*

  • yedi uyuyanlarin uyuduklarina inanilan magara. selcuk,efeste ve mersin, tarsusda eshabi kehf magaralari bilinenleridir. neden uyuduklarina dair bir cok degi$ik hikaye vardir. imparator decius zamaninda ya$ayan yedi hiristiyan genc, imparator tapinaginda yapilmasi gereken kurban sunma i$lemini yerine getirmek istemedikleri için, kentten kacip bir magaraya saklanirlar. yedi genc bir süre sonra uykuya dalarlar. uyandiktan sonra yiyecek almak icin kente gittiklerinde, yalniz bir gece degil 200 yil uyuduklari ve roma imparatorlugunun her yaninda hiristiyanligin yayginla$tigini ogrenirler. durumu haber alan imparator theodosius 2, bunu resurrection yani olumden sonra insan ruhunun yeniden dunyaya gelecegi inani$inin bir gostergesi olarak kabul eder.
  • selçuk efeste gördüğüm mağaranın ismi. güzel ülkemizin ender rastlanılan tarihi mekanlarından olmasına rağmen; hiçbir açıklayıcı panonun olmadığı mağara geçişlerinin sınırlandırıldığı ancak tellerin altından geçilerek ulaşımın gayri resmi yapılabildiği bir mağarası.
  • çocuk yaşlarda gördüğüm ve aklımda kaldığı kadarıyla, paslı demir parmaklıklarla çevrili, kocaman bir çukur içinde, viran halde ve bakımsız bir yerdi. o zamanlar yaşadığım hayal kırıklığı üzerine, bu kadar yolu bunu görmek için mi geldik demiştim.

    bu günlerde gene düştü yolum selçuk tarafına. yeniden görüp görmemekte kararsızım, zaten vaktim de sınırlı. yedi uyuyanlar levhasından saptım içeri. birkaç kilometre ilerledikten sonra, ağaçlı daracık bir sokağa girdim. aradan geçen otuz yıldan sonra yeniden oradaydım. arabadan inip biraz yürüdükten sonra görebilecektim yedi uyuyanların mağarasını.

    parkettiğim yerde birkaç tane gözlemeci var, bacalarından taze gri duman tütüyor. hava 6 derece, güneşli fakat soğuk bir sabahın 10'u. hafif uyku mahmurluğuyla birlikte, karnım çok aç. gözleme fikri ağır bastı. önce ısınıp, doyalım. sonrasını düşünürüz...

    derme çatma ahşap karkas üzerine, her yanına geçirilmiş keçi yününden kara kara ince kilimler, dışı naylonla kaplanmış büyük bir kulübe. kapıyı araladım. içeride yanan, bizim şömine dediğimiz bir ocak ve yanmaktan kızmaya yüz tutmuş bir soba, birlikte kim daha çok tütücek oyunu oynuyor. içeriyi zar zor görüyorum. tütsülenmek uğruna hem ısınmak, hem de aç karnı doyurmak lazım. içeri girip, sobanın yanı başındaki masalardan birine oturdum.

    gözlememi yemeye tam da yeni başlamışken, gözlemeci kulübesine sisler arasından, iki köylü girdi. adamlardan yağız olanı yanan sobanın yanındaki öteki masaya, yaşlıca olanı da -dükkanda en az 10 masa varken- tam karşıma, benim masama oturdu...

    - selam-ın aleyküm
    - aleyküm selam

    istanbul'da birbirine selam vermekten korkan insanlardan sonra, hiç tanımadığı birisine selam verene, elbette memnuniyetle selam verirsin...

    masama oturan yaşlı adam, arada çaktırmadan beni kesiyor. belli ki konuşmak istiyor. bu istek karşısında dayanamadım, konuşmaya başladım. ordanmısın, şurdanmısın, laf lafı açtı. adam aslen karslı 40 yıldır selçukta yaşıyomuş. falan filan, neyse... yavaş yavaş konuyu yedi uyuyanlar'a getirdim. fikrini sormak istedim:

    - şu arkadaki yer görülmeye değer mi ?
    - yedi uyuyanlar mağarası orası.
    - evet evet, yedi uyuyanlar. çocukken bir kere görmüştüm de, aklımda yıkık dökük bir yer kalmış. sizce görmeye değer mi ?
    - senin ne görmek istediğine bağlı...
    - nasıl ?
    - eğer taşlarla konuşabiliyorsan git gör, yoksa hiç zahmete değmez, anlayamazsın.
    - gulp !
    - anladım ben seni. bak şindi, orada duran her bir taşın bir hikayesi vardır. o taşları kesip sıra sıra dizen ustalar artık hayatta değil, ama o taşlar hala orada ve yüzyıllardır yaşıyor. eğer o taşların herbirinin sesini dinleyip duyabilecek, onlarla konuşabileceksen git. yoksa zamanına yazık olur...! ben arasıra gider konuşurum o taşlarla, uzun uzun hikayeleri var her birinin.
    - gulp !

    ( kısa bir sessizlik...)

    - siz nerelisiniz ?
    - ben istanbul'da oturuyorum.
    - oturmak, ne garip. siz istanbullular o şehirde olsa olsa oturuyorsunuzdur zaten. ya evde, ya işyerinizde; hep oturuyorsunuz. bizlerse yaşarız, oturmayız burada.

    bu beklenmedik yorumlar ve yediğim ayarlar silsilesi üzerine, son lokmamı zar zor yuttum, yüzüm kızardı. adamla iki dakika daha zar zor konuştuktan sonra, elini sıkıp arkama bakmadan kayboldum oradan. otuz yıl sonra bir kez daha görme fırsatını yakaladığım yedi uyuyanlara da gidemedim utancımdan.

    yedi uyuyanlardan özür diler, adını bile bilmediğim o yaşlı adama buradan teşekkür ederim.
  • izmir selçukta artemis tapınağıyla beraber kaderine terkedilmiş, üzerinde çöp yığınları olan taş parçası. vandalizmin kelime karşılığına yazılabilecek yer.
  • geçen sene gittiğim selçuk'taki tarihi mekan. bir devlet tarihi eserlerine karşı ancak bu kadar ilgili olabilir. kahverengi tabelaya mekanın ismini yazmakla bitmiyor ki bu işler. mekana gittik, bizden başka 9-10 kişi daha var. herkes anca fotoğraf çektiriyor. mekanın olayı nedir, bu adamlar niye uyumuş bunu anlatan bir bilgilendirme yok, varsa da görülebilir bir yerde değil ki göremedik. "adamlar iyi uyumuş abi" deyip çıktık.
  • m.s 5. ve 6. yy dönemlerinde yapıldığı tahmin edilen yedi uyuyanlar kilisesi’nin bulunduğu ören yeri, dini bir merkez kimliğini taşımaktadır. bugünkü kazılarda ortaya çıkarılan sanatsal yapının, aslında 7 kat olduğu ancak 4 katının görünebildiği belirtilmiştir. bölgede gerçekleştirilen incelemelerde, buranın geçmişte bir manastır olduğu ve zeminde bulunan dehlizlerin din eğitimi amaçlı kullanıldığı anlaşılmıştır. söylentilere göre, hristiyanlık din olarak kabul edilmeden önce putperestlerden kaçarak buraya sığınan 7 genç uykuya dalar ve 200 yıl sonra uyanırlar. uyandıklarında hristiyanlık artık kabul edilen ve bilinen bir din olmuştur. 7 gencin öldükten sonra tekrar buraya gömüldüğü ve adlarına büyük bir yapı inşa edildiğine inanılmaktadır.
  • afşindekinin olabilitesinin daha yüksek olduğu söylenir
  • "yahu ne olabilemezitesi, gidin uyuyun bugun pazartesi"...magarasiymis ayni zamanda.
  • tüm yakıştırmalar içinde en anlamlısı kuşkusuz, çukurova'nın köklü geçmişi ve inançsal değeri ile tanınan gizemli şehri tarsus yakınlarında bulunan mağara hakkındadır.
hesabın var mı? giriş yap