• ooh bu ne keyif, yok daha otesi anlaminda deyis
  • karaköy'de bir binanın iskeleye bakan yüzüne hüsn-i hatla ve dev harflerle yazılmış olan yazıdır. tarih 18 eylül 2005'tir. askerden yeni gelen matarama su ko 5 aydır taban yapmış iq'suyla: "kel, kul, kol? yok okuyamayacağım ben bunu" deyip geçmiştir.

    sonradan insanlar bu yazıyı terörist ilan(!) zannedip şikayetler yağdırmış ve en sonunda o koca harfler ve afiş küçültülerek altına da yeni harflerle yazılışı eklenerek yenilenmiştir.

    oysa hattatların amacı vapurun kenarına oturup boğazına sularına dalmak üzere bekleyen insanların keyfini, dünyanın en güzel yazısıyla paylaşmaktır.

    aynı günlerde, bu yazının trafik çilesi çekenler için düşünülmüş olan ikiz kardeşi için ise (bkz: bu da geçer ya hu)
  • büyük bir memnunluk ve alay anlatan bir söz.
  • necmeddin okyay'ın en meşhur yazılarından biri. bir zamanlar üzerine "vay efendim" celallenmelerini celbeden bu yazının, uğur derman'ın tatlı anlatımıyla, ilginç de bir hikâyesi vardır.

    --- alıntı ---

    ebrûculukta kullanılan ve hindistan'dan geldiği için tedariki zor olan, morumsu vişne çürüğü renkli lök boyasının mısır çarsısı'ndaki bir dükkanda bulunduğunu işiten necmeddin efendi bu boyanın peşine düşer. lakin o gün 13 kasım 1918'dir ve 30 ekim'de imzalanan meş'um mondros mütarekesini müteakip, gemilerle gelen ingiliz-fransız kuvvetleri istanbul'u işgale başlamışlardır. lök boyasını temin eden ve başına bir iş gelmemesi için vapura binmeyip, sandal tutarak yabancı askerlerin arasından güç bela üsküdar'a dönen necmeddin hoca, evine zorlukla erişir. aradan neredeyse beş yıl geçtikten sonra, 6 ekim 1923 günü yabancı kuvvetlerin gemilerle istanbul'dan ayrılışını, limanı gören bahçesinden dürbünle seyrederken, o neş'e ile evine girip "gel keyfim gel" celi ta'lîkini ebrulu olarak yazar ve renkleri serperken işgal günü zorlukla bulduğu lök boyasını da bilhassa kullanır. tekneden çıkardığı eserini kurutup seyretmek maksadıyla önüne aldığında, bir yandan kahvesini yudumlarken, heyecanından fincanını "gel keyfim gel"in üstüne döker; işte görülen lekeler bunlardır. sanırım, necmeddin efendi çapında bir sanatkar için, gelişlerinde kendisiyle beraber bütün türkleri hüzne boğan işgal kuvvetlerine karşı, gidişlerinde bundan daha keyifli ve sanatkarca bir intikam düşünülemezdi!

    --- alıntı ---

    tamamı için: http://www.kalemguzeli.org/…kgoster2&mnko=90&kno=49

    edit: merak edenler şuradan "gel keyfim gel"i görebilirler: http://www.kalemguzeli.org/…nti.php?kno=506&hkno=20
  • (bkz: keh gelmek)
hesabın var mı? giriş yap