• tryptophan aminoasidinin parçası. mikrobiyolojide en çok bakterilerde tryptophanase enziminin varlığını test etmek için kullanırız biz mektepliler. ayrıca indigo molekülünün de parçasıdır bu aromatik bir yanı altılı, bir yanı beşli duble halka. alaylılar ise artık nerden öğrendilerse bahsi geçen molekülün psilosibin ve triptamin ayrıştırıldığında ortaya çıktığını bilirler ve işin o kısmıyla ilgilenirler. indol 3-carbinol'ün ise kanser araştırmalarında çığır açmış bir madde olduğunu da eklemek lazım tabii; ilgilenene.
  • brokoli, lahana, brüksel lahanası, karnabahar.
  • yapılan çalışmalar meme kanserine karşı savaşta indol-3-karbinol'ün etkili olduğunu göstermekte . yola çıktıkları bağlantı , tümörü destekleyen kadınlık hormonu östrojen üzerinden kurulmaktadır. kadınlara her gün 400 mg indol-3-karbinol kapsüller ( ortalama büyüklükte bir lahananın hemen hemen yarısı bu değeri içermekte) verildiğinde östrojenin metabolize olma şekli değişmiş ve iki hafta içinde iyi huylu olan 2-hidroksi-östron seviyesi yükselmiş. bu da meme kanseri riskini azaltmada iyi seyri oldukça olumlu etkilemiş .
    yalnız lahana pişirirken de bir tavsiye vermem gerek . suda haşlamayın !, kokulu sülfürlü bileşikler bu şekilde çok fazla ortaya çıkıyor . ve ne kadar çok pişirirseniz o kadar fazla kötü koku yayıyor.
  • amiyane tabir ile leş gibi kokan, ancak parfüm endüstrisi için önem arz eden ilginç maddelerden birisi.

    doğada bakteriler tarafından da üretilen bir bileşen olduğu için insan, hayvan dışkısı veya cesetlerinde bulunan bir bileşendir. ancak kokusu dışkıdan çok, ceset, kadavra kokusunu andırır. hayatımda hiç insan cesedi koklamamış olmama rağmen, saf toz indol'u ilk kokladığımda insan cesedi kokusu aldığıma yemin edebilirim. öyle bir koku. yani bir ceset ancak böyle kokabilir dedirten cinsten.

    kokusu o kadar güçlüdür ki, bir yüzeye 3, 5 tanecik (beyaz toz şeker tanesi kadar) düşürüp eliniz ile silerseniz, hem eliniz hem de sildiğiniz yüzey günlerce kokacaktır. kokuyu bir başka şekilde tarif etmek gerekirse, çok ama çok ağır bir naftalin kokusu gibi, hayvansal yanı olan leş bir koku diyebiliriz.

    ayrıca doğada yasemin başta olmak üzere, sümbülteber, portakal çiçeği gibi beyaz çiçeklerde çok az oranda bulunur. ama etkisi çok belirgindir. hatta yeni açmaya başlayan portakal çiçeğini dikkatli koklarsanız, o mayhoş, tozlu, naftalinimsi, hafif pis kokuyu alabilirsiniz. tabi bu kokuya ek olarak yüzlerce çiçeksi molekülü daha kokladığınız için, size çok güzel gelecektir.

    parfüm endüstrisinde beyaz çiçek özleri / esansları inanılmaz pahalı olduğu için, sentetik parfüm akorlarında indol olmazsa olmaz bir içeriktir. indol kullanılmayan bir beyaz çiçek akoru doğal kokunun yanına pek yaklaşamaz. kullanımı ise çok dikkat isteyen bir iştir. genelde %0.1 ila %1 seyreltilmiş hali kullanılır ve parfümlerin içerisinde de %1 oranını pek geçmez.

    indol içeren ve harika kokan bir yasemin, beyaz çiçek parfümü:
    (bkz: diptyque) - olene
  • genelde triptofan'ın yapısında bulunduğu için yine triptofan'ın yıkımı sonucu ortaya çıkarlar.

    idrara çıkabilen indol bileşikleri:

    1- 5-hidroksiindolasetik asit

    2- 3-hidroksiindolasetik asit'dirler.

    bu bir erişinse tanı karsinoid sendrom'dur. yine bu vaka bir yenidoğansa hartnup hastalığı'dır tanı.

    edit: imla.
  • sivri sinekleri cezbettiği iddia ediliyor!

    hangi aromaların sivrisinekleri daha çok çektiği henüz tam olarak anlaşılmamış olsa da, birçok çalışmada indol, nonanol, oktenol ve laktik asit gibi moleküller öne çıkıyor.

    https://www.bbc.com/turkce/articles/crg8dj4g0ddo
hesabın var mı? giriş yap