• güldüm lan. tamam vurmayın.

    https://eksiup.com/p/q2456013xfbh

    edit: link yenilendi.
  • ingilizcede

    yüksek lisans: graduate
    lisans: undergraduate

    olarak karşılık bulması türkiye ve amerika'daki yükseköğretime olan bakış açısı farkını yansıtırmış gibi gelir bana. sanki biz belli bir öğretim bekliyoruz, fazlasına yüksek diyoruz; amerikanlılar bir öğretim bekliyorlar, eksiğine alçak diyorlar. yukarıda görüldüğü üzere yükseköğretimden anlanan şeyler de faklı. veya bunun bambaşka mantıklı bir açıklaması var da ben bokumda boncuk bulmuş gibi gelip burda anlatıyorum.
  • arama motoru kullanmayı bilmeyenlerin şans eseri kayıt olmayı başabilseler bile bitiremeyecekleri lisans üstü eğitim şekli.
  • ekonomik krizden dolayı iş bulamayan üniversite mezunlarının vakit geçirmek için kaydolduğu ve bu nedenden dolayı da son dönemlerde alışılmışın dışında oldukça kalabalık olan akademik eğitim.

    6 küsür sene sonra gelen edit: sene 2009. değişen bir şey yok..
  • doğrudan mutsuz olma sebebi...yani yüksek lisans yapan insanın mutlu olma şansı yok bence...sürekli makale oku, tez incele, ödev hazırla, sunum yap, insanı ileri derecede ot hissettiriyor...hani lisans eğitimi var ya derslere arada sırada gittiğimiz, sınavlarına bir gece önceden çalıştığımız, ha işte o eğitim bunun yanında lise kalıyor...

    şimdi bakıyorum herkes ales'lere, üds'lere giriyor, yüksek lisans hayalleri yapma planları kuruyor pek güzel, geçen yıl ben de öyleydim her şey süper olacak zannediyordum ama bu işin dışı seni içi beni yakar olduğunu şimdi anlıyorum...mutlu olduğunuz tek gün istediğiniz programa yerleştiğinizi öğrendiğiniz gün oluyor, sonrası hep baş ağrısı....o sebeple hangi okulda, hangi bölümde olursa olsun yüksek lisans yapmak isteyen genç dimağlara seslenmek istiyorum...arkadaşlar migreniniz varsa, sıkıntı, strese gelemiyorsanız, ödev hazırlamak, ders çalışmak, araştırma yapmak size göre değilse, amfilerde derse girip o kalabalıkta arada kaynamaya alışmışsanız yani sürekli hocayla yüz yüze konuşup, istişare etmek sizin için çok boğucu bir şeyse sakın ola sakın yanaşmayın...

    evet yüksek lisans etikettir, biraz da olsa farkındalık yaratmaktır, kişiye göre askere gitme süresini uzatmak, belki çalışma hayatından kaçmak demektir ama bunların yanında kronik baş ağrısı sebebidir...lisans gibi değildir...affedersiniz götünüzün saatlerce oturmak zorunda kaldığınız sandalyeye yapışması demektir...hayatı ertelemek, hatta çoğu zaman hayatı kaçırmak demektir...tüm memnuniyetsizliklerinize rağmen, çevrenize her şey süper gidiyor, çok memnunum demektir...sözün özü zordur yani...bilin istedim...
  • haftanın 2 günü derslere gittiğiniz geri kalan 5 günü ise ödev ve proje yaparak geçirdiğiniz, ben bu kadar üniversiteye hazırlanırken dahi çalışmamıştım! ne vardı yuksek yapacak! dediğiniz eğitim türü.
  • bir hoca demişti ki "hangi bölümde okursan oku; lisansta 'ne', yüksek lisansta 'nasıl', doktorada ise 'neden' sorusuna cevap ararsın."

    üniversitelerimizde ise edindiğim izlenimlere göre bu silsile şu şekilde işliyor:

    lisans: ne oldu?
    yüksek lisans: ne ne oldu?
    doktora: ne diyon sen amına koim?

    hatta bazı gözlemlerime göre de;

    lisans: naber moruk?
    yüksek lisans: iyidir moruk senden naber?
    doktora: iyi valla n'olsun?

    sorularına cevap aranıyor..

    yüksek lisans yapacaklara duyurulur.
  • is hayatinda bir faydasini gormedigim egitim turu. 3. universitenin de bir faydasini gormedim. ilim ogrenecegime yalakaligi ogrensem iyiymis.
  • ders almak yerine verilen öğrenim basamağı. arkadaş bütün dersleri ben anlatıp sunup araştırıp bulup geleceksem derse ne gerek var lan. it oğlu it ben senin bulamadığın yönetmelikleri bulma, yapamadığın sunumları hazırlama, anlatmadığın konuları anlama aparatın mıyım? sen iki şirkete danışmanlık yapacaksın diye çeviri yapmak zorunda mıyım? türkiye'de yapılmaz arkadaş.
  • sonlarına doğru iyice sıkmaktadır, hele bir de çalışıyorsanız... onca işin arasında bir de ödev, sınav, sunum, vaka çalışması v.s. gibi mental anlamda yoran şeylerle uğraşmak gerçekten bıkkınlık veriyor, bitsin artık dedirtiyor (bkz: dedirten). bitsin şu yüksek lisans, bunun da diplomasını aldıktan sonra kitap-dergi-gazeteyi geçtim tabela bile okumayacağım.

    takribi 2 hafta sonra gelen edit: bitti lan sözlük!
hesabın var mı? giriş yap