• filme bilinçli olarak yerleştirildiğini düşündüğüm bir minik durum var ki o da şu: ilk görüşmeye gidişinde reklam şirketinin patronu şaban'dan sırayla tüm duyguların mimiğini yapmasını ister. şaban iyi kötü yapar. en son patron "şimdi vicdan azabı çek" der. şaban boş boş oya aydoğan'a bakar ne yapayım diye. çünkü bu duyguyu bilmeyecek kadar temizdir. filmin devamında reklamlarını yaptığı ürünler dandik çıkıp halk şikayet etmeye başlayınca o vicdan azabı ifadesini sürekli yüzünde görürüz.
  • bu filmin ilk beş dakikası sinema tarihindeki en yağ gibi akan film açılışlarında kafaya oynar. fesupanallah'ın çat diye girişi, olayların bir anda gelişmesi ve karakteri şak diye tanıtması filan baya masterpiece. ellerine sağlık, kalanların ömrüne bereket.
  • yönetmenliğini ve senaryo yazarlığını türk yönetmen osman fahir seden'in yaptığı, 1978 tarihli kemal sunal filmi. bin kere izleseniz de bıkmayıp tekrar tekrar izleyeceğiniz kemal sunal filmlerinden biridir. gerek filmdeki repliklerle olsun, gerekse mükemmel oyunculuklarla türk sinemasının en güzel filmlerinden. başrollerini kemal sunal ve oya aydoğan'ın üstlendiği filmin yapımcıları ise yine kemal sunal ve fatma girik'tir.

    filmin her sahnesi ayrı bir güzeldir ve her sahnesinde ayrı bir akılda kalan replik vardır. sefer tasında spagetti götürme isteği uyandıran filmdir.* aşık olduğunda konuşamama taktiği de ayriyetten denenebilir. şaban'ın; iş adamı ona her "cevabın nedir?" sorusunu sorduğunda verdiği, "eşşoğlueşşek" cevabı da filmin akılda kalan ve akla geldikçe gülümseten sahnelerinden biridir.

    - bizim şaban'mı?

    - yok, beşiktaş'ın sol açığı şaban!
  • 1978 yapımı yüz numaralı adam filminde şaban'ın bindiği trende yolculuk eden kişi olacak o kadar skeçlerinden tanıdığımız ali demirel'dir.
  • oya aydoğan'ın peri gibi süslediği film
  • "efendim reklam, reklamdır. reklama reklam demeyen arkadaşlara teessüf ederim. reklam üç kola ayrılır. bu kollar sonra bir yerde birleşirler. sonra tekrar ayrılırlar. bilmem anlatabildim mi? bitti, teşekkür ederim.''
  • kemal sunal’ın ekranlarda diğer filmleri gibi görünmeyen ama yine müthiş mesajlar veren filmi. filmde babası süte su katıyor, günümüzde de değişen bir şey yok. pazardan açık süt alan arkadaşlar sütü kaynattığı zaman bunu farkediyorlar. ünlü biri olup dandik ürünlere reklam çekiyor ama sonra aldatıldığını anlıyor. bu durumda günümüzde bazı firmalarca yapılmakta. yani değişen bir şey olmamış.
  • bu film müthiş sosyal mesajlar verir.otobus sahnesinde fordçuyu kaçirirken kahraman oluyor.5 dakika sonra sefer tası dagilinca kahraman diyenler sitem ediyor.işte 5 dakika kahraman olmak böyle birşey
  • "dostum var diye güvenme, kara gün görmedikçe; buzdolabım var deme, bu aslanı seçmedikçe. öiğ haşin ve gaddar soğutucuları..."

    "uzun, geniş, kıvrak, yekpare, ek yeri yok, nereye sokarsan sok. dost sevindiren, düşman çatlatan, kullanışlı, yekpare, ek yeri yok, nereye sokarsan sok. kırkbir kere maşallah de vatandaş. hortum, boru değil hortum. yekpare, ek yeri yok, nereye sokarsan sok. yekpare, ek yeri yok, nereye sokarsan sok.kulekudur, hortum budur."

    şen yapı

    edit: imla
  • + biraz yürüsek?
    - ama ben bakireyim
    + ben de.
hesabın var mı? giriş yap