• hakkında yazan herkesin karmasında büyük rol oynayan dizidir.

    edit: ben bir diyorum sen iki anla.
  • bihter - daha düğüne on gün var...

    behlül - bir kaç gün sonra nihal ile evleniyorum...

    firdevs - yarın düğün var...

    nihal - akşam düğün için giyeceğin kıyafet hazır mı?...

    ne var bunda diyeceksiniz? bunların hepsi aynı gün söylendi lan?? ya da bu bölümde hiç gece olmadığı için ben öyle sandım bilemiyorum.

    bir de behlül'ün über arkadaşları arabanın arkasına teneke kutu bağlamışlar, evleniyor ya. tangır tungur ne eğlendiler. allah rızası için şurada o kadar yazarız, bir yazar arkadaş türkiye'de arabanın arkasına teneke kutu bağlandığına şahit olmuş mu acaba? ne anlama gelir, kültürümüzdeki yeri nedir? beni aydınlatacak olan var mı? dizi biterken öğrenme şerefine nail olduk ki aslında behlül iyi olabilir ama çevresi çok orospu çocuğu.

    behlül bunlara bihter'i nasıl yediğini anlatıp eğlenmiyorduysa beni de kainat siksin.
  • kim ne derse desin dizinin en şanlı insanı katya olmuştur. taş gibi adam gitmiş olgun kadına sahip çıkmıştır. mature fantazisi mi vardı bilemiyorum artık. var mı cidden ya böyle erkekler kaldı mı sorusunu da sordurttu hani. şöyle alain delon gibi kasıntı havasında olmayan cinsinden.
  • yine kandırıldık. yine bomboş bir bölüm. saçma sapan diyaloglar falan.
    her hafta dizide ayrı birini öldürmek isteyen biriyim. bu seferki şanslı ise ezeli nefretime sahip olan nihal.

    ulan zenginliğin gözü kör olsun. ben gideceğim, beni sevdiğini, benim için en azından bir gece içip, melankoli yaşamış birine gidip, "testosteron abidemle evleniyoruz arkadaşım. çok mutlu olcaz arkadaşım. keşke düğünümüze sen de gelsen arkadaşım. şöyle iyiyiz arkadaşım. böyle iyiyiz arkadaşım. seni seviyorum arkadaşım." diye sürekli "ben seni arkadaş olarak görüyorum." tribiyle birlikte "nikahına beni çağır sevgilim." draması yapacağım. ne orospuluğum kalır ne kevaşeliğim.

    adam demez mi "ulan kahpe senin için içip sarhoş oldum. bardakları kırdım. kustum. sen bana gelmiş beni godoş yerine koyar gibi testosteron abideni anlatıyorsun. bilmiyor musun seni sevdiğimi? sen ne orospu ruhluymuşsun lan." diye.

    bana derler tabii. ama nihal zengin. adam aşkından "bile bile intihar" etse de, ölmek üzere olsa da nihal "dünyadaki tüm güzellikleri" hak eder.
  • süleyman efendi call of cthulhu'daki fishmen'lere benziyor gibi sanki biraz. yürümesiyle, göbeğiyle, konuşmasıyla ve bakışlarıyla sanki aynısı. oyunu oynayanlar otel odasındaki meşhur kovalamaca sahnesini youtube aracılığıyla izlesinler de görsünler aynısı lan.
  • acilis ednan bey' den geliyor " kendimi boyle bir yolculuga cikacak kadar enerjik hissetmedim" canim cok tas tasidi ya, yoruldu tabi, tuh yazik.

    lutfen nihal'in basina birseyler gelsin. italyan mafyasi kacirsin falan, fantastik bir seyler cikarsin senaristler. hay sunu bileydin nihalcim evet "aptal olan sensin". insanin kendini bilmesi de birsey. "senden ayri gececek bir gunu bile istemiyorum" hey allahim. bana yardim et su kizi parcalamadan bu bolum bitsin. "dugun oncesi bana bunu yasattigi icin matmazeli affetmeyecegim". bizim yuzumuzden bayan bir arkadasin dugun yorumu " hay sana da, dugunune de , yeter be, salak yemin ederim gerizekali bu kiz ya:)"

    hizmetci kadrosunun dedikodudan baska isi yok zaten. semacim dikkat et seni de kendilerine benzetmesinler.

    bulent, salak bulent, sen de matmazele laf ediyorsun ya. su para ve minnet ters orantili, para arttikca minnet duygusu azaliyor. ayiptir ya.

    vay selvi boylum, al yazmalim kemal vay, iyi baslamis senaristler sonra dagitmis. neyse bu sefer sarmiycam sana, surda bir bolum kalmis. ama katya'nin o "tesekkur ederim"i neydi ya.

    behlul ve nihal ikilisi siz birbirinize tesekkur edin, matmazel ikinizi de cozmus. yalniz yeter be matmazelcim agladigin valla icimiz bayildi ekran karsisinda. deger mi o iki velet icin?

    ednan bey dayanamaz kalkar su dugun videosunu izlerken, bulent der agladigini bize gostermek istemiyor, yine nihalden bomba gelir " bize hala kizgin o, kirildi" ya guzelim, canim benim a aligim bir sey de seninle ilgili olmasin. bu ne benmerkezciliktir ya.

    besir'in yaninda konusurken ednan bey "hic tanimadigim duygular benim bunlar, suphe nedir? vs vs gibi bir cumle kuruyor. koskoca holding sahibi suphe nedir bilmez mi ya? cumleyi azicik degistirselermis anlam kargasasi olmasaymis.

    o nihal'in matmazel hakkinda babasina cemkirmesi, yok seni de zehirledi degil mi? yok bihter icin sunu sunu yapti. aklin nerdeydi canim daha once. besir icin hep burukmus ama behlul elini tuttugunda, taklim lafini duyunca ve yildizlardan fener cekilince (bunun ne demek oldugunu bilen biri varsa lutfen anlamini soylesin) unutuyormus. e tatlim ne kaldi zaten. her dakika behlul behlul diye bir tarafindan cekistiriyorsun adami. e bu durumda aklina besir hic gelmiyor, degil mi canim?

    bulentcim, sana da gider ayak laf sokmazsam icimde kalir. "ablama soyleyecegim" canim benim sen ablanin umrunda degilsin ki. ablan seni de 2 sn de behlul icin satar. bir anlasan sunu rahatlayacaksin.

    sen cocugu krize soktun. yok dugun, balayi, behlul derken cocuk kendinden gecti. besir de ayri bir tur. hala yok sen hakediyorsun, beni hatirla unutma vs. duygusalliktan gayet uzak bir sahneydi. hele son nihal'in canim arkadasim, canim besirim lafiyla olayi iyice koparmasini muzik * bile kurtaramadi.

    hizmetci tayfasi zaten kendinden gecmisti bu bolum. nesrin'in bakislari, cemkirmeleri.

    sondan bir onceki bolum zaten, cok ustunuze gitmiyorum. simdilik bu kadar geri kalanini yarin yazarim macin 2. yarisi baslayacak birazdan

    edit: eklemeleri yaptim, finali dort gozle bekliyorum.
  • katya'nin da türklesmis oldugunu gördügümüz dizi. irkeenin elini öptü kadin.
  • gelip gelip "ne var bu kadar yazacak? 230 sayfa entry yazilir mi bi diziye! yuh" turu tepki veren, di$arda da habire "a$ki memnu ne yaa? anlamsiz, vakit kaybi.." falan diyenlere, hala elektrikli sarma makinasi icat olmadigina gore sormak istiyorum; gercekten cok onemli bi i$in mi var? a$ki memnu izlemedigin zamanlarda atomlari parcalarina mi ayiriyosun evde? "alti ustu bi dizi" e dizi i$te adamim, egleniyoruz, ne var?
  • ufak çocukların perperişan olduğu dizidir.

    peyker çocuklarını da almış, bihterle ,annesiyle vedalaşmak için ziyagillere gelmiş, ama firdevs hanım kucağına torununu leğen gibi yaymış, ruhsuz ruhsuz kızlarına bakıyor. yazık o feriduncuk firdevsin kucağında pide gibi öyle , beli boynu tutulcak yavrucuğun... yazık lan çocuğa. öteki bıcır ağlamış ama susturan yok. bi seven ilgi şevkat gösteren yok.

    bi de son bölüme kadar ednan anlamadı ya, bence artık söylemesinler. gerek yok yani. lost tan sonra 2. darbe sinyaliydi bu bölüm
  • birkaç bölümdür kafamda iyice beliren son bölüm teorimi artık son bölüm gelmeden yazayım da eğer tutarsa ben size demistim iste diyebiliyim.

    türk halkı intikam ister sayın senaristler.

    bihter intihar edicekmiş, hemi de kafasına silah dayayarak!! bi kere kadınlar kafalarına silah dayayıp kendini öldürmez, hele bihter gibi sosyetik ve iki eli kanda da olsa makyajı esirgemeyen bir hatun, pleeeaaase!!! ayrıca kız kasayı açtı bu bölüm ve silaha hiç pas vermedi, aklının köşesinden bile geçmedi, nasıl birkaç saat sonra onunla kendini vurur?

    öte yandan adnanın içini şüphe yiyip bitiriyor, işin ucunu bırakmadı. behlül den şerref sözü aldı, tam rahatladığını kendine telkin etmeye başlamışken düğün günü matmazel ona yalan yanlış da olsa bildiklerini ya da şüphelerini yumurtlarsa adnan da gider bihter e ne oluyor diye sorarsa, bihterin şu anki psikolojisi inkar etmez, evet oldu işte diyebilir, o zaman da adnan çeker vurur ikisini de!!!

    son olarak stilist kızlar kendinize gelin, bihterin giydiği beyaz elbise ne kadar kötü dikilmiş ne kadar rezaletti öyle, kız güzel diye ne giydirseniz oluyo miniyi de dayayın, ama olmaz bu kadar da yani
hesabın var mı? giriş yap