zeytinyağı

• 6000 yıllık tarihi olan, kapitalizmin bir oyunu olduğunu iddia eden garip kafaların eleştirdiği sıvı.
• 1- ortalıkta satılan zeytinyağlarının %95'i tağşiş.
  2- kilosu 13$ 'dan aşağı satılanların %100 sahte, tağşiş bile değil, içinde zeytinyağı yok.
  3- taş baskı diyenlerin %100'u sahte. türkiye'de bir tane bile taş baskı yapan yer yok. zaten iyi bir yöntem de değil.
  4- zeytinin tarla fiyatı 2023'te kilo başına 75-90 lira arasıydı. sıcak sıkım için 4 kilodan 1 kilo yağ, soğuk sıkım için 9-12 kilodan 1 kilo yağ çıkar. ham madde+taşıma+fabrika+işçiler+paketleme+dağıtım+kar ücretlerini koyun, bir kilonun ne kadara geleceğini kendiniz tahmin edin. kısacası erken hasat soğuk sıkım diye satılan yağ kilosu 600tl'den aşağı "olamaz"
  5- türkiye'nin %99.9'u hiç gerçek soğuk sıkım zeytinyağı tatmadı.
  6- marketlerde gerçek soğuk sıkım zeytinyağı bulamazsınız. soğuk sıkımın raf ömrü en iyi şartlarda 8-10 aydır. sonra kimyasal içeriği değişir.
  7- zeytinyağını alırken sıkım tarihine bakın. yazmıyorsa çöptür.
  8- aldığınız yağın "evoo world ranking" sıralamasına bakın, o sıralamaya dahil değilse, aldığı ödüller sahtedir. altın madalyamız var diyenlerin çoğu kendi yağıyla yarışmaya girmiyor. bu nedenle evoo sıralaması önemli. evoo 2023 sıralaması
  9- türkiye'de 20'ye yakın gerçek soğuk sıkım üreticisi var. bu markların hiç biri macro dahil hiç bir markette yok.
  10- gerçek soğuk sıkım zeytinyağı üreticileri zarar ediyor. başka işlerden kazandıkları parayla döndürüyorlar.
  
  konuyla ilgili kameraman dostumuzun çalıştığı bir belgesel çekildi. ölümsüz ağaç: zeytinyağı mı öyle bir şeydi adı. ismini düzgün öğrenip editlerim sonra.
  
  not: zeytin tarlası sahibi olarak kendi zeytinyağımı kendim sıktırıyorum. meğerse sıkım tekniğimiz de hatalıymış.
  
  edıt1:
  post'un bu kadar ilgi görmesini beklemiyordum; bir sürü kimden alalım sorusuna evoo sitesini kaynak alarak cevap vereyim, bu şirketlerin hiç biriyle herhangi bir bağım yok. bunlar zeytinyağı konusunda türkiye'yi dünyada temsil eden şirketlerimiz.
  
  novavera gida ve tarim san. tic. a.s.
  eminem´s olive oil produce gida tur ıns san. tic. ıth. ıhr. ltd. sti.
  güven asa a.s.
  gaia oliva ltd.
  hermus ltd. sti.
  güven asa a.s.
  oliva malia ltd.
  pallas ltd. sti.
  genius ltd. sti.
  zagoda tarim a.s.
  tokuç group
  
  ege-akdeniz gezintisi yaparken bu şirketleri ziyaret edebilirsiniz. fabrikaları halka açıktır. tadım testleri yapabilirsiniz. hem eğlenir hem bilgilenirsiniz. bunlar evoo sıralamasına giren şirketler, bunun dışında da yarışmaya katılmayan ama helal süt emmiş firmalar olabilir, fakat kimyasal analiz ve tadım test sonuçlarını görmeden son kullanıcı anlayamayacağı için tavsiye etmiyorum. bu yarışma listesinde olmayan ama iyi bildiğim bir iki şirketi yazayım:
  -kürşad
  -zetay
  -savrandere
  - menteşe som zeytinyağı
  -tuay
  -fenolive
  -özemle yaşam
  -buta
  -nermin hanım
  -mavras
  - ania
  bunlar evoo'da derece yapmasa da işini düzgün yapan firmalarmış.
  
  fiyat bilgisi yazarken detay atladım, hesaplama hatasına neden oldu. soğuk sıkımdan sonra zeytinyağı üçe bölünüyor. yağ, karasu ve posa. sadece yağ satılıyor olsaydı kilosunu 1500tl 'ye satmaları gerekirdi, karasudan sabun ve merhemler yapılıyor, posa ise yakıt ve gübre olarak satılıyor. dolayısıyla zeytinyağı fiyatları 600tl'ye kadar çekiliyor ancak tesisler ancak kendini döndürüyor hatta bazıları zarar ediyor bu fiyatla.
  
  son olarak en önemli detayı unutmuşum; yağı pahalı aynı zamanda acı yapan şey içerisindeki polifenollermiş. polifenol ne kadar yüksekse o kadar pahalı ve o kadar acı oluyor. türkiye 1200mg/kg polifenole sahip zeytinyağı çıkarabiliyor. bu bir bildiğiniz ilaç. asla sıcakta kullanılmaz, çünkü sıcağı gördüğü an yok oluyormuş.
  
  belgeseli çeken arkadaşa sordum henüz yayınlanmamış, adı "ölümsüz ağacın özü" yayınlandığında izlersiniz bu bilgiler fazlasıyla orada var. eş dosta gösterim yapılırken izledim, yayınlandı sanıp buraya oradan öğrendiklerimi sattım. ellerine sağlık, buradan saygılarımı iletiyorum.
• arkadaslar salatayi dogradim elim sisede bekliyorum cabuk karar verin zararli mi degil mi?
• yalnız kaldığım zamanlar için klasik bir öğünüm var. bol sulu, mayhoş koca bir yaz domatesini doğrarım. üzerine bol zeytinyağı, limon ve kaya tuzu. başka bir tabağa siyah ve yeşil zeytin, üzerine yine bol zeytinyağı ve limon. diğer bir tabağa da en lezizinden inek peyniri. üzerine yine zeytinyağı. sonra ekşi mayalı, tok, iyi pişmiş bir ekmek. peynir tabağı dışındakiler zeytinyağının içinde yüzecek ama öyle bol olacak. işte o ekmeği yağlara banıp biraz da peynire bulaştırdım mı değmeyin keyfime. bu ekibin olmazsa olmazıdır zeytinyağı. yaratılmış en leziz varlık.
• 225 yıldır yaşıyorum. sağlığımı zeytin yağına borçluyum.
  
  not: kargayım.
• zeytin ağacının lezzetli meyvesinden elde edilen şifa ve sağlık deposu yağ.
  
  “zeytin ağacının çöpü olmaz.” derler. odunundan tutun da yaprağına kadar kullanılır. mide rahatsızlıklarına iyi geldiği için zeytin çekirdeğini yutanlar olduğu gibi çekirdekleri çoğu köy yerleşiminde çıra niyetine sobada yakılır. yaprağından çay yapılır. sıkılan zeytinlerin küspesi bile ziyan edilmez hayvan yemi olarak kullanılır.
  
  ve ölmez ağacının kutsal sıvısı: zeytinyağı.
  
  kullanım alanları o denli fazladır ki saymakla bitmez. kozmetik ürünlerinin vazgeçilmezi olan bu yağın insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri hakkında birçok bilimsel yayını basit bir google aramasıyla bulmak mümkündür.
  
  asırlarca yaşayabilen ve varlığı yasalarla koruma altına alınan zeytin ağacının değeri ülkemizde yeterince bilinmemekle birlikte, çok uzağa değil, hemen sınır komşumuz yunanistan'da boş yoğurt kaplarının, yağ tenekelerinin, hatta kova ve leğenlerin içine bile zeytin ağacı fidanı dikildiğini gördüğünüzde, kendi ülkenizde çatır çatır kesilen zeytin ağaçlarına üzülmemek elde değildir. yine de ülkemizde, insan denen bencile rağmen hayatta kalmayı başarabilen şanslı ağaçlardan elde edilen zeytinyağı o denli kalitelidir ki, uluslararası yarışmalarda ödül alan markalarımız dahi vardır: ekşi şeyler
  
  sevgili sözlük, bugüne kadar şiddet yanlısı bir insan asla olmadım, olamam da ama sanıyorum ki zeytin ağacına verilen zarar konusunda bir insanı acımadan dövebilirim.
  
  her neyse, durduk yere gerdim kendimi yahu! vallahi elim ayağım titredi. başlık neydi onu bile unuttum. öyle de sinirleniyorum doğaya zarar verenlere.
  
  ha, zeytinyağı diyormuşuz. gelelim konuya,
  
  efenim, şimdi bu yağ, vakti zamanında eski denizcilerin can simidiymiş. nasıl mı?
  
  denizin orta yerinde fırtınaya yakalanan denizciler, dalgalardan korunmak için denize zeytinyağı dökermiş. zeytinyağı, denizin üzerinde bir katman oluşturarak dalgaları kırar ve böylece gemi dalgalardan çok fazla etkilenmezmiş. kimi küçük tekneler ise hafif dalgalı denizde sarsıntıyı azaltmak için yine aynı yöntemi kullanır ve denize zeytinyağı dökerek güvenli bir şekilde ilerlermiş.
  
  ayrıca, bu denize zeytinyağı dökme işini kıyıdan deniz kestanesi, midye veya deniz kulağı gibi kabukluları toplayan kişiler de deniz biraz daha sütliman olsun diye ve yağ sayesinde parlayan kabukluları daha rahat görebilmek için az miktarda (hatta birkaç damla kadar) kullanırlar.
  
  çünkü bir damlası bile deniz üzerinde geniş bir alana yayılır: link
  
  (bkz: zeytin ağacı/@rainbow chaser)
• yüksek tansiyon, kolesterol, damar sertliği, mide ve bağırsak ülserleri, romatizma, safra kesesi tembelliği, safra taşı, safra kanalı tıkanıklığı, karaciğer bozuklukları, kabızlık, kansızlık, gut hastalığı ve deri çatlamalarını başarı ile tedavi ediyor.
  
  - zeytinyağlarını insan sağlığında ve özellikle kalp ve damar hastalıklarından korunmada etkili olması, tekli, doymamış bir yağ olmasındandır.
  
  - kandaki hld dediğimiz iyi huylu kolesterol düzeyini arttırır.
  
  - ldl kolesterolü temizler.
  
  - yağların içinde hazmedilmesi en kolay olan olduğu için sindirim kolaylığı sağlar.
  
  - çocuklarda beyin ve kemik gelişimini hızlandırır.
  
  - e vitamini sayesinde yaşlanma etkilerini azaltma ve doku yenileme özelliği taşır.
  
  - kireçlenmeyi önlemede büyük rol oynar.
  
  - cansız saçların kuvvetlenmesini sağlar.
  
  - zeytinyağı unutkanlığı önler. (akdeniz ülkelerinde yaşayan ve yemeklerinde çoğunlukla zeytinyağı kullanan toplumların 65 yaş üzeri yetişkinlerinde hatırlama oranının diğer ülke yetişkinlerine göre çok daha fazla olduğu saptanmıştır.)
  
  - kolesterol yüksekliği zeytinyağı en az tüketen karadeniz bölgemizde, en düşük oran ise zeytinyağı ağırlıklı beslenen ayvalık çevresinde. zeytinyağını bol tüketen ülkelerde özellikle yunanistan, ispanya ve italya'da kalp ve damar hastalıkları ve bu hastalıklardan ölüm oranı çok düşük…
  
  - amerika'nın ünlü beslenme uzmanı ancel keys, akdeniz ülkelerinde damar ve kalp hastalıklarına çok az rastlanmasının nedenini araştırmış ve bütün yemeklerde sadece naturel, sızma zeytinyağı kullanan bu hastalarda ülser yaralarının kapanma oranının yüzde 55 olduğu saptanmıştır.
  
  neyse bu böyle devam eder madem bu kadar zararlı; o zaman (bkz: sen yeme ulan ayı)
• diyelim zararlı... zararlı olmasına rağmen beslenme kültürümüzün önemli bir parçası olduğu için tüketeceğiz.
  rakı da içeceğiz, tütün de tüttüreceğiz. çünkü bunlar ve diğerleri insanı insan kılan, onu orangutandan farklılaştıran önemli ürünler. insan bedenden ibaret değildir...
• domat, peynir, haşlanmış yumurta ve isteğe göre zeytini bir tabağa koyup üzerine zeytinyağı gezdirin. bana bana gömün onu mideye. kendine has mükemmel kahvaltı tabağı.evet, kapitalistim.
• zeytinyağı ile ilgili çok önemli ve hayati bir bilgi. yenidoğan anneleri, hamileler ve hamile kalmayı düşünenler, bakınız;
  
  bebek doğduğunda eskiden olduğu gibi yıkamıyorlar hastanede. amniyo sıvısı deniyor değil mi bebeğin içinde 9 ayını tamamladığı sıvıya, işte o sıvının cildi besleyici özelliğinden dolayı bir süre cildinde kalsın istiyorlar.
  
  o şekilde eve geliyor ya bebek, geldi. sonra ilk banyosunu yaptırıyoruz ya ona. önemli kısım bu, kulak kabartın; halis zeytinyağı buluyoruz ilk ki nasıl ulaşabiliyorsanız. çaba gösterin bu konuda, internette bizim buralardan satış yapan organik ürün temin edilebilecek siteler var mesela. 1 lt başınızdan artar zaten. bebeği kuruladık banyodan sonra güzelce ve güzelce zeytinyağına buluyoruz. evet, bildiğiniz vücudunun her yerine zeytinyağını avuç avuç, masaj yaparak yediriyoruz. sonra pamuklu kumaştan bir küçük battaniye kılıklı bir beze sarıyoruz çocuğu, tercihen emziriyor, uyutuyoruz.
  
  o bez nasıl temizlenir, o çocuk nasıl ayıklanır diye hiç düşünme. uyansın o bebek bi saat sonra, cildinde ya da sardığın bezde yağın zerresini bul, bir şişe halis zeytinyağı benden. nasıl emiyor o vücut o zeytinyağını şaşarsın ve nasıl yumuşacık, pamuk gibi bir cilt oluyor bak.
  
  ve sonrasında da bebeğin poposunu temizlemek için aldığın şu sözde doğal ıslak mendilleri at çöpe. at çöpe diyorum çünkü bebek gelmeden depoladın bir miktar bebek beziyle birlikte. işte onun yerine eski bir pamuklu çarşafı yaklaşık 20x20 cm ebatlarında doğra. sil, sil at bebeğin poposunu dışardaysan. evdeysen de sildiğin bezleri yıka, arada da kaynat. sonra temizlediğin popoya sıvı sabun şişesine doldurduğun zeytinyağından bir kaç damla damlat. pişik nedir bilmeyeceksin.
  
  zeytinyağı, doğanın mucizesi. bir fitili yok.