paleo faliro

• esas ahalisini istanbullu rumlarin olusturdugu bir tarihceye sahip ama simdilerde kallithea'dan sonra atina'daki en yogun eski-sscb nufusunu barindirdigindan suphelendigim, hatta neredeyse emin oldugum bolge. sahile yakin kisimlari gercekten guzeldir, ama icerilere cok girdikce ortalamanin dustugune sahidim. nea faliro ile karistirilmaya, zira eskisi (paleo) yenisinden (neo) iyidir. (burada kartal maltepe gibi bir dublaj aldim sanki)
• atina'nın güzel semtlerinden biri. plajı candır.
• huzurevi gibi olması dışında (dikkat çekici derecede yoğun bir yaşlı nüfusu var) mükemmel bir semt. istanbul rumlarının ilk yerleşim yeri olması nedeniyle bu semtin insanlarında gencinden yaşlısına çat pat da olsa türkçe konuşan, bilen insan bulmak sürpriz değil. geçenlerde altı yaşında bir çocuk ve babasıyla asansörden iniyorduk, konuştuğumuzda türk olduğumu duyunca babası oğluna 'konstantin, amcaya iyi akşamlar desene' dedi ve çocuk bana gayet temiz bir türkçeyle iyi akşamlar dedi!
  
  bu arada (bkz: bana amca dediler)
  
  20 yıldan fazladır istanbul'un herhangi bir semtinden denize girmek mümkün olmuyordu bana, ki en son girdiğimde de kumburgaz'da girmiştim, oranın bile denizi iki sene önce gördüğümde girilemeyecek derecede kötüydü. burada ise denize girdiğiniz yerden eve plaj haliyle geçebilecek kadar yakın, deniz ise öyle altın kumsal halinde olmasa bile gayet girilebilir, halka açık ve temiz. yaşaması çok keyifli bir semt. sanırım atina'nın en sevdiğim yeri.
• girit doğumlu halikarnas balıkçısı'nın 5 yaşına kadar büyüdüğü atina mahallesi, türkçeleşmiş adıyla "faleron".
• 37 yıl sonra çocukluğumun iki yılını geçirdiğim evi görmeye gideceğim yer. hayal meyal anılar geliyor aklıma. mandalina, turunç ağaçları hatırlıyorum kaldırımlarda. geniş teraslı apartman daireleri. etrafı bahçeli apartmanlar. bakkalın, kasabın önünde üstüne binilen tekli oyuncak atlar, motorlar. gittiğimiz bir marketin kokusu burnumda şuan. muhtemelen bir deterjan, sabun kokusu. ne bekliyor beni orada bilmiyorum. 37 yıllık hayalin yıkılışı mı, pekişmesi mi? hissizlik ile yabancılaşma mı, duygu seli mi? göreceğim. yüzleşmeye gidiyorum.