• marifet kapısını açamamış, dertleri dinin kurallarını harfiyen yerine getirip cennete gitmek olan insanlar. hakk'ın hikmetini kendilerinde aramayı düşünmezler.
  • "zahitlik çul giymekle değildir. temiz zahit ol da atlas giyin. allah'ın emrettiği yolda yürü de ne istersen giyin. istersen başına taç giy. omzuna bayrak al. zahitlik dünyayı, şehveti, hevesi, lüzumsuz arzuyu bırakmaktır. yoksa zahitlik elbise namına bir hırka ile iktifa etmek değildir." *
  • namazinda niyazinda olan dindar kisi
  • tasavvufta dunyadan el etek ceken ve kendini ibadete adayan kisi (bkz: zahit).
  • ya da "zahit bizi tan eyleme" orneginde de karsilastirdigimiz, hakikaten ekran ogur literaturunde sikca rastlanilan kavram. daha ziyade sofu, bagnaz olarak yorumlamakta faide hasil olabilir. lakin bu parcalarda islenen duyguya gore zanneylemek pek mumkun olmaz ki sade ve dindar insanlara dil uzatilsin.
  • bir şeyi olup da terk edendir. zira olmadığı halde terk edene fakir denir.
  • fuzuli şöyle demiş zahit için:

    severim zahidi kim kuşe-i mihrap sever
    ham-ı ebruna rakibim olup olmaz hail.

    mihrap köşesini çok sevip bütün vaktini orda geçirdiği için şu zahidi çok seviyorum.çünkü bu sayede senin mihraba benzeyen kafının kıvrımını görüp de bana rakip kesilmiyor, aşkıma engel olmuyor.aşkın günah olduğunu söyleyip kafa ütülemiyor.
  • asiri muhafazakar, kati, dogmatik ve dahi siddet iceren yanlari baskin kisidir (bkz: zahid bizi tan eyleme).
  • birinin zahit (zahid) olmaması, o şahsın, mesela, melami olduğunu da göstermez.
hesabın var mı? giriş yap