• bilgisayarımı çöpe atıp kitap okuyum desem, kitapları da yasaklıyorlar. ne yapsam bilemiyorum bu konuda. en iyisi kendi kendime birilerine söveyim.
  • hala bazı götlerin "yeaa proxy var dns var gireriz yeaa" yavşaklığında ve umursamazlığında olmaları sayesinde hiç tepki almadan hayatımıza girecek yeni faşizm şartlarından. gerçek hayatta dns, proxy, bir önceki checkpointten save yok sevgili miniklerim. adamın götünden kan alır bu faşizm.
  • derinlemesine araştırmadım konuyu, 3 5 saat sonra biri çıkıp da "yok hiç öyle değil aslında şöle şöledir ve hiçbir özgürlük engellenmeyecek" diyebilir.

    hükümetten de, başbakandan da, komşularımdan da, sokaktaki köpekten de bağımsız olarak şunu söylemek isterim; benim doğuştan sahip olduğum hakları elimden almak isteyen tüm orospu evlatlarının anasının amına fog koyayım. benim yerime benim için karar verme yetkisini kendine gören herkesin fındık beyninin kıvrımlarını winnie the pooh siksin.

    tabi ilk söylediğim kimler olabilir. mesela yaşama hakkımı elimden almak isteyen terörist olabilir. çünkü ona küfretmek serbest. ama insanca yaşama hakkımı elimden alana küfür edemiyorum. çünkü hukuk var demokrasi var. siktiğimin...

    sıktınız. siktiniz. siktirin.
  • üzerimizde kara bulutlar dolanıyor. yağmur getirmeyen kara bulutlar... ak gibi gözüken kara bulutlar... fukişima'ya 200km uzakta yaşayan bir insanla benzer duyguları yaşıyorum... kafasını camdan çıkarmadan yaşamaya çalışıyor bir zaman sonra evde kalması bile güvenli olmayacak, nefes alamayacak noktaya gelecek... camdan dışarı bakıyorum ülkemin üzerinde kara bulutlar var, sürekli aydınlığın üzerini kapatan kara bulutlar... perdeyi çekiyorum, içeri giriyorum o kara bulutları görmemek, o kara bulutlar yokmuş gibi davranmak için... internet'i açıyorum ve ekrandan üzerime samara misali black smoke geliyor....

    bu uygulama, bu olay, bu sansür girişimi zirve noktasıdır. beni birey olarak görmeyenler benim yerime karar veriyorlar....

    başbakan yuhalarsanız fişlenirsiniz... stadyumda olmanız farketmez... rock konserinde takılırken yoldan başbakan geçerse gözaltına alınabilirsiniz. çünkü siz artık nicedir birey değilsiniz. gazetecilik yaparsanız içeri alınabilirsiniz. behzat ç.'nin 30. bölümünü izle önce vegayla kendine ağla sonra eli kolu bağlı cumhuriyet savcısıyla ülkene ağla...

    birey değilsiniz ve öyle muamele görüyorsunuz... siz herhangi bir şeyi iyi kötü, doğru yanlış olarak belirleyecek kapasiteye sahip değilsiniz. sizin yerinize bu kararı verecek olanlar var.

    youtube engellendiği zaman amaaan canım çözümü var ayar değiştiriyorum diyordun, şimdi ayar değiştirmek de suç sayılacak, engelleneceksin çünkü sen hür iradenle hareket edecek, edebilecek biri değilsin.

    otobüse bindiğin zaman kız arkadaşının elini tutamazsın, elinde molotof kokteyli yoksa sokaklarda hakkını arayamazsın, kimseyi protesto edemezsin, kimseyi yuhalamak senin haddine değil, sen girebileceğin siteyi seçemeyecek kadar aciz birisin....

    en pahalı benzini alacaksın, sadece sana söylenilen yerden bahis oynayacaksın, başbakanın arabası yoldan geçerken, destur çekilmiş misali kafanı öne eğeceksin...

    iran mı olduk, kuzey kore mi olduk bilmiyorum ama dünyanın güldüğü, şakalarına meze yaptığı, vah vah bu devirde böyle yerlerde var demek diye acıdığı, tepesinde black smoke dolanan bir ülke olduk. biz artık; şu ülke olmaya mı başlıyoruz noktasında değiliz, başka ülkelerin yoksa türkiye'ye mi benzemeye başlıyoruz diye konuşacağı ülkeyiz.

    dışarda black smoke yüzünden nefes alamazken internete, bu siteye gelip bir tatlı nefes almaya çalışıyorduk... o da yalan olacak. black smoke monitörden çıkacak...
  • dünya yansa koltuğundan kalkmayacak olan beni (ve benzerlerini) koltuğumdan doğrultan gelişme.

    tamam buraya kadarmış. 31 yaşıma kadar (31 demek yasak bu arada) hiç bir kavgaya karışmamış, hiçbir eyleme gitmemiş hatta klavye arkasından bile mücadele etmemiş (5 senedir sözlük yazarı olup 200 entryi girmiş) biri olarak oturmaktan yağ bağlamış sivilceli kıçımı kaldırıp ( henüz yasaklanmadan kokteyl yapımıdı falan öğrenerek) alana gelmeye sokağa çıkmaya and içiyorum. hatta : (bkz: gelmezsem en adi orrrrospu çocuğuyum).

    işte şimdi götü sivilceli , klavyesi ekmek kırıntısı dolmuş, tişörtü atmıklı hayat felsefesi "üşeniyorum öyleyse yarın" olan adamları kızdırdınız. ve daha önce görmediğiniz bu yaşam formlarıyla sıkı bir savaşa girmek üzeresiniz . başınız çok ağrıyacak; canınız çok sıkılacak. çünkü hepsini tanırım aslında çok sıkı adamlardır. aslında çok sıkı adamlarız.
  • çok çok ciddi bir olayın tarihi bu. şimdi burada sadece yarrak küllek ileri demokrasi şu bu gibi bakınızlar verileceğine oturup ne yapılacağının konuşulması lazım. çünkü bu çok net bir denemedir/nabza göre şerbettir. bu olay " şöyle sıkı bir yasak getirelim aga baktık itiraz yok ses yok bunu uygular ileride de tamamen fişlemeli güzel bir yöntem bulur kimin nette ne yaptığını bilirize " kadar gider. şimdiden yazıyorum. olayı kesinlikle ve kesinlike 22 ağustos 2011 sözlüğün kapanması sığlığına da indirgememek lazım , sözlüğün kapanıp kapanmaması bu çok büyük sansürün ayıbını örtmez. belli ki gene bu kurumun başındakiler işi bilmeyen , sırf " bizim adam " olarak hükümet eliyle oraya oturtulmuş adamlar. ve bu adamlar koca koca insanlara , despot bir baba ayarında şunları şunları yapamazsın diyor. yapılabilecekler olarak ilk aklıma gelenler ,

    - mutlaka ama mutlaka sözlükteki hukukçuların olaya el atması . hukuksal olarak ne yapılabilir , zaten açılmış olan bir dava varsa buna nasıl arka çıkılabilir bu konuda herkesi bilgilendirmesi. ( sanal imza toplanabilir , gerekirse bizzat bazı yerlere ıslak imza atarak destek verilebilir , dava açılır mı sözlük olarak vs.)

    - sözlük moderasyonu başlığında kendi kendilerine ayar vererek şirin olduklarını zanneden , olan bitende " tanım iki nokta üstüste koyup tanım yapmayın üzülüyoruz :( " gibi açıklamalarla dosta korku düşmana güven vermek sözünü anlamlı kılan bir ekip olsa da sözlük moderasyonunun buradaki kitleleri olan biten aracılığıyla ,sık sık ya da güncel bir şey olduğunda hemen doğru şekilde yönlendirmesi. ( şunları şunları yapın , şu gün şurada yürüyüş var hayvan katılım bekliyorz vs.)

    - mutlaka ama mutlaka internet kullanmasını bilen , bu konuda bize arka çıkabilecek siyasetçilerle temasa geçilmeli. onların da dava açması veya bu konuyu gündeme taşıması gerekli.

    - ve ssg. olay sende bitiyor abicim. bu ayıba artık 40000-50000 kişilik bir yürüyüşle mi tepkini koyarsın , bizzat kendin ve ekibin veya ekşi sözlük olarak mı dava açarsın bilemiyorum ama sen susarsan , ekşi sözlük kapatılmayacak bile olsa susarsan , hiç bir şey yapmassan arkadaşlarını aslan yerken mal mal bakan zebralar'dan biri olursun bundan sonra. en azından benim gözümde.

    bu filtrenin yürürlüğe girmesi mantıksızlığın ve cahilliğin kazanması ,devamında da yeni ve çok daha büyük sansürlerin habercisidir. bu zihniyeti tanıyın artık , dns'leri değil şu kafayı değiştirmemiz lazım.
  • nasıl ki alkole yapılan fahiş zamlar halkın sağlığını korumak içinse, nasıl ki benzine yapılan fahiş zamlar halkımız daha çok yürüsün, bizim deyimimizle obezlik, recep akdağ'ın söylemiyle şişkoluk ortadan kalsın diyeyse, bu filtre de halkımızın bilhasa şifre almadan sınavlardan bir bok yapamayacak hale gelen gençlerimizin düşünce gücü gelişsin diyedir. neden akp'ye bu kadar yükleniyorlar anlamıyorum, daha ne istiyorsunuz.
  • eğer seçim öncesi böyle bir karar almaya cesaret edebiliyorlarsa, siz bunları asıl 12 hazirandan sonra görün.
  • liberal/şakirt/demokrat(!) karışımı hibrit yaşam formu organizmalar ne kadar bozulsa da, bu halkın bu yasağa (ve daha nicelerine) rağmen yine akp'yi seçecek olması gerizekalı olduklarının en güzel kanıtıdır.
hesabın var mı? giriş yap