keşke yalnız bunun için sevseydim seni
-
cemal sureya'nin sanirim uvercinka'sinda birbiriyle bir anlamda ilintili 20 kadar enfes $iirinde gecen dize. ornegin:
"bir cicek duruyordu, orda, bir yerde,
bir yanli$i duzeltircesine acmi$;
gelmi$ ta agzimin kenarinda
konu$ur durur.
bir gemi bembeyaz teniyle aciklarda,
guverteleri uctan uca orman;
aldim cicegimi $urama bastim,
bastim ki yalnizligimmi$.
bir ba$ina ar$inliyor bir adam mavi treni
ke$ke yalniz bunun icin sevseydim seni." (cemal sureya) -
mutsuzluk gülümseyerek
mutsuzluk gülümseyerek gelir, adıyla süslenmiştir;
banliyo treninde rastladığımız
sınav saatini kaçırmış liseli kız,
hep kazanırsın ey çözümsüzlük!
ey otobüssever ey troya yolcusu!
anımsarsın günlerce konuşup durmuştuk
o ib(ipekböceği) sesli kadını;
birinin gronland'ı olmaya hazırlanıyordu.
iki çay söylemiştik orda, biri açık,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni. -
bir kiş
bir kış göğü gibi o saat alçalır ölüm,
yalnız işitme duyusu kalır ortada.
asya kentleri yürür dururlar,
höyükler burnumda hızma.
uzakta dev bir damla:pırıl pırıl pencap!
tabanlarından kayıp duran sütunlar
yitmiş bir geleceğin işaret parmakları:
horasan uykusuna havlayan köpekler, buhara.
uzaklara bir bakışın vardı kafeteryada
keşke yalnız bunun için sevseydim seni. -
bir mineli
bir mineli altın saat,
bir altın köstek ve madalyon
bir roza maşallah,
on iki miskal inci.
madalyonunu ve boncuğunu
ittim içeri,
gözlerimizin dibi karıştı
dağyollarının uzak dumanı gibi.
ve konsolun üstünde noksan bir gümüş kutu
keşke yalnız bunun için sevseydim seni -
çekirge bulutu
çekirge bulutu içinde
koynuma soktuğun ekin;
çalgılar ikidurur sürgün ilinde,
bir gözü mavidir bir gözü bleu.
gölgede boy atmış top fesleğen,
bir ilkokul bahçesinde görmüştüm seni,
marienbad ilkokulu, nişantaş'ta;
bir çocuk yeşil örtüyü çekiverdi.
hızla geçen otobüslerin ardında benzeşmek..
keşke yalnız bunun için sevseydim seni. -
18 aralik
18 aralık 1985'te o salonda
kişi nasıl kestirebilirdi ileriyi?
siz, kazıbilimler, alınyazısıbilimler,
geçsin yıllar geçsin, seneler gibi.
olur mu anımsamamak onaltıncı louis'yi
14 temmuz 1789 akşamı, louis,
şöyle yazmamış mıydı defterine:
"bugün kayda değer bir şey yok.."
"kehanet" adlı kısacık bir şiir buldum
keşke yalnız bunun için sevseydim seni. -
daha ben
daha ben ilk kazmayı vurmadan
elime gelen karabitki'li testi,
nefertiti'nin mutfağı sayılan yerde
koyu sır yeni hicret yollarını kesti.
terimler eşekarıları sözcüklerin,
acımasızdırlar, adsız ve sueldirler,
önlerine katarak insan ve hayvan listelerini
sabah akşam kapınızın önünden geçirirler.
fazıl hüsnü diyor ki, ne diyor fazıl hüsnü?..
keşke yalnız bunun için sevseydim seni. -
bilgisayar olarak
bilgisayar olarak kullanmış bir gölü
selçukluya pragmalar taşıyan gazali
bir ilk aptallığı düğüm sayarak
yadsımış dört yanı hep yukarı bakmış.
bu yüzden önündeki ayna kırılır kırılmaz
intihar etti sayılmış tasavvuf ehli,
yine bu yüzden doğduğu an
kaymaya başlamış osmanlı yıldızı,
baktım yeri toparlıyor ayak izleri
keşke yalnız bunun için sevseydim seni. -
gece bitkilerinden
gece bitkilerinden korkuyorum,
hayır geceleri bitkilerden!
gizlenirken vurulmuş ulaklara ağıttır
bana açtığın her telefon.
iki kalp arasındaki en kısa yol:
birbirine uzanmış ve zaman zaman
ancak parmak uçlarıyla değebilen
iki kol.
an ki fiskiyesi sonsuzluğun
keşke yalnız bunun için sevseydim seni. -
afyon garındaki
afyon garındaki küçük kızı anımsa, hani,
trene binerken pabuçlarını çıkarmıştı;
varto depremini düşün, yardım olarak batı'dan
gönderilmiş bir kutu süttozunu ve sütyeni.
adam süttozuyla evinin duvarlarını badana etmişti,
karısıysa saklamıştı ne olduğunu bilmediği sütyeni,
kulaklık olarak kullanmayı düşünüyordu onu kışın;
tanrım gerçekten çocukluk günlerinizde mi?..
eşiklere oturmuş bir dolu insan
keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap