• övül-mustafa avkıran tarafından yönetilen ve yirmi muhteşem genç oyuncu tarafından oynanan yeni sezon istanbul dt oyunu. ferhad ile şirin hikayesi' ni mehmene banu' nun ağzından anlatmakta.

    --- spoiler ---

    ben mehmene banu. kardeşi şirin' i sevdiğinden ayıran, ferhad' a dağı delmesini şart koşan acımasız hükümdar, taş kalpli abla. yalandır, iftiradır demeyeceğim. başka türlü olmaya cesaret edemedim çünkü. kendi hikayeme sahip çıkamadım.

    --- spoiler ---
  • güzel ve çok çok uzun bir oyun.

    uzun ama etkileyici. ilk sahnede başlayan o sesler, tüm oyun boyunca devam ediyor. bence bu, oyuna ayrı bir hava katmış. hayallerimdeki oyun olmuş. ben sadece oyuncuların birbiriyle konuştuğu tiyatro oyunlarını hiç sevmem. çok sıkıcı gelir. çok sesli, hep sesli tiyatroları severim. işte bu da onlardan biri.

    gidin, görün derim ben.
  • gidip üsküdar tekel sahnesinde izleyip sıcağı sıcağına bir seyler karaladığım oyun. bir ferhat ile şirin hikayesi böyle bir bakış ile boyle bir hikaye yorumu ile anlatılabilir , müzikler cidden farklı . ama ben o muziklerin ,seslerin yani sira o icsel anlatımlari, bunun anlatis bicimini çok sevdim, ve isiklarla, seslerle geçişleri... kendinize izleyerek bir güzellik yapmış olursunuz derim.
  • bildiğiniz ferhad ile şirin hikayesinden çok farklı bir hikaye anlatarak sizi şüpheye düşüren oyun. amma ve lakin ben bu oyundaki bakış açısını bilindik hikayeden daha çok sevdim. ayrıca oyundaki sadece insan sesiyle yapılan müzikler o kadar hoş bir hava katmış ki. hepsinin birbirinden güzel sesi var, bence müzik piyasasına da girsinler bizim de kulaklarımızın pası silinsin, halkımız güzel ses duysun.

    son olarak oyunun en çok akılda kalan muhteşem performansı deniz bolışık. sırf onu izlemek için bile gidebilirsiniz.
  • iktidar sorumluluktan çok ayrıcalık sağlıyorsa, bir yanlışlık var demektir...

    başka ne deyim? bu nasıl bir bakış açısıdır? bildiğin hikayede bilmediğin bakış açısı...

    sayfalar yetmez yazmaya bu oyunu...gidin ve sonra bir daha gidin...
  • 87 dogumlu burcak collu (bu ismi yazin buyuk isler basaracak buraya yaziyorum) yazdi, alistigimiz oyunlardan cok farkli. muzikleri, muzikleri derken topuk sesleri dahil her ses ayri anlam katar; isiklarin muhtesem yansimalari, yakaladiklari acilarla gorsel olarak da buyuleneceksiniz.
  • hakkında güzel bir yazı için:

    http://bookuccino.tumblr.com/tagged/ay-ecesi
  • içinde bulunduğu iktidardan sorumluluklarından dolayı aşkını saklamak, içindeki ay ecesini bastırmak zorunda olan bir kadının, mehmene banunun hikayesi. burçak çöllünün ferhat ile şirinin aşkının hikayesine çok farklı ve başarılı bir bakış açısıyla sunumu bu oyun. hiçbir enstrüman kullanılmadan yapılan o müzikler çok etkileyici, aşkın imkansızlığının acısı insanın yüreğine işliyor. ve hepsinin sesi bu kadar mı güzel olur. etkileyici bir oyun, gidip görün.
  • beyinlere kazınmış bir hikâyeyi iki saat içinde insana unutturup üstüne bir de anlattıklarına inandırabilecek kadar etkili bir anlatımı olan oyun.
    biz izledik memnun kaldık, iyi analım kendisini. *
  • çok beğendiğim bir oyun, bildiğimiz hikayenin çok değişik bakış açısıyla yazılmış hali hiç sıkmadan izlettirdi kendisini. gelelim müziklerine izledikten sonra sürekli dilime dolandı, hala aklıma geldikçe de söylerim çok başarılı yazılmış. oyuncular desen çok iyiydi. hatta kuliste konuşma fırsatı bulmuştuk çok sıcakkanlılardı. bu sene gösterimde olmaması üzmüştür.
hesabın var mı? giriş yap