7 aralık 2009 tokat çatışması

• genç insanların öldürülmediği güzel günler için...
  
  ahmet altan - 21.10.'09 taraf gazetesindeki yazısının bir bölümü.
  
  "türkler, “barışı” değil, yirmi beş yıl boyunca medyanın kendilerine “bebek katili bölücü çılgınlar” olarak tanıttığı pkk’lıların “yok edilmelerini” istiyordu sanırım. "
  
  "pkk, öldürmekle bitecek bir örgüt değildi çünkü medyanın tanıttığı gibi bir “terör” örgütü değildi, pkk, çok acı çekmiş bir toplumun öfkesiydi. "
  
  merak ediyorum ayak üstü adam mı sikiyorsunuz abi? haince yapılmış saldırıdır, pusudur.
• ne demiş bu pusu üzerine pkk?
  
  "... varlık gerekçemiz önder apo’nun yaşam koşulları üzerindeki saldırılar, değil azaltılmak, gün geçtikçe arttırılmıştır. bu bağlamda....dersim eyaletimize bağlı bir birimimiz kendi inisiyatifiyle 7 aralık günü tokat iline bağlı reşadiye’nin sazak alanında tc ordusuna bağlı askeri bir birliğe yönelik olarak 1’i uzman çavuş 6’sı er olmak üzere 7 askerin öldürüldüğü ve 3 askerin yaralandığı bir misilleme eylemi gerçekleştirmiştir.. söz konusu olan şahadetler ve önderimizse....”
  
  ne tespit yapmış biri?
  (bkz: önderi abdullah öcalan olan kitle/@niketese)
  
  aslında ne olmuştu?
  (bkz: pkk'nın gerçekleştirdiği toplu katliamlar/@akincibeyi)
  
  ne gevelemiş birileri?
  (bkz: abdullah öcalan'ın imralı'daki hücresi/@ne mutlagim ne de muglak)
  
  özetle ne demiştik?
  (bkz: pkk terör örgütüdür diyememek/@xetex)
  
  daha ne diyelim?
• 7 canın gittiği, kendisini barış elçisi gibi göstermeye çalışan terör destekçilerinin ellerini ovuşturarak mutlulukla izlediği çatışma değil pusudur.
  
  dtp'nin olayla doğrudan bağlantısı var mıdır yok mudur bilinmez ama terörist şerefsizlerle arasına mesafe koymayan herkes bu olayın gerçekleşmesinde pay sahibidir.
  
  ah be abi, bu orospu çocuklarının çocuklarımızı katlettiği/katlettirdiği yetmiyor, pezevengler acımızı yaşamamızdan bile rahatsız olup ota boka zart zurt konuşuyor.
  
  hesap vereceğiniz günler giderek yaklaşıyor yalnız, bunu da bilin köpek sürüsü. takke düştükçe kel-mel değil beyninizdeki irinler görünüyor, irinler.
• hala ve hala kimilerinin "pkk iyi de çevresi kötüydü" argümanlarıyla, ne yumurtlaması gerektiğini tam da bilemeden tutunacak dal uydurmaya çalıştığı, hem kürt asıllı hem türk asıllı 7 tane genç ve masumun canına haince kıyılan pusu.
  
  kardeşim ya ben körüm ya da açıklamayı eksik okuyorum.
  
  pkk açıklamasında "yapmışlar ama hoş olmamış mı" demiş? yok veya "barışa uzanan bu saldırıyı tasvip etmiyoruz; bunları tasfiye edeceğiz mi?" demiş. ne demiş konu apo olunca? "vallahi ne yaparlarsa doğrudur o zaman, aynen de destekliyoruz, diğer birimlerimiz de isterse yapsın iyi olur" demiş. zavallı aydını da argümanları daha inandırıcı olsun diye aponun yanına meze yapmışlar.
  
  durum bu kadar aleni ve kabak gibiyken bile, insanları aptal yerine koymaya hala yüzünüz var. hakkınızda yanılmak mümkün değil.
  
  tabii aslında açıklamada ne yazdığının da önemi yok, gerçekte pkk bünyesinde bırak böylesi bir eylem yapmayı, çivi çakmanın bile herhangi bir terörist birey için ne kadar sıkacağını herkes biliyor. tam tanımıyla acımasız bir hiyerarşinin ve feodal kültürün hüküm sürdüğü bir terör örgütü çünkü.
  
  terör örgütü demişken parantez açalım.
  
  pkk sadece bir terör örgütü değil. uyuşturucudan kaçakçılığa, insan ticaretinden kadın ticaretine, kara paradan haraca dev bir suç organizasyonu. pkk bir holding. sadece para terörü fonlamıyor, tam ters istikamette terör de parayı koruyor. dtp konusuna hiç girmeyeceğim, kuklacı pkk iken kuklalar teferruat.
  
  pkk kürtlerin üzerine yapışmış bir kan emicidir. kara propagandalarla beyin yıkayanlar, süslü sözlerle şeytanlarını koruyanlar, siyasi veya sosyal bunun destekçiliğini üstlenenler bu kandan, bu nefretten, bu karanlıktan beslenenlerdir. pkk ve uzantıları tasfiye olmadan hiç bir sorun da çözülemez.
  
  tekrar sorularla kafası az basan veya milleti aptal kendini çok zeki sanan ahmaklara gelsin.
  
  nerede kurmuş pusuyu?
  hakkari'de, şırnak'da, cizre'de değil. kendisine tehditin t'si olmayan tokat'ta! çalıştır kafayı az..
  
  peki kim kurmuş?
  dersim alt birimi. dersim alt birimi zaten kurulu gelmişti di mi pkk'ya? ithal mal bozuk çıktı. zavallı kandil.
  
  niye kurmuş?
  niyesi basit! bildiğin cinayet. başka da hiç bir nedeni yok. lastik yakmamış, zılgıt atmamış, gitmiş durmadan canlı kalmayıncaya kadar delik deşik etmiş bedenleri.
  
  ne yapmış?
  7 masumu mezara yollamış. kapa gözlerini şimdi, kapa kapa. sen oradasın. arkadaşınla sohbet ediyordun. biraz ilerideki köyde belki birinin koyunu çalınmıştı. komutan hadi doluşun dedi, yola çıktın ve gülüyordun esprisine kankanın. ve bir ses duydun..
  
  kim ölmüş?
  kimi türk kimi kürt 7 tane 20 yaşında masum.
  
  o sevgili önderiniz apo için "200 metrekare" isteğiyle bu fidanları en fazla 2,5 metrekareye sığdırdınız ya toprağın altında..
  
  allah belanızı versin!
• aslında çatışma değildir. pusudur...
  
  hani bu tipteki insanların ne kadar alçak ve kötü oldukları masum insanlara kurşun sıkmalarından belli... ama bir de bunların destekçileri veya taraftarları var.
  
  ilk önce ne malum pkk'nın yaptığı dediler... sonuçta birileri sırf sevgi kelebeği pkk'yı zor duruma düşürmek için organize etmişti bu saldırıyı.
  
  sonra pkk çıktı ben yaptım dedi... hala kıvırıyorlar. neymiş merkez karargahlarınden gelmemiş bu emir. insiyatif kullanılmış... ne boktan bir örgüt olduğunuzu biliyoruz ama böyle herkesin insiyatif kullanmaya hakkı varsa ne örgütüz diye dolanıyorsunuz ortada. hani nerde apo'nun liderliği?
  peki bu insiyatifi kullananlar cezalandırılacak mı, pkk'nın adını lekeledikleri için suçlanacak mı? elbette ki hayır. sonuçta bu eylemi pkk yaptı, önderi abdullah öcalan kitle yaptı...
  
  ama bu da yetmez. bakın birkaç yıl geçsin bu olayı da devletin üstüne yıkarlar. ordu sırf "barış güvercini pkk'lıları" kötü göstermek için kendi askerini öldürdü, bizim de içimize girmiş diyecekler...
  
  yani önce inkar et, sonra suçu başkasının üstüne at, gerçekler ortaya çıkınca sus ve unutulunca tekrar inkar et ve suçu başkasına at... adamların taktiği bu.
  
  işte bu adamlar bu kadar alçak, bu kadar şerefsiz. ve biz hala demokrasi, açılım falan filan konuşuyoruz. bu alçaklarla ne demokrasisi ne açılımı?
• abdullah öcalan'ın imralı'daki hücresi için yapılmış hain saldırı...
  
  adamlar önderlerinin rahatını o kadar çok düşünüyor ki bu işi yapıyor. ama aynı adamlara sorsan demokratik açılım için önderlerinin şartlarının düzletilmesi önemli bir adım...
  
  ama adamların yaptığına bakıyorsun katliam. konuştuklarına bakıyorsun demokrasi, insan hakları falan...
  
  dikkat ettiyseniz ergenekon falan diyenler sustu... bakın yazanlar da yazılarını silecek.
  
  işte böyle kaypak, böyle hain, böyle yalancı, böyle alçaklar. ve biz bu adamlarla demokrasi konuşuyoruz... sizce hala konuşmalı mıyız?
• askerliğimin bitmesine 3 gün kalmıştı, bir gece uyurken rüyamda asteğmen'i öldürüyor ve bu yüzden 42 yıl hapis cezasına çarptılıyordum, hakim söylemek istediğin bir şey var mı diye sorduğunda, sadece topu topu 2 gün sivil olayım başka da bir şey istemiyorum, doya doya istanbul'u gezsem yeter sonra da cezamı çekmeye razıyım hakimim diyorum. sonra uyanıyorum herşey in bir kabus olduğunu farkedip rahatladıktan sonra yataktan fırlarcasına kantinin ve çay ocağının bulunduğu yere koşup, nöbete giden ve nöbetten gelen ne kadar asker varsa bir tost bide çay ısmarlıyorum, askerliğimin bitmesi için adak tadında bir atraksiyon işte..
  7 aralık 2009 tokat çatışması haberini ilk duyduğumda yukarıda anlattığım rüyam aklıma geldi. dtp, açılım, akp, kürt- türk kavgası vs. hiç biri o taranan araçta son nefesini veren askerlerin umrunda olmazdı , muhtemelen bitse de normal yaşamıma devam etsem diye düşünürlerdi. fakat vücutlarına saplanan her mermi hayallerinin kara sayfaları oldu, savaşa yine yaşlılar karar verdi yine gençler öldü.
  
  tanım vermek gerekirse hedef gözetmeksizin açılan ateşler sonucu 7 hane ye ateş düştü..
• bu hadiseye çatışma demek dahi zavallılıktır. 10 kişilik bir takımın yedisi ölü, kalan üçü de yaralıysa ve hiçbir terörist kaybından bahsedemiyorsak bunun gayet ciddi ve malesef başarılı bir pusu olduğu aşikar. ölümler pusu nedeniyle olmuştur da, kusur kimindir peki? silahlı kuvvetler bu askerleri iyi yetiştirmiş midir, zorunlu askerliğin mantığını tartışmıyorum dahi, diyelim ki hepsi zorunlu olmasa dahi askerlik yapacak çocuklar, başlarına bir şey geldiğinde nasıl hareket edecekleri gerçekten öğretilmiş midir? kimin, nereye, nasıl pusu atacağına ilişkin bir sezileri oluşacak kadar yıllanmışlar mıdır peki bölgede ve meslek(?)te. asker, jandarma dedikleri, birisi kendine saldırdığında karşı taarruza dahi geçemeden sapır sapır dökülüyorsa bu gerçekten o askerlerin suçu, kusuru, hatası mıdır? ben bu ülkenin askerinin her daim ve her olayda aciz, zavallı, zarar gören, can veren taraf olmasını kabullenemiyorum. terör eylemlerinde yıllar geçmesine ve yöntemler değişmemesine rağmen her seferinde onlarla ifade edilen kayıplar veriyoruz. askerlerin teçhizat ve eğitimlerinin yetersiz olduğunu düşünen ve cesaret edip yazan çıkınca genelkurmay gerçeklikten uzak basın toplantılarıyla askerimizin nasıl eğitildiğini gösteriyor sözüm ona. yahu o kadar iyi eğitiyor da bu kaybı veriyorsan zaten bu bir savaş ve pkk kazanmış demektir, git masaya otur. askerliğini yapan herkes bilir, erlere dişe dokunur bir eğitim verilmiyor. hiçbir er gerilla usulü çatışmayı öğrenmiyor. öğrenen de eğitim sırasında değil, eğer olur da çatışmada ölmezse, askerliğini ifa ettiği yerde öğreniyor. kaldı ki zorunlu askerlik ifa eden insanların fiili hizmet süresi, eğitim ve izin çıktığında bir yıl kadar. bir yıl sonra evine gidecek adama ciddi eğitim vermek zaten para kaybı olur, öğrendiğinde de zaten terhis olur. tokat yıllardır terör örgütlerinin bulunduğu bir coğrafya. e peki bu çocuklar neden terör bölgesinde, keklik gibi avlansınlar diye mi? ondan sonra bülent ersoy çocuğumu askere göndermezdim dedi diye yargılanıyor. o zaman şöyle diyeyim, türkiye'de askeriye bu kafada yönetildiği müddetçe ben de ne yapar, ne eder çocuğumu bedelli askerlikten faydalandırırım.
• tek amacı barıştır. yapanlar barış elçileridir. teslim oldukları anda hemen seyyar mahkemece tahliye edilmelidirler. salıverildikten sonra gidip otobüs yakmalılar ve polise molotof atmalılar ki barış süreci hızlansın. açılım bir an önce sonuç versin. kardeş kardeş , barış güven ve huzur ortamında yaşansın.
  
  bu yaşananlardan sonra şarin şu dizeleri ağlatmaya yetiyor ve artıyor bile:
  
  yaralanmış temiz alnından uzanmış yatıyor
  bir hilal uğruna, ya rab, ne güneşler batıyor
• pusuyu atan köpeklerin ne şekilde çözülüp dağılacaklarını çok önceden hesaplamış olmaları gereken olay.
  sonrasında tsk ne şekilde bir müdahale yaptı bilmemin imkanı yok.
  yarı tokatlı olarak hatırladığım kadarıyla dün gerçekleşen pusuya bugün kolordu soksan kar etmez o bölgenin ormanlarında.
  
  yalnız yazıcı asteğmen hakikaten ilginçmiş.
  benim de bölgede tanıdığım bir bölük başçavuşu tümgeneral var. telefonunu açarsa ben de ona soracağım cobra durumunu.