• bu maç hakkında el sikko esprisi yapan 100. beşiktaşlıya 3 puan verilecekmiş diye duydum. hadi hayırlısı.
  • bir yıl önce geçerli olan görüş, bu gün de geçerlidir.

    (bkz: #14360590)
    "...geç ligin geri kalanını hatta uefa'yı, kadıköy'de final ihtimalini. adnan polat bu akşam demeli ki "2009-2010 yılı fikstürünün çekileceği güne kadar takvimimi yırtıyorum. kadıköy'deki maçın tarihi belli olana kadar, elinizden gelenin en iyisini yapın. ama o maçı kazanmadığınız sürece her başarınız eksik kalır." bir sene boyunca her gün 6-0'lık skorbordun, dünkü maçın, kadıköy'den başı eğik çıkan cimbom'lu futbolcuların resimlerini gönderir futbolculara. şu anki galatasaray taraftarının halet-i ruhiyesini ve hatta bin beterini yaşatır. fikstürün çekildiği gün "bu maçı kazanırsanız şampiyonluk priminin %50 fazlasını veriyorum, yenilirseniz sezon primlerinin yarısını kesiyorum" der. öyle bir kenetlenirsin ki, o maçın 2500 biletini "kadıköy'e 10 sene sonra dönüşümüzü görecek 2500 şanslı" diye çekilişle satarsın. o gün kadıköy'e giderken takım otobüsü ve taraftar konvoyu peş peşe gider. öyle bir hava yaratırsın, her bir oyuncu 9 kasım 2008'deki maçta her yenen golden sonraki umutsuzluğa düşmekten utanır.

    yaparsın bunları, yine yenilirsin belki futboldur neticede. ama bu sefer gerçekten daha iyisini denedim dersin..."

    gün geldi. yapmadık bunları. adam antep'e alex'i götürmedi, göz göre göre üç puanı bıraktı bu maçın hatrına. biz ise bekliyoruz. olsun. bir yıldır; hatta on yıldır bu günü bekliyoruz. daha doğrusu şöyle, "oo artık çok bekledik.." dediğimiz anda baktık ki gerçekten çok uzun zamandır bekliyormuşuz. suçun yarısı bizde belki, bu beklemenin sancı yaratmayacağını düşündük ilk yıllarda. bu baskıyı mayıs 2001'de kafamıza taş-bok-ot-yumurta yağan maçta yaratmalıymışız. düşünemedik. muhtemelen bu kadar uzun süreceğini sanmadığımızdan. ama gün harbiden geldi...

    arda candır, rijkaard şahtır, kewell canciştir, baros kraldır, nonda kobradır..eyvallah. ama biliniz ki bu hafta sonu alınmayacak bir galibiyet, her şeyi yavan hale getirecektir. olacaksa 0-40 yenelim isterim. kaçan 41.'ye de üzülürüm, açgözlüyüm alabildiğine. ama olmuyorsa da talebim şudur ki, 90+2'de sabri'nin götüne çarpıp girsin o top fener'in tek kale oynadığı 90 dakikanın sonunda. sikmişim haticeyi, bugün bana netice lazım. o skor tabelasının fotoğrafını cep telefonumuza arka plan yapmak için geberiyoruz; bilmem farkında mısınız?

    ayhan hariç hiçbiriniz yaşamadınız 6-0'ı. yarınız kadıköy'ü görmediniz bile. stres, gerilim ayağı yapmayın allahaşkına. bu maçı istiyoruz olm. farkında mısınız 15 senedir, fenerli rambo'dan ötesine yakışmayan bir bayrak dikme mevzusuyla avunuyoruz. eski başkanımız çerçeveletmiş odasına asmış souness'in resmini. yenerseniz ne kadar derinine yazacağız sizi kalbimizin, anlasanıza.

    total futbol istemiyorum, geleceğin galatasaray'ını, hakem faktörünü, verilmeyen penaltı konuşmayı istemiyorum bu gün. özlediğim, unuttuğum bir resmi; kadıköy'de kazanmış bir galatasaraylı nasıl güler onu görmek istiyorum arda'nın yüzünde. kadıköy'de galibiyet görememiş cimbomluları toplasak bugün, devler ligi'nde tanju'nun takımıyla kafaya oynar. öyle birikti. hadi allahaşkına.

    unutmuyoruz biz, kafaya takıyoruz. 6-0'ı 4-0'ı, 4-1'i saniye saniye hatırlıyoruz. öte yandan fener'e beş çekişimizi, olimpiyat'ta hat-trick yapan hakan şükür'ü de unutmuyoruz. ribery'e o kollarını kanat gibi açıp koştuğu gol sevincinin hatrına hiiiç mi hiç kızamadık, kadıköy'de 4-1 yenerken fener'i tugay'ın çotank diye doksana taktığı frikiği de, nonda'nın boş kaleye yuvarladığı kafa golünü de unutmayacağız. yenerseniz hiç bir zaman unutulmayacaksınız. sonunda bayrak mayrak dikmeyin santraya istemem. efendi gibi çıkın, efendi gibi yenin gelin. maçın başında vurun birbirinizin omuzlarınıza, "hadi beyleaar" diye bağırın alkışlayarak. biz unutmayacağız o günü, ne olur siz de unutmayın..
  • sonuç ne olursa olsun bana yaşattığı o heyecanı, maçtan saatler öncesinde bile karnıma ağrılar sokan tatlı tedirginliği yaşattığı için sonsuz teşekkürlerimi ilettiğim iki takımın maçıdır. birçok insan kabul etmese de; bir galatasaraylı olarak uefa finalinde bile böyle heyecanlanmadıysam bu fenerbahçe'nin büyüklüğündendir, var olsun.
  • (bkz: itiraf edin inanmıştınız)
  • geçtiğimiz hafta taksim'de "fincanı taştan oyarlar, fenere böyle koyarlar" tezahüratını yapan galatasaray taraftarının ne kadar haklı ve mantıklı olduğunu gösteren maçtır. evet, hep "koyarlar" diyor galatasaray taraftarı, hiç "koyduk" ve/veya "koyarız" diyemiyor. gönül ister ki desinler ama yok, diyemiyorsunuz işte.
  • daum'un, fenerbahçe'nin, fenerbahçe taraftarının daha üstün, daha hazırlıklı olduğu maçtı. bir galatasaray'lı olarak üzülmedim. çünkü hakketmedik... ancak haftaya bu kadroda leo franco'yu görürsem o zaman üzülürüm. rijkaard için de güzel bir örnek olmuştur türkiye ligini anlamak açısından.

    tebrikler fenerbahçe. güiza'nın da gol atmasına çok sevindim artık adam daha rahat oynayacaktır... güzel maçlar izlemek isteriz. her daim futbol kazansın.
  • guiza'dan da gol yedi ya bu takım daha da birşey demiyorum. guiza'dan gol yenir mi lan?
  • 90 larda galatasaray fenerbahce derbileri icin bir tanim vardi. fenerbahce kazanirsa galatasarayin kalecisi degisir, galatasaray kazanirsa fenerbahce yonetimi degisir seklinde. sanirim aziz yildirim'in uzun yillardir fenerbahce basinda olmasini biraz aciklar bu tanim.

    bu derbiyi defalarca izledim bence iyi oynadigimiz, haksizca kaybettigimiz maclar da olmustu. ezilerek varlik gostermeden yenildiklerimiz de oldu. bu sene besiktas galatasaray macini izlerken ne kadar da bizim fenerbahce maclarina benziyor demistim. besiktasli gozuyle takim nerede hata yapti demek istedim ama ne denilebilir ki? cok ustun olmayan bir oyun oynuyor rakibiniz, belki daha net pozisyonlari siz yakaliyorsunuz ama skor 3 - 0. galatasarayli gozuyle ise futbolcularin galibiyetten eminlikleri vardi kendine guvenleri vardi sahada. besiktas'ta ise mutlaka bunu gol yapmaliyim acaba bu yaptigim dogru mu taktigimiz iyi mi seklinde supheli bir hava vardi. bence arada ki fark da buydu. bu nedenle bizim ataklarimiz gol oluyor onlarin ki ise ya baslamadan bitiyor ve bir beceriksizlige kurban gidiyordu.

    galatasaray fenerbahce maclarinda da benzer bir durum yasaniyor. bizim futbolcularimizda nasil olsa bir gol yiyecez , hemen gol atmaliyim ya da ilk golu yersek toplarlanamayiz havasi var. o nedenle en guvendigimiz adamlar bile, %100 luk gol pozisyonu bile olsa gereken vurusu yapamiyorlar. ama olayin bir de su boyutu var ki eger fenerbahce erken one gecemezse ustunlugu saglayamazsa bu sefer panikleyen taraf onlar oluyor. taktigi doldur bosalta donduren mutlaka gol atmaliyim psikolojisine giren taraf oluyor. bu senaryonun bir cok kez test edilme sansi olmadi ama fatih terim zamaninda 2 - 1 biten lig maci onceki yil olan 0-0 lik kupa maci 1-0 biten hagi zamanindaki maclarda bu ornekleri gorebildik.

    turkiyeyi tanimak diye bir kavram var. bence gereksiz eksik bir tanim iyi futbol icin illa ki o ulkenin herseyini bilmek mi gerekiyor sanki gerets yillarca turkiyedeydi de sonra galatasaraydaki ilk senesinde takimi sampiyon yapti. ama turk basinini tanimak diye bir kavram olabilir. 2 dakikami ayirip yorumlarini okumayacagim capsiz yazarlar klup baskanlarinin aklini celebiliyorlar, yazilariyla taraftarlar arasinda guvensizlige neden olabiliyorlar. basini tanimak adina daum daha avantajli. bu nedenler avrupadaki rakipleri yerine 1 aydir galatasarayi izliyor. rijkaard da derbinin bilincinde ama rijkaarda eger kazanirsan aziz yildirim istifa edecek derseniz nasil yani takimi liderken ve avrupada basarili iken bile mi der saka sanar. dauma derseniz ayni seyi gerceklik payi olabilir diye dusunur. bu sadece bir ornek ortada boyle bir hava yok zaten. daum'un galatasaray'i izletmesi de bundan zaten biliyor ki galatasaray'i yenerse bir sure o capsiz basin basini agritmayacak, futbolculari rahat olacak bu da performansa yansiyacak. rijkaard da biliyor ki bu mac onemli, turkiyenin barca-madrid versiyonu ve tabi ki kazanmak istiyor ama kaybedersek liderin 5 puan gerisinde olacagiz kismina daha odaklidir sanirim. bu macin etkilerinin basina devre arasina kadar koz verecegini takimi huzursuz edecegini simdilik aklina getirmiyordur muhtemelen.

    real madrid'de goze batan bir durum var ronaldo bagimliligi. at topu ronaldo'ya taktigi olustu kendiliginden ronaldo oynamayinca bizim taktik neydi lan seklinde seyrediyor mac. galatasaray'da da benzer bir durum var at topu saga, keita ile sabri yardirsin seklinde. takimin en kolay taktigi bu keita sanki pes te oynuyor saha da olsam ben de kafami kaldirip sabri keita ikilisini bulurum sonra da ceza sahasina kosarim. bizde de keita bagimliligi var artik, buna etken biraz da arda'nin formsuzlugu onceden keita gibi rakip defansi dagitirken simdi biraz calim atayim sonra 10m onumdeki adama pas atarim seklinde oynuyor. bu nedenle hucum yuku keita uzerinde.

    daum 1 aydir izletiyor ya galatasaray'i, riberyi durdurmayi basaran daum simdiye kadar keita'ya cozum bulmustur bile. bu mactaki en buyuk kozumuz keita oldugu icin pek de umutlu degilim. daum'un onu durduracagina neredeyse eminim illa birini basina dikmesi gerekmez takimin genel taktigi ile bir cozum bulmustur. o nedenle keita'nin her zamanki performansini beklemiyorum. bu nedenle bu maci cevirecek adam varsa o da arda oluyor o da formsuz, hatta biraz da sert adam modunda, kart gormesinden bile korkuyorum. diger taraftan ayhan ve mustafa sarp son haftalarda birakin bir sey yapmamayi rakibe pozisyon bile hazirliyorlar ceza sahasi ile orta saha arasinda oyle toplar kaybediliyor ki burada kazanilan bir top emre ya da alexe giderse 2 saniye sonra bir oyuncu kalecimizle karsi karsiya kalir. tabi son olarak da yillardir turkiyede olan alex coktan santos'a durumu anlatmistir, malum santos kac mactir iyi oynamiyor muhtemelen bu mac sahanin iyilerinden olup taraftarin destegini en azindan lig sonuna kadar alacaktir.

    diyebilirsiniz ki galatasaray'in hic mi umudu yok. benim en buyuk umudum baros'un performansi olacak gecen yil ki trabzonspor macindaki gibi bir baros olursa fenerbahce hucumu ile defansi arasi baglari kopartir keita ve arda'ya anlik da olsa rahatlama saglar. yeter ki arda da onu ilk depar attigi sirada gormezden gelmesin. sanirim galatasaraya gelen oyuncular arasindan en komple hucum oyuncusu, defansin arkasina sarkip son vuruslari yapabiliyor hakan sukur kadar olmasa da pres de yapiyor. eger bu macta galibiyet olacaksa bunda barosun buyuk payi olacaktir eminim. diger taraftan ayhan ne zaman sakatliktan donse 3 hafta maldonado modunda oynar sonra geri doner. bu hafta ayhan'in 3 haftalik maldonado donemi bitiyor o nedenle onceki haftalardaki hatalari yapmayacagina inaniyorum hatta yeteri kadar iyi oynayip defanstan iyi toplar cikarirsa sasirmam. diger umudum linderothun oynama ihtimali bu adam 2 yil da sakat kalsa doner sanki hic sakat kalmamis gibi oynar. rijkaard oynatir mi bilmiyorum ma ayhan linderoth oynarsa bir arada, defanstan top cikarma derdimiz kalmaz ayrica defans oyunculari daha rahat oynar.

    galatasaray bu maci kazanirsa rijkaard pusuda bekleyen bir cok eski yoneticiyi, vizyonsuz yazari uzun sure susturacak, bizlerden coktan almis olsa bile geri kalanlardan da guven oyu alacak. eger kaybederse istatistikler 1 artacak 10. yila kismet diyecegiz. degisen sey sadece yazarlarin yorumlarinin siddeti olacak. fenerbahce kaybederse dahi(!) daum seklinde yorumlar baslayacak nerede hani dahi daum diyecek insanlar, buyuk bir guven kayibi olacak takimda. her yerden bir ses cikacak ve taraftlar uzunca sure tatmin olamayacaklar. maglubiyetin galatasaray'a etkisi 1 ise fenere etkisi 5 olur. beklenen de bu zaten 9 yillik ustunlugun bu kadar dezavantaji olacak tabi ki. daum ve fenerbahcenin kafasina bir mac sablonu var simdi. ilk yari 2 - 0 mesela ya da 2-1 ikinci yari galatasaray bastirirken bir anda 3 - 1 ve mac bitiyor. daum daha once izledigi bir filmi izler gibi izleyecek maci ona gore degisiklikler yapacak 2- 0 oldu simdi topuz girebilir demeyi bekleyecek. ama senaryo farkli olursa iste o zaman daum'un kenarda delirdigine futbolculara bagirdigina sahit olabiliriz. ayni sekilde taraftlari da beklenmedik sekilde bagirip cagirirken gorebiliriz. eger galatasaray bu senaryoya izin vermezse skoru ustunlugunu ilk yari kaybetmezse iste o zaman cok farkli bir mac olacak. acikcasi en buyuk umudum ve bekletim de bu mac erken bitmezse o zaman keita'yi durdurma plani bile unutulabilir.

    evet kazanmamiz zor ama o kadar da degil. hala biz gelip buralarda umutsuzlugumuzu yazip 'galatasaray'in adinin oldugu her yerde umut vardir' tadinda yazilar yaziyorsak bir sebebi var. ne kadar umitsiz olsak turkiyede kimsenin hayal edemedigi bir kupa'yi alip gelmis bir takimin taraftariyiz. bakmayin boyle takildigimiza kalbimiz de hala heyecan var hala neden olmasin diyoruz. taktigi istatistigi bir kenara birakip "hagi sana 40 metreden bir çakar; nereye koyacagini bilemezsin o istatistikleri" diyoruz icten ice. sonucta borsa da yatirim yapmiyoruz futbol oynuyoruz, ne hesabi icabinda bir bakarsin +90 da baros'un gotune carpmis gol olmus. zaten bir macla yikilmayiz ayrica bu son derbimiz daha fenerbahce besiktasla trabzonsporla oynayacak bu maci kazanamasak bile beraberlik buyuk avantaj.

    not: gelen bir uyari uzerine belirtiyorum. daum'un ribery'i durdurdugu mac serkani ribery ile eslestirdigi lig macidir. 5-1 kazandigimiz kupa macini tabi ki kastetmiyorum. serkan normalde o pozisyonda oynamamasina ragmen o macta riberye ozel olarak oynatilmisti ve basarili olmustu.
  • alex'in sadece küçük takımlara karşı iyi oynadığının bir başka kanıtıdır bu maç da...
  • birkaç aklıselim dışında bir tane galatasaraylı görmedim ki; franco'yu eleştirsin, defansın rezil haline isyan etsin, sakatlıktan çıkan alex'in sahada adım atmadık yer bırakmamasına, iki gol atmasına müsaade edilmesine isyan etsin. nerede... varsa yoksa yumruk atan keita'yı kahraman ilan etmek, carlos yaptığı faulle bunu haketti demek. pası hakeme atmak; gol ofsayttı, penaltı değildi vesaire vesaire. zaten millet yeterince mide bulandırdı. aklına, futbol bilgisine güvendiğim insanlar bile yazdıklarıyla başımı ağrıttı. herkes çıldırmış gibi. kimseyi tanıyamıyorum.

    son zamanlarda izlediğim en sert, en keyifli derbiydi. olağanüstü futbol yoktu ama inanılmaz bir mücadele vardı. fenerbahçe işi baştan sıkı tutup farka götürebilirdi ama bunun yanı sıra galatasaray da ikinci yarı kurduğu baskıyla maça ortak olabilirdi.

    keyfini yaşarken zırvalayanlar da var ama her fenerbahçe mağlubiyeti sonrası akla hayale sığmayacak bahanelere sarılan galatasaraylılara tahammül edemiyorum artık. üzgünüm.
hesabın var mı? giriş yap