• eşim ve benim için çok değişik oldu. evlendiğimizin ertesi günü havaalanına gittik, bilet işlemlerimizi, pasaport kontrolümüzü falan yaptırdık sonra o iş görüşmeleri için kendi uçağına ben iş görüşmelerim için kendi uçağıma bindim. herkese tavsiye ederim değişik oluyor.
  • kabus gibi geçirilen evlilik hazırlıkları ve bu hazırlıkların yol açtığı yorgunluk nedeniyle insanın durmadan uykusunun geldiği, eşine "noolur yemekten sonra biraz uyuyalım,sonra gideriz bara"diye yalvardığı hede...ayrıca konaklanılan otel tarafından en fazla itibarı kendinizin gördüğünü düşünürsünüz çünkü odanıza her geldiğinizde ya köpüklü şarap ve çilek, ya tatlı ya da meyve bulursunuz. o koşturmacanın bitip de evlendiğinize bi türlü inanamaz, birbirinize şakacıktan (!) "karıcım,kocacım"diye hitap edersiniz. sevgi kelebeği olmanın zirveye çıktığı dönemdir....
  • ayı kısmında bir sıkıntı yok da; garibana yoktur bal mal...

    dün gece evlenen ve çok yüksek ihtimalle balayına gidecek parayı ayıramayacak durumda olan ofis boyumuzu bugün öğleden sonra noterdeki işler için fellik fellik telefonla arıyorlar şu anda, "nerdesin, yarım saate burada ol" diye; geçtim şöyle uzakdoğu'da bir cennet köşesinde taze hindistancevizi suyu yudumlayıp eşiyle el ele sere serpe yatmayı; hatta geçtim güneyde şirin bir pansiyonda dinleniyor olmayı, adam kendi evinde, kendi yatağında yeni gelin karısıyla keyif bile yapamıyor... dün gece evlendi bu adam, bir aramayın lan, bir ilişmeyin!
  • genel olarak başından sonuna bütün düğün konsepti evlenen çiftlerin önlerindeki birkaç yıl için borç batağına saplanmasına yönelik olduğundan ünlü iktisatçı keynes'in şemsiye teorisi nazara alınarak işin ekonomik yönü bir kenara bırakılıp keyfe bakılması gereken, evlenme sürecinin en tatlı aşaması. zorlu geçen lig maratonu sonrası şampiyonluk kutlamaları gibi, masraflı fakat hakedilmiş.
  • düğünüyle derneği ile girmiş olan damadı biraz daha ittirilmesi.

    imkanları olan gitsin tabi ki. ama bunu karşılama da zorlanacak olana dayatıyorlar. kuzen evleniyor yakında. kayın validesi nişandan sonra "ben kızımı kiraya vermem" dedi (o nasıl bir cümle ise aynen böyle söylemiş) ev alacaksın demiş. borç harç peşinatı verip 120 ay vadeli kredi ile aldı evi. bir de gelin tarafı başka şehirde. tutturmuşlar tek düğün olmaz orada da olacak burada da. 2 düğünü de kitlediler bizimkine. düğün salonları en klass yerlerde tutuluyor. kayın validesi balayı 10 gün olsun. antalya'ya gidin diyormuş şimdi de. has bin. bizim ki de nereye neresiyle ödeme yapacağını düşünüyor. bense nişanı atma konusunda fişşikliyorum. bakalım kim galip gelecek.

    edit: değerli yazarlar, gelen mesajlar üzerine açıklama yapma gereği hasıl oldu. ben bu entry’i girdikten bir ay sonra galip gelen ben oldum ve nişan bozuldu. bir ay sonra kız başka biri ile nişanlandı ve takip eden ay ise evlendi. çok ilginç her şey bir ay ara ile gerçekleşmiş olsada kuzeni kurtardık. kuzenim ise geçen yıl iyi biri ile evlendi şimdi mutlu mesut.
  • balayina cikacak arkadaslara (ozellikle erkeklere) bir hatirlatma, uyari ya da onerim (nasil algilarsaniz iste) var. simdi birtakim doktorlar diyor ki, balayi sendromu diye bir sey var ve bir erkek icin duruma gore cok aci verici olabiliyor. simdi cicegi burnunda bir cift olarak vaktinizin buyuk kismini yatakta gecirirseniz kimse sizi ayiplamaz elbette ama, bu yatakta gecirilen "rehavet" anlarina dikkat etmek gerek. hayir, oyle bel incinmesi, kalca cikigi falan gibi ayica seyler gelmesin hemen akliniza, cok masum oldugunu dusundugunuz bir hareket bile basinizi agritabilir. bu mutlu gunlerinizde haliyle kariniza sarilip yatmak, hatta onu kolunuza yatirmak, bir bebek gib pispislamak isteyebilirsiniz. ama dikkat! iste bu kola yatirma olayinin cilkini cikarirsaniz basiniz dertte demektir. cunku, kolunuzdaki birtakim sinirleriniz sikisip iki parmaginizda kalici bir uyusmaya yol acabilir. balayindan doner donmez solugu bir ortopedistte almak istemiyosaniz, kola yatirma konusunda dikkatli davranin. sık sık kol degistirin ya da ne biliim kasik pozisyonu olur baska bir pozisyon olur denemekten cekinmeyin, yeniliklere acik olun.
  • gelinlikti, davetiyelerdi, eşyaydı oydu buydu derken kafaları bi dünya olmuş çiftin hem koşarak uzaklaşma, hem de yeni başlangıcı kutlama ve kutsama zamanıdır. ayrıca nerede olursanız olun, "balayındayız da biz ehem" dediğinizde güzel tepkiler alırsınız, herkes yardımcı olur, martini filan ısmarlar...
  • evliliğe başlarken, "tatlı yiyelim tatlı konuşalım" cinsinden bir aktivite. ilk hafta, ilk ay, nam-ı diğer cicim ayı(ları) güzel başlasın ki evliliğin geri kalan kısmı da güzel, tatlı geçsin mealinde, yeni evli çiftlerin başbaşa kalarak birbirlerine ne kadar uyum sağlayacaklarını test etmelerine izin veren bir heterotopik zaman ve mekan kurgusu. heterotopik diyorum çünkü bu ay öyle bir ay ki salt masal mübarek. insana gerçek hayatta, gerçek evliliklerde, hayatın normal rutin akışı içinde asla yaşanmayacak/yaşanamayacak olan günler yaşatarak, evliliğin zorluklarına ve pek tabii hayatın zorluklarına yeni evli çiftleri hazırlama, ağızlarına bir parmak bal çalma aşaması.
  • "iyi ki yapmışız"larla anılacak süre zarfıdır. bir daha hayatınızdaki muhtemelen hiç bir tatil o kadar "tam" olmayacaktır.
  • düğünden hemen sonraki gün gidilmesi çok büyük hatadır. araya bir gün konulmasında fayda olan gündür. öğlene kadar uyur kalkınca hanımınla/kocanla kahvaltı eder rahat rahat valiz hazırlarsın.
hesabın var mı? giriş yap