• bana federer' i hatırlatan müzisyen. hem çok enteresan, hem başarılı, hem üretken, hem çok yakışıklı, hem çok genç olmasına rağmen kendini öne çıkarma çabası içinde olmayan bir bağlama ustası. gariptir, çok gariptir ki etrafta kendini ararken kaybetmeye yüz tutan onca insana inat bazille'in 'the terrace at meric' tablosundaki kız gibi bunca özelliğine rağmen kendini geride tutabilmeyi başarabiliyor. 'doğal sterio gitar' buluşundaki kadar doğal kalabilme erdemine sahip görünüyor. oysa tam bu noktada kaç kişi tesbih taneleri gibi dağılıyor, oraya buraya savruluyor, adını koyamadığım bir görgüsüzlük girdabına kapılıyor.köy -la lune isimli bir albümü var. ahmet inamhocanın bir zamanlar kendisine apuk sapuk bir mektup gönderen okuruna karşılık yazdığı bir yazıyı hatırlattı bana. muhterem hanımefendi ne kadar güzel olduğundan, isterse herkesi etkileyebileceğinden, yazıları ile değil bununla ilgilenildiğinden filan dem vuruyordu. hoca iyi bir yazarın yazdıkça kaybolabilmesinden bahsedip sonra da mealen "siz iyi bir okuyucu değilsiniz, yazdıklarınız da çok kötü" diyerek sonlandırmıştı yazısını. ne bu yazıyı unutuyorum, ne de bu yazının ustaca ve hakedilmiş bir biçimde bitirilişini. iyi ki ben yukarıda bahsi edilen müzisyen kadar güzel ve başarılı değilim. ahmet hocanın yazdıklarından nasibimi alacak abukluklara düşmeden böyle sapasağlam ve aynı zamanda başarılı kalabilir miydim korkusu taşırdım.
  • 'çift kutulu bağlama' icadı ile -ki enteresan bir görünümü ve sesi var bu enstrumanın- bağlamaya çok farklı bir boyut katan genç yetenek; bu icadının diğer enstrumanlara uygulanmasıyla neler olacaği ise merak konusu. ilk albümü akkiraz müzik etiketiyle yayınlandı: la lune / köy

    albüm kapağı ve 'çift kutulu bağlama'nın neye benzediğini görmek için:

    http://blog.360.yahoo.com/…&id=ngt72qg8brvudmcjvq--

    ve ayrıca bilgi için:

    http://www.zaman.com.tr/…tr/haber.do?haberno=459390
  • çift kutulu bir akustik gitara da sahip,
    stereo enstruman diyor,
    orijinal biri.
  • abicim kendi tarzını oluşturmuşsun, estetik enstrüman icatların var, kendine has bir müzik düzeni oluşturmuşsun, cidden saygı duyuyorum.

    ama,
    ben şu kalın telli bağlamasıyla çaldığı eserleri dinleyemiyorum arkadaş. albümleri çok daha dinlenebilir gözüküyor ama o son paylaşımlar... bağlama görünümünde farklı bir enstrüman olmuş o ve sürekli durululudurululu gibi geliyor o enstrümanla çaldıkları. etüt gibi geliyor, melodi beni içine çekmiyor.

    üstte erkan oğur veliahtı gibi bi yorum yapılmış. (ne veliahtı aq ibrahim tatlıses mi bu?) erkan oğur'un en büyük özelliklerinden biri kendisini doğaya çok iyi akortlamış olması. melodilerinin ruh teline dokunuyor olması. ki bu enstrüman cambazlığından çok daha önemlidir, bence.

    albümlerini dinleyeceğim yakın zamanda, ama instagram paylaşımlarını direkt geçiyorum, maalesef...
  • makam geçişlerinde gönül titreten, ne yazık ki (bkz: underrated) bir müzisyen.
  • bağlamadan perdesiz gitar ve banjo sesi çıkarabilen genç müzisyen.
  • kimilerine iddialı gelebilir ama erkan oğur'un veliahtı olarak görüyorum kendisini. belki müzikal tarzları farklı gibi ama özünde bağlama ve gitar ile birlikte insanların karşısında duruşları aynı gibi geliyor bana. erkan oğur'un perdesiz gitar ile arayışlarıyla başladığı yolculuğa karşın z.ç. namlı da çift rezonans kutusuna sahip doğal stereo telli müzik aletleriyle yaptığı çalışmalar ile müziğe farklı soluklar katmış, dünyayı anadolu müziği orjinine indirgemiştir.
    galiba erkan oğur ile zeki çağlar namlı hakkında konuşarak boyumdan büyük işlere kalkışmış olabilirim. şüphesiz iyi bir müzikolog ancak bu ikiliyi müzikal yönleriyle ortaya koyabilecektir.

    http://www.zekicaglarnamli.com.tr/ adresindeki videolar da izlenesi...
  • 2007 de çıkardığı albümünde şu parçalar vardır.

    zeki çağlar namlı - la lune / köy

    köy
    senden sonra
    devacı
    zerre
    uzundere barı
    doğaçlama [monolog]
    mavi melek
    la lune
    bir zamanlar
    yemen türküsü
    divane
    çocuklar
  • müzik bilgisi ve kabiliyeti konusunda şüphem yok ancak o kullandığı teller bağlamaya hiç yakışmıyor. dinleyesi gelmiyor insanın.
  • farklı bir elektro bağlaması ve farklı bir tekniği vardır, en son bir metod üzerine çalışmakta idi, kendisini taksim-tünel'de bir dükkanda izledim ve dükkan sahibi takdim etti bana, bende takdir ettim dayanamadım. (bkz: adam yapmış)
hesabın var mı? giriş yap