• fransa da yunanistan gibi abd ile kar$ila$mamayi garantiledi bu mac sonucunda. tebrik ediyoruz.
  • ersan'ın son smacı "alın bunu da götünüze sokarsınız" der gibiydi...

    bu arada 12 numara fransız guard da bir çirkeflik vardı. gözden kaçmamalı.

    not: 12 numara fransız guard deyince kendimi 50-60 yaşında hissettim lan. olur ya hani dede, amca falan. maç izlerken "karşı takımın 5 numaralı arap müdaafacısı" falan derler. ahanda onlar gibi.
  • bu maçı kazanan takım daha önceki türk milli takımlarından çok farklı. hidayet önderliğinde gerçek bir takım olduk. üstelik sadece savunma yapan bir takım değil iyi hücum eden, topu paylaşan bir takım.

    bugüne kadar olan bir durum vardı. hücum süresinin bitmesine on saniye kala top eline gelen kişi, ki genelde takımın yıldızı olur, bütün seti bir kenara bırakıp bire bir oynamaya başlar ve el üzerinden üçlük denerdi. takımın diğer oyuncuları da oldukları yerden o şut atan adamı izlerlerdi. şutun girip girmemesi önemli değil bir takım böyle hücum ediyorsa o takımdan bir numara olmaz. hem topu paylaşmamış olursunuz hem de savunulması kolay bir takım haline gelirsiniz. biz, yıllar boyunca kazanırken de kaybederken de sık sık bu yola meylediyor ve savunmamızla maçları alıyorduk. türkiye hücum edemeyen ama iyi savunma bir takım olarak kabul ediliyordu. bugün fransa maçı ile bir devrin sona ermekte olduğunu gördük. fransa gibi bir takıma 95 sayı atmak zaten iyi hücum edildiğini gösteriyor da aslolan attığımız sayı değildi. maçın ilk yarısına dönelim ve beni en çok mutlu eden iki hücumu hatırlayalım.

    hücum yapıyoruz, hücumun bitmesine on saniye civarı bir süre kalıyor ve top hidayet'in ellerinde... hidayet, topu yana doğru sürmeye başladı o sırada ender araya koşu yaptı, hidayet, potaya doğru hareketlenen ender'e ara pası verdi.. potaya giden ender, pota altında boşa çıkan ersan'ın adamını üzerine çekip ersan'a pas verdi.. ersan, yakın mesafeden şutu kaçırdı, semih tipledi. sayı olup olmaması bile önemli değildi. önemli olan o sınırlı sürede panik yapmak, kahramanlığa soyunmak, tek başına hücum etmek yerine bir takım olarak hücum etmeyi seçtik. ilk yarıda yine benzer bir pozisyon oldu. top yine hidayet'in elinde kaldı, süre daralırken hidayet, oğuz ile ikili oynadı ve iki pas sonucu basket geldi. ( ikinci yarıda benzer bir pozisyonda top yine hidayet'in elinde kaldı, o ikili oyun isterken ender tek başına oyna diye oyunu açtı ve şut girmedi, girmediği gibi ribaund alma ihtimalimiz de yoktu, o hücum dahi hidayet'in tercihi değildi lakin öyle hücum etmenin ne anlama gelmiş olduğunu bir kere daha görmüş olduk ) bu şekilde hücum etmeyi seçiyor olmamız takımın maçı kazanmasından, doksan sayı barajını geçmesinden, çeyrek finale kalmasından daha anlamlı. sadece savunma yaparken değil hücum ederken de takım olan bir ülkeyi kendi sahasında yenmek tahmin edilenden çok daha zordur.

    hidayet türkoğlu gerçek bir lider gibi damgasına vurdu. saha içinde performansıyla her iki yarının başına damgasını vurdu. sinan güler, doğan görünümlü şahin hesabı görev adamı görünümlü bir yıldız olduğunu bir kez daha gösterdi.

    şampiyon olacak takım, benchinden belli olur. türk milli takımında sahadaki oyuncu sayı atıyor, benchteki oyuncu daha çok seviniyor. herkesin yüzü gülüyor, herkes birbirine destek oluyor.

    fransa, yanlış hesabın kurbanı oldu. korkunun ecele faydası yok.
  • gökhan zan bizlere bir şekilde, sahada olmasa bile varlığını hissetirmiştir. maç güzel gidiyor, kerem basketbol hayatının nirvana'sında, gelip o kenardaki sandalyeye oturuyorsun ve auranı etrafa yayıyorsun gökhan.
  • inşallah maçın sonu çok heyecanlı bir bitişe sahne olmaz, yoksa bizim futbolcuların birbirini döverek öldürmesinden korkuyorum.
  • maçı izleyen milli futbolcularımızın nerdeyse hepsinin eşofman üstünü adnan şenses misali beline sardığı maçtır. bu işin içinde sabri var diye düşünmekteyim.

    http://img339.imageshack.us/img339/5729/asdadw.jpg

    edit: link

    edit: link kurbağa olmuş. yenisi burada
  • sabrinin devre arasını fırsat bilip üçlük atmaya indiği maç. pota arkası tribünde büyük bir kargaşa çıkmış. kaçan kaçana.
  • fransa'yı slovenya ile eşleşmekten kurtardığımız maçtır.
  • camide olduğum için seyredemedim bu maçı. içim gitti ama çok dua ettim lan. hiç yoktansa bir iki serbest atışın girmesinde katkım olmuştur =/
    bu arada maçın tekrarı ne zaman? bilen var mı?

    edit: gece 1 haberlerinden sonra veriyorlarmış maçı.

    edit 2: ulan sırf cami falan yazdım diye dikkat çeken entry'lere mi girdi bu. hay amınıza koyim..
hesabın var mı? giriş yap