ursprung

• bir ara şey ederim de, o zamana dek şurda şöylece şey olarak dursun.
  
  benjamin'in tarihselcilik ve neo kantçı felsefe ve de nietzsche'de ele alınış biçimine karşı çıkarak geliştirmeye çalıştığı, tarih ve sanat kuramında yer bulmuş, önem arz etmiş kavram/nosyon.
  
  tarihsel köken. nedensellikten veya evrensellikten bağımsız, oluşum^* sürecinde tanımlanan şey.
  
  deyor ki:
  
  "origin [ursprung], although an entirely historical category, has, nevertheless, nothing to do with genesis [entstehung]. the term origin is not intended to describe the process by which the existent came into being, but rather to describe that which emerges from the process of becoming and disappearance. origin is an eddy [strudel] in the stream of becoming [im fluß des werdens], and in its current it swallows the material involved in the process of genesis. that which is original [das ursprüngliche] is never revealed in the naked and manifest existence of the factual; its rhythm is apparent only to a dual insight. on the one hand it needs to be recognized as a process of restoration and reestablishment, but, on the other hand, and precisely because of this, as something unfinished [unvollendetes, unabgeschlossenes]. there takes place in every original phenomenon a determination of the form in which an idea will constantly confront the historical world, until it is revealed fulfilled, in the totality of its history. origin is not, therefore, discovered by the examination of actual findings, but it is related to their pre- and post-history. the principles of philosophical contemplation are recorded in the dialectic which is inherent in origin. this dialectic shows singularity and repetition to be conditioned by one another in all essentials. the category of origin is not therefore, as cohen^* holds, a purely logical one, but a historical one."
  
  (bkz: ursprung des deutschen trauerspiels)
• tebe burda anılması gereken bir diğer isim kel kafalı foucault olur.
  
  foucaultların michel, "nietzsche, genealogy, history" isimli makalesinde özcü (essentialist) manada bir köken mefhumuna ve `lineer tarih anlayışına, (onun arche ve telos varsayımlarına) karşı çıkarken soykütüksel (genealogy) yaklaşımının temel derdinin (nietzsche'den alındığı ve metinde almancası geçtiği için burda orijinal halleri veriliyor, tdk müfettişlerine duyurulur) 'ursprung değil herkunft ve entstehung 'un peşinden gitmek olduğunu söyler.
  
  herkunft kompleks bir soy/sop/menşei anlamına geliyor. foucault'da soydan kasıt devamlılık veya saflık değil kesinlikle, karman çorman, çok katmanlı, çok bilinmeyenli bir geçmiş. enstehung ise çatışma ve kırılma noktalarını tanımlıyor. oluşum.
  
  dolayısıyla tarih, saf bir başlangıçtan hareketle, amacına ilerleyen veya kemale erecek, bir yerde sonlanacak bir süreç değil savaşımların, çatışmaların sürekli olarak ürettiği bir nane oluyor. foucault bunları nietzsche'ye atfediyor, pos bıyıklının dediklerini çarpıtıyor, yamultuyor diyenler de var. böyleyken böyle.
• isveçli pagan metal grubu.
  
  https://ursprung.bandcamp.com/