alüvyon

• görüyoruz ki çok pis kafa yapıyor.
• eskiden mahallelerde gezen eskiciler olurdu. onlar bağırırlardı, "deeeeeeeeeeğmir aleeeeeyom, paaakır aleyom, alüvyoooon aleyom, skiiiiiiiiiiciiiiiiiii geldi heeeaaaaaaaanım" diye. 1 kilosu yedi milyondu. sadece zenginler sabah kahvaltısında yerlerdi. şimdi her yerde var ama o eski tadı var mı. yok.
• alüvyonun karneyle alındığı günler daha dün kadar yakınken, şu günlerde üstüne oynanan oyunlar sevenlerini üzmektedir.
• "eskiden istanbulun yarısı alüvyonmuş. dedemgiller satın alacakmış ama sonra vazgeçmişler. yoksa şimdi alüvyon zenginiydik olm biz :\"
• ersen ve dadaşlar'ın 11 şarkıdan oluşan yeni albümü. aranjörlüğünü derya kadayıfçı'nın üstlendiği albümde şu parçalar yer alıyor:
  
  01-yol
  söz & müzik: ersen dinleten
  
  02-sokak çocuğu ahmet (mehmet)
  söz: yüksel civelek
  müzik: ersen dinleten
  
  03-ay işığı
  söz: nurcan dinçer
  müzik: ersen dinleten
  
  04-ihlamurlar çiçek açtığında
  söz & müzik: ersen dinleten
  
  05-müptela
  söz & müzik: ersen dinleten
  
  06-sevda
  söz & müzik: ersen dinleten
  
  07-aşığım sana
  söz & müzik: ersen dinleten
  
  08-yalan dünya
  söz & müzik: ersen dinleten
  
  09-sevdiğim benim
  söz: fikret çetinkaya
  müzik: ersen dinleten
  
  10-yüreğime kırkbir düğüm bağladım
  söz: fikret çetinkaya
  müzik: ersen dinleten
  
  11-delta (enstrumantal)
  müzik: derya kadayıfçı
• bir ersen ve dadaşlar strikes back vakası. bu albümde delta isimli bir enstrümantal şarkımız var ya, yani ersen abi bu şarkıya nasıl bir söz yazarsa yazsın kesin çok komik ve absürt olurmuş. iyi ki öyle bırakmış onu. canım ersen abim benim, hem dadaşım hem de adaşım.
• - alüvyonsuz şehirde yaşayamam abi ben :\
• en verimli 3 toprak ce$idinden biridir .
  los ve moren .
• akarsularla tasinan toprak.
  (bkz: cografya)
• (bkz: bak hâlâ soruyor)