• fifa serisiyle birlikte gururumuzu okşayan ilk oyunlardan biridir. şöyle ki; fifa da türk takımlarının da yer almasından büyük gurur duyan bizler age of empires 2 nin çıkmasıyla birlikte mutluluktan havalara uçmuştuk. oyunda türk ırkının da olması ve türkçe konuşuyor olması bizleri heyecanlandırmıştı. oyunun başına ilk defa oturduğumuzda hemen türkleri seçip villagerlere emirler yağdırmaya başlayınca hafif bir bir hayal kırıklığı ve şaşkınlığa rağmen mutluluk bedenimizi sarmıştı. villagerlere verilen emirlere karşılık olarak tamam, yaparım, usta, oduncu, seyis gibi cevaplar verilmesi bizleri gülümsetmişti.

    sonra noldu?
    oyunda ilerleyip çeşitli stratejiler üretmeye başlayınca ve doğal olarak acil ihtiyaçlar ortaya çıkınca hassiktir odun yok niye boş duruyosun odun kessene lan komutuna karrşılık oduncu, tamam, yaparım gibi gayet pişkin ve rahat cevaplarla karşılaşınca ''imparatorluk yıkılıyor adam hala yaparım diyor lan'', ''acele etsene amuğa koduum'' tarzı tepkilerimizi villagere anlatamamanın verdiği sinirle monitöre kafa atma isteği ortaya çıktı. gönül isterdi ki villagerler odun kesen odunlar değilde ülkesini seven ne yapması gerektiğini bilen adamlar olsun, ama olmadı. altın bitince altın madeninin başında sik gibi bekleyip, tarla da ürün bitince yine sik gibi ortada dikilip bizi delirttiler. lan adam bi düşünür altın bitti ama boş durmayalım biraz odun keselim, kırık dökük binaları tamir edelim. ama yok iş bitince sik gibi beklediler.

    villagerlerin tüm pişkinliğine rağmen savaşçıların allah allah nidaları daha bi samimi geldi ilk başlarda. ama sonradan onlarda allah allah diye yola çıkıp boyunun ölçüsünü almaya başlayınca hayal kırıklığı had safhaya ulaştı.

    biz artık villagerlerin verilen komutlara tamam, yaparım diye karşılık verdiği oyunlar istemiyoruz. bize yapay zekası yüksek villagerler lazım. işi bitince mal gibi durmasın birazda şu işin ucundan tutayım diye düşünsün. odun kessene lan komutunu alınca kahveden adam çağırıp hemen işe başlasın. sen biraz balık tut komutunu alınca dur şu odunları bırakıp geliyorum desin. bize bi dakka, işim var görmüyo musun, oha falan oldum diye cevaplar versin. haa savaşçılara gelince onlar da saldırın lan komutunu alınca amına bile koyarım deseler fena olmaz*

    herşeye rağmen biz age of empiresi çok sevdik ve sevmeye devam ediyoruz.

    savarain: yolla butonuna bas
    villager: yaparım*
  • hayatın ta kendisidir.

    barış zamanın da yanınızda olan dostlarınız vardır. 300 altın alabilmek için yağcılık yaparlar. ama zaman gelir de düsman saldırısına uğrarsanız 20-30 paladin bile göndermezler. serefli sekilde direnirsiniz. fakat sayıca cok olan düsman etnik bir soykırıma giriştiği icin can havliyle birkac köylünüzü dost ülke topraklarına yerlestirip ülkenizin bekasını sağlamaya calısırsınız fakat dost bildiğiniz insanlar kendilerini güvene alabilmek için kale kapılarını bile kilitlerler üstüne üstlük 3-5 kat daha duvar cekerler. yalvar yakar razı edersiniz bu sefer de ülkesinde size hiçbir hak tanımaz yok sayar. 2 tarla ekersiniz olay cıkarırlar. mülteciliğin zorluklarını hissedersiniz. özgürlüğün egemenliğin önemini bir kez daha kavrarsınız. *

    kısacası cok hayat dersi verir, nefis oyundur...
  • campaignlerden birinde güzelim orduyu salak komutan rolünde yönetmenizi isteyen oyun.

    çeşitli toplumların kaprislerini çekmeniz istenir.
    20 civarında askerle birine gidiyorsunuz "etraftaki kurtları öldür sana yardım edelim" diyor. babasının avcısı var sanki.

    bir diğeri "bana 20 koyun bul" der. sizi çoban zanneder.

    bir başkası (taicikus) " uygurları öldür" der, uygurlar da "taicikus'u öldür" der. iki arada kalırsınız. pezevenklerin kiralık katilliğini üstlenirsiniz.

    bir diğeri kendisine iki metre mesafedeki relici almaya üşenir "bana relic getir" der. kapıcı muamelesi çeker.
    en güzeli enter tuşuna basıp "eşşeğin siki var yer misin" cheatini girdikten sonra oyuna devam etmektir.
  • sene 2008, oyun 99'da çıkmıştı, hala kafelerde oynanıyor. age of empires serisinin en yüksek not ortalaması bu oyundadır, age of empires iii de hesaba dahil. bu oyunun fanatikleri oyunda tüm birimlerin seslerini ezberlemiştir. oyuncuların olduğu bir ortamda yüksek sesle "şşşşşş hoh" diyin "hoh"a vurgu yaparak, birileri kafasını kaldırır "aha biri amele bastı" diye.
  • arkadaşımla* dersten kopup, hocadan gizli gizli, bi kağıda aşağıdaki diyaloğu yazmamıza sebebiyet veren oyun..
    - age of oynarken benim bazı kurallarım var ama,
    saldır demeden saldırmıcan, birbirimizi göremicez..
    savaştan önce sembolik olarak bi atlı göndercen, misafir olcan,
    oturcaz konuşçaz, nedir ne değildir, ne istiyoruz..
    ha baktın anlaşırız, savaş mavaş olmaz, hayat bayram olur..
    kent kültürü, mimari tarz falan önemli benim için biliyosun,
    gerekirse bi günü komple mimariye adarım, ikinci gün er meydanı
    hesabı kapışırız, harala gürele yok,
    sakin,
    karizmatik..
    - ben caponlar olcam.. katsumoto..
    - ben türk olurum, okçu kuleleri güzel türklerin..
  • sene ikibiniki falandı herhalde ben daha liseyi yeni kazanmıstım haliyle hazırlık falan okuyacagız,bir de oyle bi sınıftayım ki sınıfın erkek populasyonu hayli yuksek zira baslıca muhabbet konuları fener macı noldu,abi bu besiktas adam olmıcak falan diye gitmekteydi.tabi futbol ancak bir yere kadar mesgul ediyor, napsak ne etsek derken birden bir age of muhabbeti cıktı ortaya.onceki yaz da erdek te 2v2* age of macları yaparak gectigi icin inceden bir ozlem var bunyede tabi...derken bir baktık sınıfta en az 7-8 kisi age ofa bir yerlerden bulasmıs,o zmn bi mac yapalım haftasonu dedik.ogleden sonra dersaneye kursa falan gidiyoruz dendi o zaman sabah olsun dedik ve saat on falan gibi bulusmayı kararlastırdık.ilk bulusmada bir hayli fire versek de oyle zevkli bir oyun oldu ki* oyunun muhabbeti tum hafta surdu.tabi oyle olunca ilk bulusmayı eken arkadaslar pek bir pisman oldular ve hemen sonraki hafta daha buyuk bir bulusma planladık.takımlar ayarlandı,taktikler belirlendi falan sonra da cuma okul cıkısı bir arkadasla ,zorlu internet cafe vardı* oraya yer ayırtmaya gittik*.ertesi sabah gittigimizde saat 9 falandı daha adam cafeyi yeni acıyordu.*biz hemen yerlestik makinalara ve basladık.o oyun da 3 saat falan surdu ve acayip zevkli oldu.yine butun hafta derslerde "abi aslında orda arda yardıma gelse biz kazanırdık", "abi gothlar cok guclu ondan kazanıyonuz siz" , " yok takımlar dengesizdi" falan muhabbetleri dondu.sonra da hemen gelecek haftanın takımları kuruldu,ırklar secildi,taktikler yapıldı ve cumartesi gunu sabahın korunde dokuzda karsıyakada zorlu cafenin onunde bulusuldu.herkes ise gider gibi haftanın gec kalkabildikleri iki gununden birini ayırıp,kısın sabahın korunde kalkıp karsıyakaya geliyordu.bir arkadas goztepeden kalkıp geliyordu,birisi bucadan geliyordu bi tanesi de taa bozyakadan kalkıp geliyordu*.herkes bi yerlerden geliyordu ama nasıl bir gorev askıysa okul kapanana kadar hic fire vermeden hemen hemen her hafta kalktık geldik.hatta bir gun izmire kar yagmıstı o gun bile gidip oynadık.*.sonra eski tadı alamamaya basladık baska seyler girdi hayatımıza,onceliklerimiz degisti ve o sabah içtimaları sona erdi.daha sonra da bir kac kez nostalji adı altında bi yerlerde toplanıp bir kac oyun attık* ama o eski tad yoktu.zaten oyunlardan da eski tadı alamıyorduk.bir seyler eskisi gibi degildi.galiba biraz buyumustuk cunku oyunlar*artık sadece oyalayabiliyordu o kadar,eskisi gibi kapılamıyorduk.sonra da dersane falan derken bu cafe olayları tamamen bitti.biz de sessiz bir mutabakat ile yasamımızda bir devrin kapandıgına kani olduk.bu arada zorlu net cafede bir devrin bittigini anlamıs olacak ki* kapatıp, kadın butigi actı.*tabi aynı adamı* efenim trikolarımızda indirim var falan diye gormek pek yıkıcı bir sahneydi ama siz de takdir edersiniz ki bu bir baska hikayenin konusudur.

    tabi bir oyuna, sabahın korunde kalkıp sehrin bir ucundan kac saat yol gelerek,toplanacak kadar baglanmak oldukca tuhaf bir sey farkındayım.ama su an baska oyunlara* benzer baglılıklar gosteren arkadaslarımı anlamakta bir hayli zorlanıyorsam o zaman duydugumuz tutkuyu acıklamak da bir o kadar kolay oluyor.acıkcası biz saklambacın veya dokuz aylıgın yasımıza uyarlanmıs bir halini oynayan ve bundan cok zevk alan cocuklardan baska bir sey degildik.zira hala o gunleri gulerek hatırlamamın baska bir acıklaması olacagını sanmıyorum.

    ha tanım mı? guzel gunleri ve anıları hatırlatan,müttefiklikleri kardeşlige,dusmanlıkları dostluga donusturen,gelmis gecmis en iyi bir kac oyundan biridir,aractır,vesiledir...
  • yapılan hile sonucu (cheat) ortaya çıkan mavi araba ateş edicem diye şekilden şekile girerken kendisine neredeyse taş ve sopalarla çaresizce karşı koymaya çalışan gariban age of köylülerinin içlerinden, "bu ne kardeşim şimdi bu çağda, bize ensemble studios'dan age of empires dedilerdi ama; gelgelelim ne age kaldı ne empires mına koyiim" diye geçirdiklerini düşünüp tebessüm ettiğim, bilhassa dönemi için aşmış strateji oyunu.
  • şehir merkezi de yıkılınca yusuf yusuf bir halde etrafta koşuşturan kral var bu oyunda, burdan sevgiyle anıyorum rahmetliyi.
  • kaptan magara adami gibi iscilerin oldugu oyundur. bu ve diger versiyonlarindaki isciler kucucuk ceplerinde her turlu gereci bulundururlar. bu isciler yanlarinda her daim ok-yay (javelina avlarken), coban sopasi (koyun guderken), sepet (cilek toplarken), balik agi (balik tutarken), tarla capasi (tarlada calisirken), balta (odun toplarken), kazma (madende calisirken), cekic (bina insa ederken) ve bicak (dusmana saldirirken) bulundururlar. kaptan magara adami kendisine gerekli olan gerecleri sakalindan cikartiyordu. bu iscilerin bunca malzemeyi nereden cikardigi ise oyunu sevenler arasinda merak konusu olmustur.
  • tam anlamıyla bir strateji oyunudur.
    hiçbir yenilmez ünite yoktur. bütün üniteleri rahatça yok edebilen başka bir ünite kesinlikle vardır.
    örneğin paladin crossbow u rahatça öldürürken, birkaç pikeman da paladini kolaylıkla öldürebilir. * ve atlı okçular da pikeman'ı kolayca öldürebilir.
    her ünitenin performans/fiyat oranı benzerdir.
    oyun başlamadan her ırka farklı özellikler de verilmiştir.
    örneğin çin +3 köylü ile başlarken, goth'larda unique ünite olan "huskarl" barracks'tan da çıkmaktadır.
    veya birinin villager'ı güçlüdür, diğeri fazla wood ile başlar.
    her ırkta her ünite açılmaz. bu da ırkların eşitliğinde önemli bir roldür.
    örneğin bir ırkta champion açılmıyorsa paladin açılıyordur veya light camel daha fazla upgrade edilemez vs...
    introsunda da belirtildiği gibi tam olarak satranç gibidir.
    ayrıca (bkz: age of empires ii the conquerors)
hesabın var mı? giriş yap