hemen koymamız gerektiği söylendi. hangi otelde ki gemi otelinizdir sabah saat 9’da oda boşaltılır? artık tartışacak halimiz kalmadığından kahvaltıyı yarım bırakarak inip eşyalarımızı toparladık. saat 13:00’te varışımızı beklemeye başladık yukarıda.
    5 gün herşey dahil olarak satılan turda artık bitti nasıl olsa diye düşünülmüş olsa gerek barı açmadılar. çay su ve çok kötü konsantre bir portakal suyu hariç içecek servisi yapmıyorlardı. hergün saat 10:00’da açılan bar 12:30’da açıldı. öğrendik ki bir grup insan şikayette bulunmuş haklı olarak ve tabii ki denilen saatte varmayacaktık. dolaysıyla insanları yatıştırmak için 1 saat barı açıp kapadılar.
    karaköy’e varışımız 15:00’i buldu. bu arada öğle yemeği servisi yapılmadı. herkes açlıktan fenalıklar geçirmeye başladı.
    sonunda yanaştık. pasaportları teslim almak için toplandık. 5 gün boyunca kimse zahmet edip pasaportları düzenlememiş. karışık kutulara konulmuş. benim pasaportum ilk okunanlardandı ama erkek arkadaşımınki neredeyse son okundu. bayağı bekledik. bu kadar düzensizlik fazla. pasaportunu alan gitsin dedi rehberler sanki insanlar o gemide kalmak istermiş gibi.
    inince bir rahatlama geldi. korkunç bir 5 gün geçmişti. bir daha bamtur? asla!

    edit: bunu bamtur'a yolladım ve gelen yanıt şudur

    siz kendinizi uyaknımı sanıyosunuz. hem tatil yapıcaksınız hemde paranızı geri istiyiceksini. böyle bir dünya yok.

    biz enayimiyiz 200.000 dolarlık yakıt yakıcaz sonra keyfimizden mykonos limanına yanaşmıyıcaz. herkez aptal siz akıllısınız. elinizden geleni ardınıza koyman dava açın bakalım sonucunu hep beraber görelim.
  • bir yere gitmek icin hic basvurulmamasi, acaba diye dusunulmemesi, onunden bile gecilmemesi gereken tur sirketiymis *. keske surdaki yorumlari daha once okusaymisiz. hersey icin sozluge bakan ben bunu nasil kacirmisim. neyse yaptik bir hata da bundan sonra kimsenin basina gelmesin , kimse bu hatayi yapmasin diye yaziyorum.
    1. aciklanan tur programindaki ucak saatlerini tam iki gun sonraya aldilar. yani turun tarihlerinde iki gunluk kayma oldu ve bunu turun baslama tarihinden iki gun once yaptilar. milletin isi var, gucu var, izin alinmasi gerekiyor, ustune ustluk bir de vize olayi var. iki gunden ne olacak demeyin. cok sey iki gun.
    2. onun disinda tur programi da tamamen degisti. gerci hala iki gun var gene degisebilir. belki ilk programa geri donebiliriz. ya da avrupa derken kendimizi misirda bulabiliriz. bu bilinmemezlik de heyecanli.
    3. en komigi ise. kendileri lutfetidip arayip soylemiyorlar. siz birseyi sormak icin aradiginizda soyluyorlar.sanki parasiz hizmet veriyorlar. sagolsunlar.

    aman sansimi deneyim diyen insanciklar yapmayin etmeyin uzak durun.
  • müşteri hizmetleri arandığında, bekletirken "ilk boşalan tatil danışmanımız size yardımcı olacaktır" anonsu yapan şirket.

    nasıl bir ortam, nasıl bir ofistir lan orası.
  • ufacık tefecik içi dolu turşucuk, süprizlerle dolu bir heyecan fırtınası, şakacı(!) tur firması.

    öyle ki, yurtdışı turunuzu uçağımız iptal oldu gerekçesi ile bir hafta kala iptal eder, kendinizi charter uçuşun nasıl iptal olduğunu düşünürken buluverirsiniz.
    vize almış olmanızı vs. umursamaz, size muhtemelen iptal edilecek başka turlar satmaya çalışır*, amanın paramızı kolay kolay geri alamayacağız galiba diye korkmaya başlarsınız inceden.

    zar zor almış olduğunuz izni içiniz kan ağlayarak iptal eder, elinizde patlayan schengen'inize yanarken, aynı dönemde aileniz için kayıt yaptırdığınız kapadokya turunu da tur başlangıcına 1 gün kala iptal eder, birkaç gün önceki tatsız deneyimin üstüne tuz biber olan bu vukuatın ardından tüm tepkilerinize rağmen yine dünya gözüyle gerçekleştiğini göremeyeceğiniz bir başka turu pazarlamaya çalışır size. baktınız paracıklar sanal turlara aktı akacak, "ömrüm boyunca sizden hiçbir hizmet almak istemiyorum" dersiniz paçayı kurtarmak için.

    ve adrenalin ertesi gün 22.50'de tavan yapar, zira sizi ararlar ve 23.00'te kalkacak olan otobüse beklendiğinizi söylerler. "e be kardeşim dün iptal ettiniz diye ne kavgalar ettik sizinle" deyince kem küm şerbetli iletişimsizlik martavalları okurlar. düşüncesizlik zor zanaat, "hadi hemen hazırlanıp gelin, biz otobüsü bekletelim" deme cüretini gösterirler. kendi sorumsuzlukları yüzünden o kadar insanı bekletmelerine izin vermeyeceğinizi söylediğinizde ise özel araçları ile sizi bolu'da otobüse yetiştirmeyi teklif ederler. can tatlıdır, sinirlerinize hakim olmaya çalışarak hayır dersiniz. ama dedim ya, pembe gözlükleri ve pervasızlığıyla kıpır kıpırdır bamtur, "ama tur iptal edilirken olumsuz bir geri dönüşte bulunmamışsınız ki" der. "ömrüm boyunca sizden hiçbir hizmet almak istemiyorum" cümlesi kopar gelir, beyninizde yankılanır. "olumsuz nedir"i sorgularsınız çaresiz.

    sonrası olanca sinir bozukluğu, binbir gayretle yapılan tüm planların suya düşmesi, atılan onca mail, edilen onca telefon... haklıyken haksız olur paranızı iade almak için peşlerinde koşarsınız.

    işin kötüsü, pişman değildirler ve eylemleri sürecektir.
    vay anam vay.

    (bkz: şu anda hırlıyorum biliyor musun)
  • yunan adaları turunda yaşanan sıkıntılardan ötürü yapmaları gereken geri ödeme yerine yeni bir yunan adaları turu hediyesi teklif ettiler. ilginç bir mizah anlayışları var. kendileri üsküdar beşiktaş motorlarını çalıştırmaya başlasalar köprüyü kullanırım, o derece acayip firma.
  • tursab'ın bile hakkında "kusura bakmayın ama her kasaptan da et alınmaz" dediği firma. insanın parasının ve tatil hayallerinin çalınması çok acıtır, biliyorum, ama ucuz etin yahnisi hep yavan olmuştur, onu da biliyorum.*

    zaten firmanın adında meymenet yok, her an elinizde patlayabileceğini ilan ediyor sanki. "bam"tur.
  • "acenta uçak biletini almayınca türk turistler mısır'da mahsur kaldı."
    bilin bakalım hangi acentaydı.
    http://www.turkiyeturizm.com/…s_detail.php?id=31891
  • insanlari gezdirmeyi, mutlu etmeyi bilmeyen bir tur sirketi. bayramda gittigimiz yunanistan-italya tatilini kendi cabalarimizla guzellestiremeseydik hicbir yeri gezemeden, hicbirsey goremeden geri gelecektik. tum elemanlari gercekten beceriksiz olabilir mi bilmiyorum ama benim gorduklerim oyleydi.
    herkese uzak durmalarini tavsiye ediyorum.
    zaten asagidaki sikayetvar sikayet listesinden de durum gayet acik anlasiliyor.

    http://sikayetvar.com/…o&subaction=detial&cono=2834
  • okuduğum tüm yorumlara rağmen "ne kadar kötü olabilir ki" diyerek bayramda kahire sharm turu aldığım ve bana "parayla rezil olmak" deyiminin tam karşılığını gösteren firmadır
  • (bkz: nitelikli hırsızlık)

    kesinlikle uzak durulması gereken, alanında şikayetvar.com'un birincisi olan şirkettir.
hesabın var mı? giriş yap