• izmir'den diyarbakır'a göçmüş insanların cumhuriyet mitingi yaptığını düşünün diyarbakır'ın ortasında. ellerinde türk bayrakları filan...

    adamın anasını sikerler olm siz ne anlatıyorsunuz lan daha. neyi tartışıyorsunuz, hakkari'nin dağına çıkın da piknik yapın bakalım. doğduğunuza pişman ediyorlar mı etmiyorlar mı sizi?

    hangi toplum hangi demokrasi lan sizin yaptığınız...

    türk bayrağı yakmak mı demokrasi?
    teröristbaşına tapmak mı demokrasi?
    uyuşturucu alıp satmak mı demokrasi?
    silah alıp satmak mı demokrasi?
    gasp etmek mi adam öldürmek mi demokrasi?
    yol kesmek mi haraç istemek mi demokrasi?
    karıya kıza sarkmak mı demokrasi?
    turistik bölgelerde yılışkanlıktan tecavüze uzayan tavırlarla türk imajını sikip atmak mı demokrasi?
    kaçak elektrik kullanmak mı demokrasi?
    lastik yakmak mı polis taşlamak mı demokrasi?
    vurmak öldürmek mi demokrasi?

    demokrasi isteyen toplum önce pisliklerini temizlesin de öyle gelsin bir zahmet.
  • tanım: gazetelerden okuduğum kadarı ile, bütün dünya tarafından terörist olarak tanımlanmış bir örgütün bayrağının sallanması sebebiyle yaşanmış olay.

    şimdi yıllardır sözlükteki türk kürt çekişmesi ile ilgili başlıklara tek kelime yazmamış birisi olarak ve dahi ahmet türk bana gelse samimiyetle partisinin politikasını anlatsa, "bak bu pür-ü pak partiden daha iyi işler yapacağız, yobaz değiliz bu ülkede beraber yaşıyoruz, herkesin iyiliğini istiyoruz" diye beni ikna etse ona bile oy verecek bir adam olarak bu tartışmaya dahil oluyorum.

    bakın canım kardeşlerim herkesin siyasi partisini desteklemeye hakkı vardır. ister etnik parti olsun ister merkez partisi olsun. siyasi görüşlerini yasal çerçeve dahilinde yaymaya çalışmak, desteklemek, miting yapmak, her vatandaşın demokratik hakkıdır ve kutsaldır. daha önceleri sokaklarda (genelde seçim zamanları) dtp konvoyları gördüğümde yanımda laf atan, küfreden arkadaşlara, tanıdıklara yapmayın etmeyin ayıptır diye uyarmış birisi olaraktan lafımın can alıcı kısmına geleceğim:

    herkesin demokratik hakları saklı olmak koşulu ile benim şehrimde, içinde yaşayan kürdü, çerkesi, japonu herkese hemşehri gibi davranılan izmirimde, 25 senedir en az 10 tane bomba patlatmış arkadaşlarımın akrabalarını, hemşehrilerimi, tanıdıklarımı katletmiş orospu çocukları topluluğunun bayrağını açıp bunun adına demokratik hak diyen köpeğin evlatlarını yakalarsam değil taş atmak, o bayrağı sopasıyla anasının amına sokarım.

    parti desteklemekle, militanlarının hedef gözetmeden, kadın çocuk demeden bomba patlatıp insan öldürdüğü bir şehirde (unutulmuş sanıyorlarsa akıllarına şaşarım ki daha geçen sene kayınvalidemin evinden 500 metre ötede bomba patlatıp can aldılar) terör örgütünün bayrağını açıp, açıkça insanları tahrik etmek aynı şey değildir.

    madem bomba patlatıp insan öldürdükten sonra (kendi etnisitene mensup insanların en rahat yaşadığı şehirde hem de) bayrağını açıp bağırmakta sakınca yok, e o zaman koduğumun demokrasi bülbülleri devletin içindeki (asker polis bürokrat) faşistler yada aşırı hassas bünyeler sizin şehirlerinizde operasyon yaparken adam öldürünce neden düşman oluyorlar?

    devletin askeri, polisi görevini yapmaya çalışırken faşist, katil, soykırımcı oluyor; gerilla sizin kendi evinizden sonra en rahat yaşadığınız şehirde masum halkı bombalayıp can alınca demokrasi kahramanı oluyor,terör örgütünün sembolu saygı gösterilmesi gereken demokratik hak oluyor öyle mi?

    ulan iki yüzlü itler, ulan şerefsizler; yaşınız yetmiyor, pipinizle oynamayı son 7-8 senede bırakıp dünyaya gözleriniz açıldı diye bu ülkede siz kısa pantolonla gezerken, o demokrasi kahramanı dediğiniz köpeklerin yaptığı katliamlar unutulmadı. ben daha orta okuldayken kemeraltında patlayan bombalarla arkadaşlarım yaralandı, akrabaları öldü. bana ne lan senin demokratik hakkından it (ppk'yı kastediyorum) sen devletin resmi kolluklarını, binasını taşlarken, ülkenin bayrağını yakarken hak ta ben benim şehrimde hiç günahı olmayan insaları bombalayıp, bilerek ve isteyerek katleden örgütün bayraktarına saldırınca mı faşistlik?

    bi siktirin gidin. gerçekten barış, özgürlük eşitlikse derdiniz göte göt demeyi öğrenin!

    ps: pkk ve yandaşlarına bu kadar laf soktuktan sonra kimse zannetmesin ki kolluk kuvvetleri içindeki vatandaşlara eziyet eden, öldüren pkk'yı var edecek sebepler yaratan hayvan evlatlarına destek çıkıyorum. demokratlık dediğin şey ampul liboşları yada tarafın kuyruk acısıyla terör bayraktarı olmuş çakma aydın yazarları gibi işine geldiği yere vurarak yapılmıyor. herkesin hakkı eşittir kutsaldır. yaşam hakkı bu hakların en kutsalıdır: nasıl amacını aşıp can gereksiz can alan polisin, askerin hesap vermesini istiyorsak, bu hakkı en bilinçli şekilde planlayarak bombalayarak masumların elinden alan teröriste terörist demesini de bilmek gerekir.
  • pkk'lıları çok incitmiş olay. çok üzülmüşler, kırılmışlar. http://www.beyazpencere.com/…ar-tartisti-19286.aspx

    haklılar da aslında. taş atmayı kendilerine has bir protesto şekli sanıyorlar. bir devletin milletin tümüne attıkları taş dönüp kafalarına gelince niyeyse çok şaşırıyorlar. şaşırma, milletin sabrını da taşırma. yıllardır attığın o taş geri gelip kafanı yarınca da bağırma.

    izmir'in aydın zihniyetini, yurtsever bilincini göstermesi bakımından yerinde olmuştur. emperyalizm maşası işgalci ve bölücü unsurlara karşı gösterilen ilk tepki de değildir ayrıca. (bkz: hasan tahsin)*

    o pkk çaputlarını sallarsan, abdullah öcalan denen teröristbaşı'nın lehine slogan atarsan, izmir gibi cumhuriyetin tam göbeğinde yer alan bir ilde pkk yanlısı gövde gösterisi yaparsan her türlü tepkiye de hazırlıklı olmalısın. kandil mi orası aq, türkiye burası. yok öyle pkk'lı propaganda.

    halkın teröre, terör destekçilerine, terör örgütüne doğal bir tepkisidir bu. bu halk olan biteni fark etmiyor mu, otobüsün üstünde gerdan kıran/zafer işareti yapan pkk'lıları görmüyor mu sanıyorsunuz?

    dtp istanbul arnavutköy ilçe teşkilatı'nın teslim olan pkk'lılara destek vermek için düzenlediği yürüyüşte, türk bayrağı açan esnafa "şerefsiz, akıllı ol" vb. diye bağırıldığını bu millet bilmiyor mu zannediyorsunuz? http://www.beyazpencere.com/…ana-saldiri-14045.aspx

    türk bayrağı gerginlik yaratıyormuş bunlarda. olm burası türkiye ve türk vatandaşları da istediği yerde özgürce türk bayrağını açabilir. rahatsız mısınız nesiniz? o türk bayrağı ki 5 asırdır altında yaşıyorsunuz. ahde vefa erdemine, beraber yaşama hak ve hukukuna bu kadar mı uzaksınız? önce pkk bez parçasını indireceksiniz. sonra bu milletin bir ferdi gibi davranacaksınız. şımarık emperyalist kuklalar gibi değil, dün dtp konvoyuna tepki gösteren izmir'li kürtler gibi de adam olacaksınız.

    yoksa içinizdeki türkiye cumhuriyeti ve türk milleti kininizde boğulup yokolacaksınız!
  • pkk diye bağıran orospu çocuklarının yunanlılar gibi denize dökülmesini dilediğimiz taşlama olayıdır. "gavur izmir" diyenler utansın.
  • izmir'deki suç istatistiklerini incelemeden götünden element uyduranların ortaya çıkmasını sağlamış bazlama. burda atıp tutacağınıza sempatizanlarınıza insan olmayı öğretin biraz...
  • izmir hakkında kendi (buradaki kelime gg sebebiyle sansürlenmiştir) beyninde oluşturmuş olduğu saçma sapan önyargılardan başka herhangi bir bilgisi olmayan insanların hakkında atıp tuttuğu olaydır.

    dindarlıktan bahsetmeden önce, "dindar" ve "dinci" kelimelerinin arasındaki farkı anlamak lazım.

    tdk'na göre:

    dindar: sf. din b. din inancı güçlü, din kurallarına bağlı (kimse), mütedeyyin.
    dinci: a. dinî görüşleri her alana yaymak isteyen kimse.

    görüldüğü üzere bilerek veya bilmeyerek "dindar" kelimesini kullanmak izmirlilerin gerçekten karşı olduğu kümenin eleman sayısını bir hayli genişletmektedir.

    izmir halkı zannedildiğinin aksine burda belirtilen kelimelerle "dindarlara" veya "kürtlere" karşı değildir. izmir halkı genel anlamda medeniyet alanında belirli bir çizgiyi geçemeyen herkese (veya her şeye) karşıdır. kordon'da çitlediği çiğdemlerin çöplerini etrafa saçıp temizlemeden giden magandaya de, köpeğinin bokunu yerden almaya tenezzül etmeyen pek modern zengin tikiye de, tamamen suçlu olduğu trafik kazasında dayılan hanzoya da, insanların içki içmelerini engellemek isteyen dincilere de. örnekler çoğaltılabilir.

    iddia edilenin aksine izmir'de dini inançları güçlü, hayatını inandığı dinin (bu din müslümanlık da olabilir, hristiyanlık da, musevilik de, diğer herhangi bir din de) kurallarına uygun olarak yaşayan kişilere karşı herhangi bir art niyet yoktur. varsa bile bu ülkenin diğer illerinde olan hoşgörüsüzlüğün yanında hiçtir. izmir'de benim bildiğim bugüne kadar tesettürlü bir hanıma karşı yapılmış herhangi bir taşkınlık söz konusu değildir. elbette ufak tefek "münferit" (münferit kelimesini hep başkaları kullanacak değil ya, biraz da biz kullanalım) olaylar olmuş olabilir ancak urla'da bikiniyle denize giren kızın ve ailesinin (veya arkadaşlarının, tam hatırlamıyorum) dövülmesi tarzında bir olayın benzerinin dövenle dövülenin yer değiştirdiği bir kurguda yaşandığını hatırlamıyorum. izmir'de tesettürlü bir hanımın maruz kalacağı en büyük şey muhtemelen tasvip etmeyen bakışlar ve kanun gereği (ki bu kanunun da her yerde çok sıkı bir şekilde uygulandığı söylenemez) bazı devlet dairelerine alınmamaktır. ha bu çok doğru / demoktratik / modern bir şey midir, değildir belki ama yine de dayaktan iyidir.

    izmir'de yıllarını harcamış, şehri ve insanlarını çözdüğünü zanneden ancak malesef hiçbir şeyden haberi olmayanlar bilmeliler ki izmir'de kimse camiye / kiliseye / havraya gittiği veya gitmediği için hor görülmez, salı geceleri sabaha kadar içkili oyun masalarında oturan amcamın her hafta cuma namazına hiç sektirmeden gitmesi gibi durumlar garip karşılanmaz.

    ancak dedik ya dindarlıkla dinciliği ayırmak gerekir diye, işte bu ayrım da tam burda ortaya çıkıyor. şahsen kordon'da dolaşan herhangi bir tesettürlü hanım (ki bu hanımlardan bolca var izmir'de, beyinlerdeki ütopyaların aksine bütün izmir halkı olarak 7/24 anadan doğma dolaşmıyoruz) herhangi bir şekilde değil tepkimi, dikkatimi bile çekmezken, kızlı erkekli arkadaş grubumla çimlerde oturmuş bira içerken aklı sıra bizi hizaya sokmaya çalışanlara gerekli cevabı vermekte herhangi bir sakınca görmemekteyim açıkçası.

    bütün izmir çapında yaklaşık 1700 adet camiden (google'da bir arama sonucunda forumun birinde buldum alıntı yapılmış bi şekilde, ne kadar doğrudur bilemem ama mantıklı bi sayı) her sabah saat erken saatte (tabi tarihe göre değişiyo bu saat) yüksek sesle ezan okunmasına müslümanların inanışları çerçevesinde saygı duyuyorsam gece 3'te müzikli mekanların kapanmasını (veya sesin kısılmasını diyelim, hoş gerçi bi barda ses kısılması demek mekanın bitmesi demektir ama neyse) isteyenlerden de benim haklarıma saygı duymasını istemek hakkımdır diye düşünüyorum. kaldı ki kendimi bildim bileli tüm eğlence mekanları saat 3'te (hatta bi aralar 2'ye alınmıştı da tekrar 3'e çekildi) rölantiye geçer ve yavaş yavaş boşalır izmir'de bu kural gereği.

    ben her sabah benim için "sabahın körü" olan bi saatte gayet çirkin sesli bi müezzinin hoparlörlerden anlamadığım dilde bir şeyler söyleyip beni uyandırmasına "dindar" kişiler için saygı gösteriyorsam herkesden çok özür dilerim ama benim hiçkimseye bir zarar veya rahatsızlık vermeyen içki içme hakkıma veya sabaha kadar eğlenme hakkıma da aynı saygının gösterilmesini beklerim.

    protesto olayına gelince, "gerçek" izmirlilerin "gerçek" tepkilerini görmek için tekbir çeken, içinde çocuk olan arabayı taşlayan örgütlenmiş kalabalığa değil, evlerinin camlarına, balkonlarına çıkıp protesto eden, göztepe'de rutin bir göztepe - karşıyaka maçından sonraki olayları çağrıştıran olaylara bakmak gerekir. alenen desteklediği örgütün binlerce can aldığı dtp'ye izmir'lilerin tepkisi arabalarının camlarını kırmak olmuştur -ki bunu bile tasvip etmek mümkün değil- ancak http://www.facebook.com/…p?v=105125756168930&ref=nf linkindeki videoda tam olarak 1:03'te görülen ve şehrin ortasında kendisine karşı herhangi bir hayati tehdit olmamasına rağmen cana kast ederek 1.5 tonluk arabasını insanların üstüne süren dtp'liyle karşılaştırınca cam çerçeve indirmek çok "masum" bir tepkidir. kaldı ki bu "cam çerçeve indirmek" dtp'li kardeşlerimizin çok yakından tanıdığı, her sene çeşitli yerlerde defalarca antrenmanını hiçbir suçu olmayan esnaf ve vatandaş üzerinde yaptığı bir olayken onları görmezden gelip koskoca bir şehri faşistlikle suçlamak abesle iştigaldir diye düşünüyorum.

    belki de gurur duyarak söylemem lazım ki kemeraltı'nda, çankaya'da, bornova'da bomba patlatan şerefsizlerin bayrağını açmakta sakınca görmeyen kişilere "aferin, ne iyi yaptınız" diyebilecek kadar da "modern" bi yer değildir izmir. kendimden örnek vereyim, kimse kusura bakmasın ama gittiğim dershane'nin 50 metre ilerisinde patlayan çankaya'daki bombanın veya yıllardır çıraklıktan itibaren içinde çalıştığım kemeraltı'ndaki bombanın direkt olarak hedef aldığı ve tehdit ettiği bir kişi olarak "izmir modernliği"nin de bir sınırı olduğunun birinci elden kanıtıyım.

    hiçkimse 2 gün önce beni öldürmeye çalışan adamların bayraklarını arabalarında dalgalandırıp, güle oynaya benimle taşak geçemez. üstelik şimdi bi de ultra hümanist sözlük yazarları tarafından hemşehrilerim tepki gösterdi diye bütün bir şehirle beraber benim de faşist olduğum iddia ediliyor. evet, her gün gittiğim yol üzerinde 2 tane bomba patlatarak canıma kast etmiş bi örgütün bayrağını gözümün içine soka soka şehrimde gezdiren bi adamın arabasının camını kırmak faşistlikse mussolini benim yanımda mevlana kalır, bu durumdan da hiç gocunmam.
  • olayın özü gayet açıktır. kendi adamım şiddet uygulayınca özgürlük savaşçısı veya vatansever oluyor, karşı tarafın adamı şiddet uyguladığında ise terörist veya faşist. şiddet ekseninde kurulacak diyalog sonucunda, daha büyük şiddetten başka hiçbir şey çıkmayacaktır. işte bu yüzden dtp anlamalıdır ki, dağdakilere verilecek her destek, karşılığında daha büyük bir şiddeti doğuracaktır - ki bu kısır döngü iki yumurtadan biri kırılıncaya dek devam edecektir.
  • ntv'de az önce rte libya'ya hareketinden önce düzenlediği basın toplantısında muhabirlerin sorularını yanıtlıyordu. şöyle bir soru cevap geçti.

    show tv muhabiri : efendim, dün izmir'de dtp konvoyunun taşlanmasıyla ilgili bir olay oldu. bu konuyla ilgili görüşünüzü alabilir miyiz?
    rte: şimdi izmirde yaşanan olaya bakmak lazım. orada düzenlenen şey legal bir partinin çalışması mıdır yoksa terör örgütünün propagandası mıdır? eğer bir legal partinin konvoyunda terör örgütünün bayrakları posterleri ve sloganları varsa vatandaş bundan rahatsız olup tepki gösterebilir, göstermiştir. bizim de bunu tasvip etmemiz mümkün değildir.

    yani neymiş? vatandaşın tepki koyup gösterdiği şey dtp değil, o konvoydaki pkk lılarmış. sen hala istediğin kadar "hiiorrggghhhi faşist izmirliler bizi taşladı, bunlar böyledir, izmirli faşizmi, izmirliler ırkçııı" diye bağır. bak işte sonuçta senin adamın gol diyo. sen hala faşisttesin, taş atan kızın pembe donundasın.
    son olarak bir izmirli olarak ben de diyorum ki : hadi leeeeen.
  • hayır ne bekliyordunuz ki?

    davul, zurna ve çiçeklerle karşılanmayı bekliyorsanız, yanlış coğrafyadasınız demektir. biraz daha güney ve doğuya doğru gitmeniz gerekir bu tür bir karşılama için. şimdi tutup yanlış anlaşılmasın sakın, atılan taşın matah bir şey olduğunu savunmuyor ve yazmıyorum.

    öyle bir hokus pokusla, bir gülücükle yılların verdiği pkk terörünün, yorgunluğunun ve yılgınlığının geçip gidivereceğini mi bekliyorsunuz? pkk lıların kurşunlarıyla ölen çocukların yakınlarının ve o çocukların ait olduğu ülkenin sus-pus kalacağını mı bekliyorsunuz? "aman, ne güzel ettiniz de çocuklarımızı öldürdünüz!" demelerini mi bekliyorsunuz? "olsun, çoçuklarımız mezarlarında ama biz kardeşiz, ohlalala!" diyerek oynasınlar mı bu insanlar? eğer bunları bekliyorsanız, ya beyniniz yerine poponuzla düşünüyorsunuzdur ya da onunla bile düşünmüyorsunuzdur.

    nasıl bir mantıktır bu böyle? bir ülkenin toprağının bir kısmında gözü olan ve bunun için yıllarca terör eyleminden başka bir şey yapmayan ve dil, din, ırk, cinsiyet ve yaş farkı gözetmeksizin insanları katleden bir yapının affedileceğini mi bekliyorsunuz? hadi canım sende! bunu bekliyor iseniz, insanlıktan ve izandan nasibinizi almamışsınız demektir.

    taşlama olayını alkışladığımı zannetmeyin, içimde bir yerlerde bir hayvan "oh olmuş" demeye çalışsa bile onun susturmak zorunda olduğumu biliyorum. sadece fotoğraf çekmeye çalışıyorum, duruma müdahale etmeden fotoğraf çekmeye çalışıyorum.

    o kadar doğal ki bu taşlama olayı; (hayır hayır olması gereken budur anlamında değil sözlerim) bir an için bir şehidin annesi, babası veya kardeşi olduğunuzu düşünün ve evladınızın, kardeşinizin güneydoğuda daha 20 yaşında bir körpe iken katledildiğini ve o'nu ellerinizle toprağa verdiğinizi düşünün. bu insanın hayatı boyunca pkk ve savunduğu düşünceleri anlamaya çalışacağını ya da onları affedeceğini zannediyorsanız, siz kesin düşündüğünüz organın üstüne oturuyorsunuz demektir.

    düzeltme: imla işaretleri ve yazım yanlışları.
  • provokatör demişken ahmet türk'ün olayla ilgili yorumuna da yer vermemek olmaz:

    ~
    "..böyle bir süreçte adeta hazırlıklı bir saldırıyı maruz kalmamız, milliyetçi, ırkçı, sivil faşistlerin bu ülkedeki sorunların çözümünü engellemeye yönelik güçlü bir direniş ortaya koyduklarını gösteriyor.
    böyle bir mantığın aslında türkiye'nin ne barışa ne kardeşliğe ne de demokrasinin gelişmesine katkısı var. bu ortam tamamen türkiye'yi kaosa sürüklemektedir. bin yıldır kardeş olarak yaşayan türk-kültür halkını karşı karşıya getirmeye çalışan bir provokasyondur, eylemdir.
    biz, barıştan demokrasiden rahatsız değiliz. ama bunun böyle bilinmesi gerekiyor ki böyle bir yaklaşım bizi zorlamaz, biz yine dolaşıp düşüncelerimizi aktaracağız.
    ama şimdi bunu yaptığınız zaman diğer yerlerde de farklı hassasiyetler olabileceğini, yani orada çalışma yapacak siyasi partilerin de bu sefer farklı durumlarla karşı karşıya kalabileceğini anlamamız gerekiyor. bin yıldır birlikte yaşayan halkın kardeşliğini herkesin görmesi ona göre tedbirler alması gerekir.
    ben bugün buraya geldim. binlerce kişi beni karşıladı. binlerce insan bizimle yürüyor. sayın baykal, sayın bahçeli bir yerlere gittiği zaman o konvoyları da bulamayacaklar. orada daha büyük kaos, gerginlik ortaya çıkacak. bütün bunların hesaplanması gerekir..." http://kanalturk.com.tr/…-yorumu-gundem-haberi.aspx
    ~

    ahmet bey burada deniz baykal da, devlet bahçeli de güneydoğuya uğrayacaklar. bırak konvoylarını, kendileri gelebilecekler mi bakalım diye kükremiş. bizim güneydoğuda daha büyük kaos, gerginlik ortaya çıkacak diye buyurmuş. bunun rövanşı da var demeye getiriyor, ki farkında bile değil ama diğer illeri ve halkı da provoke ediyor :)

    bu adam türkiye'de bir parti başkanı ve kürtlerin tümünü temsil ettiğini sanıyor. başta izmir'de yıllardır sorunsuz yaşayan kürtler olmak üzere bir milleti kandırabileceğini düşünüyor. sanırsın ki dtp izmir'de miting yapmak istemiş ama demokrasi, barış ve insanlıktan uzak izmir halkı bunları taşlamış, kovmuş.

    yahu adam gibi çıkıp desene, biz dtp olarak miting yapmaya giderken, binlerce insanı öldürmüş silahlı bir terör örgütünü temsil eden bez parçalarını salladık, terörist başı bir bebek katilinin fotoğraflarını açtık, biji kıltüy diye bağırdık, konvoydan birilerinin pkk terör örgütünün propogandasını yapmasına ses çıkarmayarak kendi halinde yaşayıp giden izmir halkını tahrik ettik, onlar da bize gereken cevabı verdi. çıkıp delikanlı gibi bunları söylesene, nerde?

    izmir'de zaten kendiliğinden oluşmuş halkların kardeşliğini bozmak için ne çirkin ve dehşetli bir girişim yaptığının farkında bile değil. hem izmir'in senin barış, kardeşlik ve demokrasi anlayışına ihtiyacı yok. senin bu konulardaki dünya görüşün izmir insanının dişinin kovuğunu bile doldurmaz. izmir halkı senden barış kardeşlik öğrenecek değil. demokrasi ise demokrasi, kardeşlik ise kardeşlik, barış desen onun da ilahi izmir'de hali hazırda yaşanıyor zaten. kimse kimsenin etnik kökenine bakmaksızın, dostça yaşayıp gidiyor. çalışan kazanıyor, elması kızarıyor. izmir'de insanlığın bayrağını kürtler de taşıyor, izmir'e gelip yerleşen bir süre sonra kendiliğinden bu güzelliği saçlarından tutup öpüyor, ki o güzel coğrafyada bireylerin etnik kökeninden çok çok önce insanlığına hürmet ediliyor, kişisel faziletine saygı gösteriliyor.

    ey ahmet türk, sen ki tören gereği ölen kardeşinin eşini ikinci eş olarak alan birisin. izmir'de yaşan kürtler sırf bu sebeple bile seni mahallelerinden sopayla kovarlar. öyle kürtler barış istiyor, demokrasi hakkımız diye atıp tutma. sen kendi ailene kendi evine demokrasi getirememişsin, millete nasıl götüreceksin?

    ilahi ahmet, dağdan gelip bağdakilerin huzurunu bozdun ya, daha ne diyeyim ben sana...
hesabın var mı? giriş yap