• sevr antlasmasının kabul edildigi ust katı cumhurbaskan abdulah gül'e tahsis edilmiştir.
    prensip meselesi.
  • müze bölümünde en ufak bir koruması olmayan saray. 19.yüzyıldan kalma resimler gayet açık bir şekilde ortada dururken çoluk çocuk koridorlarda koşturup tarihi eserleri oyuncak niyetine kullanıyor. etrafta bir tane görevli göremiyorsunuz. resimleri alıp gitseniz kimsenin haberi olmaz. yazık...
  • az önce kapısına kadar gidip ohalden dolayı gezemediğim saray.

    bu durumu da oradaki kimseden değil telefonla arayarak öğrendim. neymiş efendim kapalı değil de şöyle kapalıymış; güvenlikten dolayı polis içeriye kimseyi sokmuyormuş, kapıları tutmuş(!)

    (bkz: saçmalığa bakar mısın?)

    ekleme: eve gelince öğrendim ki milleti kandırıyorlarmış. cumhurbaşkanlığına tahsis ediliyormuş da o yüzden ziyarete kapatmışlar.
  • eski yıldız köşkü'nün yerine 1866 yılında 32. osmanlı padişahı abdülaziz tarafından yapılmıştır. burasını abdülaziz yıllarca dinlenme sarayı olarak kullanmıştır. 1877 yılında ikinci abdülhamit buraya yerleşmiş ve büyük selamlık olarak kullanmıştır. 1898 yılında alman kralı ikinci wilhelm şerefine şölenler burada düzenlenmiştir. padişah mehmet reşat burda ölmüştür. vahtettin burada kalmıştır. 22 temmuz 1920'de üst katta sevr anlaşması kabul edildi. üst katta ayrıca plevne kahramanı gazi osman paşa'nın bir odası vardır. ikinci abdülhamit'e ikinci meşrutiyet burada haber verilmiştir. vahdettin 15 mayıs 1919'da atatürk'ü samsun'a haret etmeden önce burada kabul etmiştir. vahdettin son gecesini burada geçirdikten sonra 17 kasım 1922'de memleketten kaçmıştır.
  • bana kalırsa en ilginç kısımlarından biri sarayın taşlığında küçük camlık bir köşe olan limonluktur. batı saraylarında portakallık kısmı varken, türk mutfağında, çay çorbada tüketiminde limonun önemli rol oynaması yüzünden bir tür sera olan bu köşe oluşturulmuştur.
  • bilmiyorum hiç farkeden oldu mu ama son zamanlarda ciddi bir ağaç katliamına uğradığını düşündüğüm saraydır. boğaz köprüsünden geçerken görünmesi mümkün olmayan saray ve yanındaki hamidiye cami artık çırılçıplak biçimde ortadadır. birileri burayı cumhurbaşkanlığına tahsis etmeyi düşünüyordu, manzara açılsın diye yüzyıllık ağaçları kesmek gibi dahiyane bir icraat yaptıklarından şüpheliyim. sabah akşam osmanlı torunuyuz diye geçinenlerin hiçbir hükümetin osmanlı eserlerine veremediği zararı kat be kat fazlasıyla verdiği günlerden geçiyoruz. en son 500 yıllık tarihi siluete gökdelen sokmakla meşguldüler.
  • 8 haziran 1919 yılında yangın çıkmış, padişah vahdettin'in iç çamaşırları bu yangında yanmıştır.
    gece bekçisinin ağlaması üzerine padişah :

    " benim milletimin ocağı yanıyor, ben onu düşünüyorum. kendi evim yanmış ne ehemmiyeti var! " demiştir.
  • türkiye 'de ilk sinema gösteriminin yapıldığı yer.
  • dolmabahçe sarayı, çırağan sarayı, feriye sahil sarayları gibi sahil kenarında yer almasa da teorik olarak bahçesinden sahile kesintisiz ulaşımının olması nedeni ile kısmen de olsa sahil saray olarak kabul edilebilecek olan saray. sahile sınırı olmamasına rağmen bugünkü çırağan caddesi'ne inşa edilen ve çırağan sarayı'na uzanan azametli köprü ile çırağan sarayı'na dolayısı ile sahille bağlantısı sağlanmıştır.

    ha, bu kadar saray yapılması, hatta borç alınarak yapılması mantıklı mıydı? halk fakirlikten kırılırken yapılması mantıksızlığın daniskasıydı. o alınan borç para, israf sembolü saraylara gömüleceğine, endüstri devrimine uygun yatırıma dönüşseydi çok daha iyi olacaktı (bir yerlerden tanıdık geliyor mu).
  • abdülhamid han döneminde içinde adeta bir hayvanat bahçesi barındıran saray. deve kuşundan, zürafaya kadar en egzotik ve ülkede rastlanmayan hayvanların yaşadığı yermiş. tabi o dönemler yıldız sarayı demek, şimdiki hemen hamidiye camiinin yukarısındaki müstakil binadan ibaret değildir, yıldız parkından çırağana kadar geçen çok uzun ve geniş bahçe yolu vardı. bu hayvanlar lokasyon olarak nerede tutuluyorlardı bir malumatımız yok.
hesabın var mı? giriş yap