• biz zamanlar beni de afişe etmiş olan kişidir.
    şikeyetim var mı? asla... akın akın kadın geliyor yanıma, "sen author'u tanıyormuşsun" diyerek, oracıkta vermek istiyorlar.
    yalnız gelen anında kıçını dönüp eğiliyor, onu henüz çözebilmiş değilim.
    görülen lüzum üzerine bilgilendirme notu: gerekeni yapıyorum.
  • üslubunun gücü dışında belirgin bir özelliği, birkaç kişi kendisini eleştirince "şaka yapdıııımm!" konumuna geçivermesi. bu taciz olayında bile "böyle de bi insan işte" diyip geçiyordum ama şimdi o çırpınışı gördükten sonra pek öyle olmayacak. author'u anlama eşiği gibi, arzach'a hak verme eşiğini de icat etmek lazım.

    bir de tarihin gördüğü en büyük lümpen olma ihtimali var, şimdilik bilemiyorum. güya kadın güçlü olmalı, kadınlığına sığınmamalı argümanıyla bol keseden konuşuyor ama sanıyorum ki 3-4 büyük şehir dışında bir yaşantı görmemiş. erkek egemenliğinin, erkek faşizanlığının ne boyuta ulaşabileceğini bilmeden, avrupalı feministlerin çıkarımlarıyla tartışıyor olması ve hatta onu bile becerememesi, ancak bunu çağrıştırıyor bana.

    gene de küçük oyunlarında başarılar diliyorum. şaka gibi bir şey çünkü.
  • dünyanın en skindirik kahramanı, aynı entryleri sürekli bir biçimde sıçıyor efendim durduramıyoruz. bir gün çıkıp yaptığı işin teorik arkaplanını sayfalarca anlatarak bu mücadele biçimini literatüre kazandırmasını bekliyorum.
  • sözlükte başlattığı aydınlanma hareketi anlaşılmadığı için saldırılara maruz kalan düşün adamı. author' a sözlükte yapılan zulme karşı dünya entlijansiyası, fuck buddyler ve özgürlük savaşçısı müritler teyakkuz halinde. ajanslara son düşen haberlere göre yunanistan köylüleri, fransız barmenler ve kolombiyalı koka üreticileri "author' un yazma hakkı engellenemez" diye sokaklara dökülmüş. kenan evren author'a yapılan saldırılara seyirci kalmayıp "author türkiye'dir" diye açıklama yaptı. subcomandante pablos "o bir tekerlektir, her yerden saydırabilir ama asla bitmez" diyerek meksika halkının author' a yapılanlara seyirci kalmadığını gösterdi.

    "author' suz bir yaşam düşünemiyorum." - volter

    author' un saldırma hakkı engellenemez diyerek bizde ona bir selam gönderiyoruz. yalnız değilsin author!

    keywords: yarak-kezban-sıcacık amcık

    (birde ustaya selam olsun diye şarkı da koyalım tam olsun)

    http://listen.grooveshark.com/…d_under_foot/8575568
  • bu "sözlükte linç" abukluğu daha önce de hortlamıştı. hrant dink'in eşi için, "cır cır bağırıp duran kadın" diyen yazar vardı. gelen tepkilerin dozu çok yüksekti vesaire vesaire, ibişlerin arasından "adamı linç ediyonuz!! linç kültürü!! vahşiler!!" diyenler çıkmıştı. aha bu aralar dönen mevzuya bakıp "linç istiyürler" diyen author da, bu numarayı yiyenler de aynı tadı veriyor. yavrım, klavyesi alınmış, evine zorla girilip bilgisayarına el konmuş, zorla hakları gasp edilmiş biri mi var? sen linç kavramını bile sırf kendini haklı gösterebilmek adına kullanıp anlamını sikip atarken iyi; başkası kalkıp elaleme çükünün fotoğrafını gösteren adamı eleştirdiğinde ve sen bu hayvanlığı körüklediğin için dürtüldüğünde kötü?? yok ya. linçmiş. git iki satır gugıl kurcala, trabzon yaz, linç yaz gör linç neymiş. hasta mısınız arkadaş ya?
  • tahminim malumunuzdur second life die bi ortam var. orda kendine istediğin tipi edinebiliyorsun. farz-ı mahal elmas kaplama amın bile oluyor diyeyim. yani sana istediğin fırsatı sunuyor. ve bazıları ne yapıyor abi? dev bir penguen gibi geziyor, şekilsiz bi uzaylı oluyor ya da pempe panter kılığına giriyor. neden? ah evet dahi olduğunuz için bunu hemen dikkat çekme isteğine bağlıyorsunuz. ve fakat unuttuğunuz ya da kabul etmediğiniz bir şey var. bazıları sizlerden farklı. evet inanılır gibi değil ama öyle. bu "özel olmak" anlamına gelmiyor muhakkak. çünkü sizin özel tanımınız genelde elmas amlı olmak gibi şeyler. ama işte böyle insanlar da var. bir de author var misal. sanırım onunda edindiği iş maden tetkik aramanın çok ötesinde. bu yüzden pek sevilmiyor olabilir. ya da gereksiz hayranlık duygularınızı tatmin edebileceğiniz bir odak da olabilir. bilemiyorum. seçimleriniz ne olursa olsun özel olmak adına dahi olsa tuhafsınız. ve ben author'u hiç tuhaf bulmuyorum.
  • çaylak edilmesinin gerekçesini merak ettiğim kişidir.
  • aylardır okuyorum kendisini ve dürüstçe söylemem gerekirse yazdıkları genellikle hoşuma gitmiyor. anlattıkları ister kendi yarattığı bir kişilik isterse de bizzat kendisi olsun, bana kazandırdığı şey şu olmuştur: "dinleyebilmek". sadece o değil herhangi birisinin entrysini gördüğünüz anda muhatap almaya başlıyorsunuz ve kendi içinizde okuduğunuz şeye ilk önce tepki veriyorsunuz.
    ilk başlarda gerçekten çok rahatsız oluyordum bazen yazdıklarını görünce. ama daha sonradan "dinlemeye" alışınca kanıksıyor insan. fakat o şeylerin kişi için sıradanlaşması değil burada bahsettiğim şey.
    evet herkesin kendine göre doğruları ve yanlışları var ama birisi bunu size karşı dile getirdiğinde "dinlemeden" harala gürele karşılık vermekle bir şey ne kazanıyorsunuz ne de kazandırıyorsunuz.
    benim aylardır gördüğüm -sadece bu konuda değil herhangi bir konuda- ihtilaf çıktığı anda insanların hemen birbirlerine giydirmeye başladığı. author bir şey diyor, hemen "pis, ahlaksız, ıvır zıvır" diye başlıyorlar.
    e madem katılmıyorsun adamın yazdıklarına sen de kendi düşünceni yaz; ama olmaz ki millet basar "çok kötü" butonuna. peki böyle düşünüyorsan nerede kaldı senin düşüncen, görüşün? ondan sonra başlıyorsun saydırmaya, bağırmaya, çağırmaya.
    e ama olmaz ki böyle canım.
  • hakkında sayfalarca yazılan tek kelimelik adamdır. hangi kelime olduğunu merak eden olursa mesajdan cevaplarım.
  • neler yazmış diye nickini yazıp hayvan ara'ya tıkladığınızda gelen sonuç "arama sonuçları..yok bişii pek" çıkıyor. hmmm ilginç..
hesabın var mı? giriş yap