• trt nin yine aynı terbiyesizlikte devam edeceğini gördüğümüz sezonun ilk yarışı. yarışın başlama saati 14:00 olmasına rağmen bir çok yerdeki yayın akışına göre (internet, teletex, tanıtımlar vs) f1 kulubu isimli 1 saatlik dandik programları izlensin diye saat 13 olarak duyururuyor. bir pazar sabahı 9'da işten çıkan benim 1 saatlik uykumu çaldıkları için okay'ın beyaz gömleğine vişne suyu, kahve ve çimen lekesi bulaşmasını temenni ediyorum.
  • petrov'un pitte arabası bozuldu bu yarışta..
    pit ekibindekiler de öylece bakıyorlar arabaya, birazdan sanayiye çekecekler herhalde..

    edit: aha çektiler valla..
  • sergilenen muhteşem(!) yayıncılık örneği sayesinde takım telsiz konuşmalarının duyul(a)madığı gp.
  • ross brawn'ın en büyük olayı esasen pit stop stratejileri ve bu sayede ipten aldığı yarışlardı yakıtı ve pit sayısını öyle bir ayarlardı ki gitti dediğiniz yarışlar ferrari zaferi ile sonuçlanırdı.. eh be f1 yöneticileri ross brawn ve michael schumacher yeniden bir araya gelmişler hepimiz nefesimizi tutmuş bekliyoruz sizin yaptığınız insanlığa sığar mı! yakıt ikmalsiz pit stop nedir yahu!? hele hele f1 arabalarını soktuğunuz o abuk form nedir ne estetik kalmış ne yırtıcılık.. hele o kokpitin arkasından kanatlara kadar uzanan iğrençlik abidesi alanı tarif edecek söz bulamıyorum.. özetle f1 yöneticilerinin formula keyfinin içine limon sıktıklarının görüldüğü yarış olmuştur.

    trt'nin berbat yayınları artık iyice sıktı biz yıllarca ntv'de de gördük bu işin istenirse nasıl kotarılabileceğini trt'de renkler bir tuhaf ses ile ilgili devamlı sorunlar var anlatım seyirciyi yarış havasına sokmaktan uzak ah be.. sıralama turlarında trt spikerinin cızırtılar içinde ne dediği anlaşılmazken aynı anda rtl televizyonunda hem pırıl pırıl bir görüntü hem temiz net ses hem de yarış yanında küçük ekranda röportajlar mis...

    yalnız schumi özellikle sıralama turları sonrasında rakip araçları dikkatli dikkatli süzüyordu kesin üstün yanlarını çözmüştür, takım mekanikleri ile günlerce fabrikada yatar kalkar ve önümüzdeki yarışlarda patronun kim olduğunu gösterir bütün pilot camiasına.
  • fia'nın "maliyet azaltma ve yeni pazarlara açılma" stratejisinin elinde patladığı yarıştır. sen bu işe milyonlarca dolar yatıran honda, toyota gibi üreticilerin gitmesini izlemekten başka bişey yapma, ondan sonra yok virgin'miş, hrt'ymiş onlarla f1'in izlenebileceğini zannet. millet de saftı sanki ilk testini yarış haftasonu yapabilen saçma sapan backmarker'lar için f1 izleyecek...
  • bir öğrenci olarak kendimi formula 1 pilotlarına çok yakın hissettim bu haftasonu. aman gazlama benzin biter, yanlama lastik erir, zorlama balata sıyrılır benzeri durumları f1de görmek fazlasıyla şaşırtıcı bir durum oldu kendi adıma. adamlar varlık içinde yokluk çeker hale gelmiş resmen. vay arkadaş koca yarışta tek bir kapışma dahi mi olmaz. düğün konvoyu gibi başladı öyle de bitti. eskiden kendimizi pit çıkışı kapışmalarıyla avuturduk şimdi pit stop diye birşey de kalmamış. 4 saniye pit stop mu olur allahsızlar? fazla türk işi oldu bu entry farkındayım ilk yarıştan hesabı kestim ama ilk intiba; bu kurallarla bu lig bitmez aga!
  • verilen aradan sonra yeniden o motor sesini duymuş olmak kulakların pasını gidermeye yetmiştir.
  • şahsım adına tarihi bir yarıştır. çünkü yıllardır ferrari taraftarı olan beni, bu yarıştaki ferrari galibiyeti hüzünlerden alıp hüzünlere vurdu. bunun sebebi kalplerimizin şampiyonu schumi'yi mercedes direksiyonunda görmem değil. bu arada schumi, bilirsin ne kadar görmek istemezdim, griler içinde seni öylece... ama yinede podyumuna beni de çağır isterim, istersen şahidin bile olurum senin.
    neyse konuma döneyim, ferrari direksiyonunda alonso'yu görmeyi hazmedebileceğimi sanmıştım ama, yoo dostum yooo, onu kırmızı tulumu ile podyumda görmeye hiç tahammülüm yokmuş benim. resmen takımımın galibiyetine üzüldüm bu alonso insanı yüzünden. sen o kırmızıların içine hiç yakışmıyorsun tamam mı fitne fücur. mclaren'e gittin, yapmadığın çirkeflik kalmadı, adamların başını yaktın. renault'a döndün, piquet'e kaza yaptırdınız senin anlamsız hırsların yüzünden, renault'un başı yandı. ferrar'ye geldin, kesin ferrari'nin başına da bir işler açacaksın sen ya dur bakalım. bir an önce başka bir takıma gitse de, ben de ferrari'mi gönül rahatlığıyla destekleyebilsem. ona olan nefretim takıma olan sevgimin üstüne çıktı yahu. tahamülüm yok sana alonso, takımımdan soğuttun beni.
    bir tek massa'nın ikinciliği yüzümü güldürdü. bundan sonra yegane isteğim massa'nın alonso'nun arabasını eline vermesidir. massa'yı alonso'nun arkasında görmeyeceğimiz yarışlarda görüşmek dileğiyle...
  • büyük latin ittifakının (bkz: ferrari) ingiliz ve alman milli takımlarını geride bıraktığı yarış olmuştur.vettel'e yazık oldu bu arada en azından kürsüde olmalıydı.
  • pek çok ferrari taraftarı gibi 4-5 sene önce hakkında edilmeyen küfür, takılmayan lakap* kalmayan adamın zaferine sevindiğim yarış olmuştur. tabi bu davranış değişikliğindeki en belirleyici faktör fernando alonso'nun yıllar içerisinde giderek olgunlaşmasıdır, adeta adam olmasıdır (mclaren olayları, güçsüz reno'da verdiği mücadele). darısı lewis hamilton'un başına ki o da zamanında az laf yemedi ama geçen seneki skandaldan bu yana doğru yolda ilerliyor. babasını yanından uzaklaştırması da oldukça güzel bir hamleydi. bir de bu mark webber'den kurtulup oraya da kimi raikkonen'i oturttuğumuzda 4 güçlü takım ile oldukça harika bir sezon izliyor olurduk. olacağız da, raikkonen bu webber'den seneye alır koltuğu.

    bir de michael schumacher var ki... ne diyeceğini kimi tutacağını bilemiyor insan bu adam varken sevinemiyorsun başkasının zaferine zamanında onun kazandıklarındaki gibi. ama ne yapacak ne edecek bu sezon ross brawn'la tekrar ayağa kalkacak ve zirveye oynamaya başlayacaktır. şimdilik kısa dönemlik hedefi takım arkadaşına* ayak uydurmayı başarmak olmalı. 3-5 yarış sonra formunu bulmuş olmasını umuyorum.

    mart ayını seviyorum çünkü formula 1 başlıyor.

    çok pis bir durum çook; schumi döndü, kimi gitti, alonso adam oldu geldi; hatta bir de vettel var benden içerü.
hesabın var mı? giriş yap