• muzip lord, şirin yazar, devrik parlamenter. hep skandallarla ismi bir arada anılan jeffrey archer 1987 yılında hakkındaki iddialardan sıyrılmayı başarmış ve daily star'dan hatırı sayılır bir miktarda tazminat da alsa, aradan geçen yıllar ve yeni kanıtlar ingiliz tabloid basınına bayram yaşatmıştı. mahkemeyi yanıltan, yalan beyan veren lordumuz hapsi boylamıştı. gazete archer'a verdiğini faiziyle beraber istemişti, pek meşhur kitabına da gönderme yapmayı ihmâl etmeden; "pay us 2,2 million, not a penny more not a penny less"...
  • unutulmaz romanları arasında a matter of honor ve the prodigal daughter da sayılmalıdır.
  • sürükleyici ve kolay anlaşılır bir anlatıma sahip ingiliz yazar. shall we tell the president? (bkz: not a penny more, not a penny less) gibi romanlarının yanı sıra, kısa öykü kitaplarıyla da tanınmaktadır.(bkz: twelve red herrings)
  • (bkz: son yargı)
  • ingiltere, iskoçya taraflarını sevenlerin mutlaka okuması gereken yazar. son yargı* adlı kitabı süperdir tavsiye ederim.
  • (bkz: kane&abel) isimli romani ayni gün dogan felegin her türlü sillesini yemis abel ile bir isadaminin oglu olarak dünyaya gelen,yag bal icinde büyüyen kane in çocukluklarinin ve ilerleyen dönemlerde karsilasmalarinin(birbirleriyle asik atmalarinin) hikayesini anlatmaktadir.yer yer yesilçam sinemasi tadi verse de tarafimca siddetle tavsiye edilmektedir.
  • (tüm kitaplarını okumuş birisi olarak) insan yaşlandıkça daha iyi yazması beklentisini karşılayamayan ve gençken daha güzel yazan yazar. hiç okumadı iseniz yazım sırasına göre tersten okumak daha mantıklı olabilir. kişisel gelişim kitapları okumaktansa bu kitapları okumak daha etkin demişti o.
  • as the crow flies adli kitabini okumakta oldugum ingiliz yazar.
  • a matter of honour'ı okumuştum 25 yıl kadar önce... çok güçlü bir kalem, kitaplarının tamamını okumaya başlıyorum yarın...
  • çok komik bir adam gerçekten, bu kadar akıllı olup, bu kadar aptallığı yapmak herkese nasip olacak şeyler değil.

    sevgili yazarın hemen hemen birbirine benzese de, yazdıkları romanları üstüste koysak büyük ihtimalle boyumuzu geçecek kadar fazladır.

    dönemine göre üstün bir kalemi olduğunu takdir etsek de, anlattığı temanın kişisel gelişim romanı olmaktan öteye gidememesi, edebiyat dünyasında çok fazla yer almasına izin vermiyor. ama çok sattı ve çok kazandı.

    politikanın ve medyanın çürümüşlüğünü konu aldığı bir çok roman olmasına rağmen, tam da bu bahsettiği şeyler nedeniyle burnu boktan çıkmamış bu yakışıklı dedemizin.

    dönemin bestsellerı olmasına rağmen en büyük aptallığı siyasete girerek yapan yazarımız, kendisi hakkında daily star gazetesinde çıkan “bir orospuya para vererek fuhuş yaptı.” haberinin ardından çıldırıyor.

    berbat giden siyasi hayatını, bu haber nedeniyle istifa ederek sonlandırıyor.

    aslında gazete ona çok büyük bir iyilik yapıyor ancak yakışıklı ağabeyimiz, ben kim orospuya para vererek seks yapmak kim diyerek gururuna yenilerek gazeteye bir nevi “iftira” davası açıyor. tabii bir takım delillerle gazete büyük bir tazminat (500.000£) cezasına çarpılıyor.

    parayı cukkalayan jeff dede, daha güçlü döneceğim inancıyla aldığı tüm tazminatı tekrar siyasete girmek için harcayarak, onurlu bir dönüş yapıyor.

    londra belediye başkan adayımız jeffrey archer.

    ne havalı değil mi?

    broşürler bayraklar havada uçuşurken, jeff dede kendi romanlarında konu ettiği şekilde mat oluyor.

    iftira davasında “yalancı tanıklık” ve “sahte delil” kullandığı için hakkında dava açılıyor.

    bu seferde, jeffciğimin kursağında kalıyor başarısız siyaset girişimi.

    adaylıktan istifa ediyor.

    ingiltere'nin bestseller'ı

    artık “yalancı tanıktı”

    sırf bir orospuyla para karşılığında seks yaptığını inkar etmek için.

    karşılığında aldığı hayat nimetleri şunlardı:

    500.000 £ harcadığı londra belediye başkanlığı adaylığından çekildi.

    partisinden ihraç edildi.

    500.000£ tazminatı gazeteye geri ödemek zorunda kaldı.

    partisi muhafazakar parti halka o kadar mahçup oldu ki, archer bizim için en büyük hataydı özeleştirisini pankartlara dahi geçirmek zorunda kaldılar.

    para vererek orospuyla seks yaptığı öğrenildi.

    bunu yalanlayarak haksız bir kazanç elde ettiği öğrenildi.

    bunu elde etmek için adli yargıyı yanıltacak deliller yarattığı ortaya çıktı.

    yemine rağmen, yalancı şahitlik yaptı.

    ve hapsi boyladı. evet yanlış duymadınız 4 yıl hapis cezası aldı ve 2 yıl kesintisiz kapalı cezaevlerinde yattı.

    sırf kerhaneye gittiğini kendine yakıştırmadığı için. 80'li yıllarda kerhaneye gitmek bir siyasetçi için çok anormal bir durum sanırım. partisinin adı da muhafazakar parti. ama araştırdığım kaynaklara göre haber değeri taşıyan şey archer'ın karıya gitmesi değil. 2.000£ karşılığında seks yapmasıymış. yani bu para o dönem için çok yüksek bir para. orospu ücreti için 2024 yılında bile 100$ - 200$ arası bir para olduğunu hesap edersek dedemiz 1980 yılında belki de tarabyanın yarısını alacak parayı karıya vermiş. bu arada parayı alan kadını merak ettim. youtube'da bir videoda gördüm. kara kuru bir kadın. işte bu tip adamların yanında şöyle bir alemi bilen kulağı kesik bir arkadaş olsa, ne yakalanırdı ne de karıya bir ev parası verirdi.

    neyse,

    jeff'in kitaplarını okuyanlar bunun gibi nice çürümüşlük ve hırs kurbanı temalı hikayeleri görmüştür.

    kendisinin bir hayranı olarak; bu boktan hayatı nasıl yaşadığına şaşırmadan edemiyorum. adama hala soruyor gazeteci “hayattaki en büyük pişmanlığın ne?” diye, benim boyumdan büyük kitaplar yazmış adam hala politikaya girmek diye cevap veriyor.

    gazeteci üstüne basarak soruyor emin misin? hayatındaki en büyük pişmanlığın bu mu diyor?

    ve bu büyük hayranı olduğum bestseller hala siyasete girmeseydim bunlar başıma gelmezdi diyor.

    bu kadar bedel ödemesine rağmen “yalan” ve “kibir” den vazgeçmiyor. kendi romanlarındaki aptallar gibi ölmeyi seçiyor.

    ve bir edebiyatçı ile bestseller arasındaki farkı göstermek için sözü edebiyatçıya bırakalım:

    “cahilde eksik olan akıl değildir, o kurnazdır; eksik olan ahlaktır. cahil, güçlüdür. kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insan kötü insandır.”

    lev tolstoy
hesabın var mı? giriş yap