• beşiktaş'daki tek iyi maçını buz gibi bir ankara gecesinde (bkz: ankara ayazı), gençlerbirliği'ne karşı hafta içi oynanan bir kupa maçında oynamıştır. maç sanırım 4-1 veya 5-1 bitmişti. kale arkasından bir gençlerbirliği taraftarı olarak hayal kırıklıklarına gark olarak izlemiş, leçkov'un klası karşısında çaresizliği hissetmiştim.

    hala unutamama neden olan şöyle de bir kişisel hikayesi vardır bu maçın; sikimsonik bir devre mülk firması mı ne (naturland olabilir mi?), tam maç saatinde bir tanıtım/indirim vs yapacaklarını belirtip bizi ailecek çankaya'ya çağırmışlardır. 90'ların 'orta sınıf kültüründen nasibini alan anne' ille gitmek istemektedir. uzun uğraşlar sonucunda babamı maça gitmeye ikna ederim ama sonunda pes eden annemin bir şartı vardır: hafta sonu tanıtıma gidilecektir! ve amına koyayım ki, hafta sonu tanıtımı da ankara'da oynayacağımız fener maçıyla çakışmaktadır.. sonuç hafta içi bombok atmosferde oynanan bjk maçına gidilir, leçkov ortalığı dümdüz eder.. hafta sonu nefis bir havada, harika bir atmosferde oynanan fener maçına gidilmez, devre mülk tanıtımına gidilir...

    devre mülk alınmaz, gençlerim fener'e 3-0 geçirir..bu maçı izlemek yerine, kel leçkov'un tek kişilik şovunu izlemek buraya üç paragraf entry döşenecek kadar içimde yaradır hala..
  • bir de letchkov'un kafasının önünde bir tutam sac vardı. kafa tam ortadan politikacı keli, ön tarafta alternatij rock'cı tutamı. inat etmi$ti onu kesmedi, mısır kocanındaki püsküller gibiydi. in$allah dökülmü$lerdir.
  • beşiktaş sergen yalçın'ı istanbulspor'a satıp kendisini transfer edince, sergen 2011 yılında bile hala yakasını kurtaramadığı "beşiktaş orta sahasını beğenmeme" hastalığına yakalandı.

    bir muhabir bu transferin gerçekleştiği ilk günlerde "letchkov transferi için ne düşünüyorsunuz?" diye sergen'e sorunca, sergen "maçlarını izledim, kendisinden olsa olsa, jokey olur" demişti.

    sorun şuydu ki, sergen'in izlediğini iddia ettiği maçlar, bulgaristan milli takımının yarı final oynadığı 1994 dünya kupası maçlarıydı ve bu takımın has adamı, letchkov'du.

    bu transferin avrupa basınına yansıması ise, "beşiktaş yılın sürprizini yaptı" şeklinde olmuştu.
  • mezarlık bekçilerini andıran zombi futbolcu.
    bi ara inönü stadında da dirildiği görülmüştür.
  • futbolu bıraktıktan sonra doğup büyüdüğü sliven'e önce bol bol yatırım yaptı sonra da bu yatırımlar karşılığı seçmenin gönlünü kazanıp bağımsız belediye başkanı oldu.
    bulgaristan futbol federasyonunda sürdürdüğü görevinin yanı sıra belediye başkanlığını büyük başarı ile sürdüren letchkov, halkı sikmeye çalışan esnafın kara belası, zabıta kollarının büyük güven duyduğu beyaz atlı şovalyesi oldu.

    artık mehmet özdilek değil ismail ünal korksun.
  • belediye başkanlığı yaptığı dönemde görevini kötüye kullanmaktan dolayı 3 yıl hapis cezası almış. nato ihalesine de girmiyodu, neden böyle oldu anlamadım.
  • arkadaşın bulgaristandan gelen kız arkadaşına "bi stoichkov, letchkov falan vardı ne oldu onlara?" diye sorduğumuzda "letchkov belediye başkanı oldu" cevabını alıp, masada 90'lı yılları hatırlayan herkesin yarılmasına sebebiyet vermiş futbolcu.
  • 94 senesinde almanya'yı eleyen kafa golünde ortayı o kel kafasına daha sonra beraber be$ikta$ forması giyecegi zlatko yankov yapmı$tır. sinema dü$ünde red kit'te mezarcı rolüne adayim olur.
  • modern futbol zekasi vardi letchkov'un, be$ikta$ bundan yararlanabilirdi o donem, oysa biz mehmet ozdilek'le ayni anda oynar mi kismina takilmi$tik medya olarak, '' olmaz oynayamazlar direncsiz orta saha bik bik'' diye beynini sikmi$tik toshack'in.
  • yalnız kendisi beşiktaş'ta bir değil birçok iyi maç oynamıştır.
hesabın var mı? giriş yap