• spotify tarafından ankaralı ibocan'la benzer sanatçı olarak görülen grub. ankaralı ibocan'ı hiç dinlemedim ama fena olmasa gerek anlaşılan.
  • bunlar türkiye'nin en yetenekli grubuysa bizler yarrağı yemişiz.
  • davulu educatedear çalıyormuş. bazı şarkıları çok güzel.
  • allah çarpabilir ama yerli arctic monkeys diye adlandırdığım grup. pek eğlenceliler. tanısan iyi çocukla sevdim gitti grubu.
  • gelişigüzel'den tanıdığımız* sevgili erdem'in solo projesi. böyle büyük ev ablukada gibi ama değil. sempatik rock müzik işte. samimi buldum, paylaşıyorum.

    bu myspace kepsi.

    evet, myspace öldü bence de. al sana facebook keps o zaman;

    feysbuk kepsi.

    bi de merdivenden kayanlar keps (soundcloud lan dedeler değil).
  • yarin saat 11buçukta kadıköy'den adaya hareket edecek vapurda kendilerini görebilirsiniz. çayır çimen geze geze konser verecekler.

    bilet fiyatlari

    tam: bir sucuk
    öğrenci: domates-biber-meşru'bat
    sahne önü: antrikot

    mangallar müesesedendir. biletler kasapix'de!
  • yeni çıkan albümlerinin 34 adlı şarkısında harun tekin ile düet yaptıklarını iddia eden grup. fakat ne klipte ne de parçanın kendisinde harun tekin yok. sanırım en sonunda çıkıp bursaspor'un kalecisi olan harun tekin ile düet yaptık diyecekler.
  • öğlen vakti nefret söylemi şarkılarını duyunca rüyamda çalıyor sandım çünkü evde benden başka dinleyen yok. kendime gelince sesin mutfaktan geldiğini fark ettim koşa koşa mutfağa gittim. annem açmış bugün tv izliyor orada da bu beyler şarkı söylüyormuş. annem normalde sabah sabah memleket havası açıp bizi uyandırır bu durum epey garip galdi. fakat tabir-i caizsse made my day.
  • halen "böyle isim mi olur yea"cı tiplerin hiçbir müzikal eleştiri getiremeden hakkında konuştukları bir grup. memleket 'müzik eleştirmeni' ovası olmuş, her gelen sıçacak yer arıyor. zira eleştirmeyene ekmek yok. sizi de anlıyorum, hepiniz birer küçük pitchfork olma gayretindesiniz.

    adamın albümünü dinlememişsin, "dandik bunlar yea" diyorsun.
    adamı sahnede izlememişsin, "sitendap bunların yaptığı yea" diyorsun.
    adamın canlı performansını dinlememişsin, "müzik mi yapıyür bunlar?" diyorsun.
    adamı tanımıyorsun, "ay çok yaratıcı saniyürler kendilerini" diyorsun.
    hayatında hiç mainstream müzik piyasasıyla, albüm satışıyla, pr'la ilgili bir fikrin olmamış, "yea ecükeyterin şöhretinden faydalaniyürler" diyorsun.

    bak yapmamışsın-etmemişsin diyorum farkındaysan, tıpkı senin bu adamlar hakkında kesin yargılarda bulunduğun gibi ben de seninle ilgili kesin yargılarda bulunuyorum. zira söylediklerinden bundan fazlası çıkmıyor.

    belli ki kısıtlı janrların içinde takılıp kalmış insanlar bu yorumları yapanlar. heavy metal dinleyeni de aynı, klasik jazz dinleyeni de aynı. yaptıkları yorumun da sagopa kajmer'in "ya jazz ne biçim müzik yea dülülü dülülü ben bi'şey anlamıyorum ondan" demesinden farkı yok.

    çıkarabildiği tek müzikal eleştiri "yea bilmemkimin bilmemney şarkısını taklit etmişler, vokalini gaftiklemişler, gitarını çörtüklemişler..."

    ulan senin atan deden elinde bağlamayla aynı bozlaktan 78 tane türkü yaptı, sen neyin aynılığından bahsediyorsun?

    bir de bunu yüzüne vurunca grup öven "abi çok iyi ya"cı oluyormuşuz. sen gel grubun adıyla ilgili bir milyonuncu entry'yi gir ondan sonra "angutsun" diyince kabahat bizde...
  • ben bu adamları daha önce belki hiçbir grubu sevmediğim kadar içten sevdiğimi farkettim.

    ilk zamanlarıydı, sevgili erdem'in* okulu bitirmeye yakın izmir çimlerinde* armut'u söyledikleri, yeni grubun adının yökş olacağını duyurduğu, televizyonlu kedili kapağın olduğu zamanlar. galiba bu süpersonik frontman erdem'e duyduğum sempatiden kaynaklı olarak şekillendi ilk olarak sevgim, fakat sonra işler gelişip güzelleşmeye başladıkça, attıkları adımların güzelliğini; tavırlarının ve müziklerinin içtenliğini gördükçe aslında default cümlem olan 'ya iyi grup ama şurası şöyle'ye dair tek bir şey düşünmeden kendi içimde desteklemeye, eğer varsa sevgili tanrı'ya içten dualarımı göndermeye başladım.

    bir türlü canlı dinleyemedim, konserlerin hızlandığı, anadolu şehirlerinin ziyaret edilmeye başlandığı şu zamanlarda içine düştüğüm altı aylık yurtdışı serüveni bu noktada beni mutlu etmedi, ama daha çok vaktimiz var.

    albüm geliyor yakında, belli ki her şey daha da güzel olacak, farkına varması biraz zor varlığımla hep arkalarında olmaya devam edeceğim. çok yaşa yökş belediyesi!
hesabın var mı? giriş yap