*

  • yeni bir geçmiş yaratmak anıların gücünden. hafızanın boşluklarını güzel an'larla tamamlamak. tam kapı kapanırken söylenen sert bir sözün kapının çarpma sesine kurban giden son kelimelerini yok saymak... zaten bilinçli yapılmaz bu çoğu zaman. beyin, bilinçaltı kendi kendilerine hallederler. bir sürü çocukluk travmasına "rağmen" nasıl yaşanır yoksa ?

    ama evet pırtlar ara sıra. hiç bir şekilde kendini gösteremezse rüyalarda çıkar ortaya.
  • geçmiş, elastikiyeti isteğe bağlı değişkenlerden oluşan bir gelecek şekillendiricisidir. yeri geldiğinde bireyin kendisiyle bile çelişen bir çok öznelliği içinde barındırır. yaşanımlardan yapılan çıkarsamaların yaşatmaya devam ettiği bir olgudur geçmiş. ve geçmişte kaldığıyla kalmaması da bu yüzdendir. zamanın orasına burasına asılı kalan belli belirsiz imgeler panosundan başka bir şey olması üzerine yüklenilenlerdendir. zira insan kendini (s)üzen bir varlıktır. olanlardan olmadık anlamlar da çıkarır. olmadıkları yaşamış gibi de davranır. borges' in dediği gibi; "ne kadar yontulmamış olursa olsun, insan kafası, sağduyudan yoksun yaratıklarınkinden üstün olacaktır her zaman." ama bu sağduyusal üstünlük karman çormanlığı da yanında getirir. zihin bildiği sürece bilemediğine göre şartlandırır, korunaklı hale getirir kendini. geçmişini daha iyiler için kullananlar çoktur. onu olduğu gibi kabullenenler ve de kötü taraflarını egale edenlerse hemen hemen yoktur. benimse onu bunu geçe geçe geldiğim yerde anlık yaşamak en büyük mutluluktur. aslolan geçmişi hatırlamamaktır. hatırlamak istediğimiz gibi hatırlamakla ancak ve ancak kendimizi kandırmış oluruz. ve -artık- olmayan anıların çoğunlukta olduğu bir hayata tutunuruz. ve böylece her zaman başvurduğumuz bir yalan oluruz. sadece anı yaşarsak sanıyorum sonsuzluğun anlamını buluruz.
hesabın var mı? giriş yap