*

  • şoförler odasının bastığı bir derginin üzerinde yer almakta olup, bazı taksilerde rastlanabilir.
  • (bkz: ego soforu)
  • ankara şili meydanındaki taksi durağında ışıklı tabelada izlenip feyz alınabilitesi olan ibare.
  • atatürk bu sözü söylemiştir, başka bin türlü vecizeleri de söylediği gibi. yani bu sözde ne var? meslek gruplarını motive etmek amacıyla böyle sözler söylemeyecek miydi? bir de özellikle saptırılan ''türk milleti çalışkandır, türk milleti zekidir.'' sözü var. efendim biz nerde çalışkanmışız, hani hiç bir ilerleme sağlayamamışız, nerde kalmış bizim zekiliğimiz. bunlara göre atatürk :'' sizler nankörsünüz, gece gündüz çalışıyoruz, yine de yeterince vergi vermiyorsunuz. siz adam olmazsınız'' diyecekti herhalde.
    özellikle atatürk ''türk'' kelimesini çok kullanır, örneğin ''ne mutlu türküm diyene!'' burada bile, ''türk'' kelimesini türkiye cumhuriyeti vatandaşı anlamında kullanmış, ırkçı ve şoven anlamında hiç kullanmamıştır.
  • atatürk böyle bir söz sarfetmiştir diyebilmek elde kanıt olduğunu gösterir. ben bulamadım. kimde varsa lütfen göstersin. o ana değin atatürk'ün üstün hitabet gücüyle zayıf bir ifade taşıyan yapmacık bir kibarlığı çağrıştıran böylesi bir cümleyi sarfedeceğini kabul etmeyeceğim.
    ata'nın şoförler üzerine bir söz söylediği hakkında bulabildiğim kaynak şudur:
    ----------------------
    "samsun’dan havza’ya gidiyorduk. altımızda, birinci dünya harbi’nden kalan benz marka bir otomobil vardı. şoför de türk değildi. yola çıktık, biraz sonra motorda bozukluk oldu ve araba durdu. otuz altı yaşında zaferler kazanan kumandan mustafa kemal paşa’nın ne demek olduğunu arkadaşları bilirler. kızdı ve asabileşti. şoförü azarladı ve kendisi makinayı harekete geçirmeğe uğraştı. tabi muvaffak olamadı.

    ben, doktor refik saydam ve kazım dirik bir köşede duruyorduk. doğrusu, içimizden neden işe karıştığına hem üzülüyor, hem sinirleniyorduk. içimizden geçeni anlamış gibi bize baktı ve dedi ki:

    - on sene sonra sizinle, kendi yaptığımız yollarda, türk şoförleri bizi istediğimiz yerlere götürecekler!

    biz sustuk. içimizden geçenlerin ne olduğunu bilmem anlatmak lazım mı? aradan tam on yıl geçti. ben birinci umumi müfettiş idim. diyarbakır’a gelmişti. bir yolda giderken gene otomobil bozuldu. kafile durdu. beni yanına çağırdı ve türk şoförle işlemeye başlayan makineyi işaret etti:

    - vaadimi yerine getirdim! "

    kaynak: dr. ibrahim tali öngören'in anıları
  • "atam, izindeyiz!" yazısının altına bile kemal atatürk diye imza yerleştirmeyi münasip gören milletimin kıçından uydurduğunu düşündüğüm, atatürk' ün hitabet tarzı ve diğer vecizelerine yakınlık dahi göstermeyen cümledir kendisi.
  • türk şoförü kısmını kaldırırsanız hiçbir anlam ifade etmeyecek olan vecize. ilk olarak duydugumda önce yarılmış ama sonra, bunu bir dolmuşta gördüğünü söyleyen arkadaşımın atatürk'ü sevmediğine kanaat getirip inanmamıştım. sonra şili meydanı'ndaki taksi durağının park alanının giriş kapısının üstünde ışıklı bi tabela şeklinde asılı olduğunu görünce nereye kaçacağımı bilemedim.
hesabın var mı? giriş yap