• güneşi sevdiğini hatırlıyorum; erken bir sonbahar gününde,
    bebek sahilinde kahvaltı yaparken...
    güzel mavi gözleri, sanki ışıklardan hayat emer gibi...
    yeni bir filmin sonunu duyduğumu hatırlıyorum; uzunca bir monolog,
    tembel bir hüzne sarılı...

    mavi gözlerine güneş yakışan adam, belki büyüleyecek kadar insan!
    azıcık yorulmuş kalbine, bir vakit gülümsemesinden aldığım güzel hissiyattan bir parça,
    çokça sevgiler "omza bırakılan sessiz bir hırka" niyetine....
  • belkisiz! buyuleyecek kadar insan.
  • dünya sinema tarihi ve türk izleyicisi, onu büyük yalnızlık'la hatırlayacak ve... yargılayacak!

    haha şaka lan! hayatımda böyle film görmedim ben. kim düşünebilir kim çekebilirdi ki böyle bir şeyi? helal olsun; dünya durana kadar bu film ve o hatırlanacak!
  • maden ve demiryol filmleri ile sansüre karşı mücadeleyi başlatmış, maden filmi için 1979'da sansürsüz kopya ile emek sinemasında gala yapmış bu nedenle para ve hapis cezasına çarptırılmış, sonunda danıştaya başvurmuş ve yürütmeyi durdurma kararı olarak filminin sansürsüz gösterilmesini sağlamıştır.

    1979'da demir yol filmi, ömer kavur'un yusuf ile kenan filmiyle birlikte sansür edilmek istenmiş, bu durmu kabul etmeyen yönetmenler filmlerini festivalden çekmiştir. bunun üzerine jüri heyeti sansür uygulanan bir film festivalinde görev almayı redderek istifa etmişlerdir. bu kararlar birçok sivil toplum örgütü tarafından desteklenmiş ve o yıl antalya altın portakal film festivalinde uzun metraj dalında yarışma yapılamamıştır.

    1990 yılında feshane'de çektiği ateş üstünde yürümek filmi, danslarla cumhuriyet tarihinin anlatıldığı, içeriği, dili, estetik kalitesi ve sinematografisiyle türk sinemasında örneği olmayan bir filmdir.
  • hep maden filminde kalmasını dilediğim yönetmen. kalmadı orası ayrı.
  • "turkiye'nin ed wood'u", diyecegim ama bu ed wood'a buyuk ayip olur diye cekinmekteyim. zira, her ne kadar "tum zamanlarin en kotu yonetmeni" seklinde anilsa bile kanimca haksizliga ugramis, boylesi bir tanimlamayi hak etmeyen edward d wood jr'in filmleri, yavuz ozkan'in cogu isiyle kiyaslandiginda potemkin zirhlisi gibi kalabilir. inanmayanlara buyuk yalnizlik'a bir goz atmalarini, daha da onemlisi, gunu gelince salim bir kafayla kendisine ait bir baslikta incelenmesi gereken umut yarina kaldi'yi izlemelerini tavsiye ederim.
  • bazı filmleri için
    (bkz: bir kadının anatomisi)
    (bkz: bir erkeğin anatomisi)
    (bkz: yengeç sepeti)
    (bkz: maden)
  • filmlerinde karakterlerin siradan olmayanlar üzerine kurulmasi, bilincli secimi olsa gerek. sonra umutsuzluga kapinan karakterin nefes alacagi mekanlara suruklenmesini mesaj kaygisina bagliyorum. ada$i yavuz turgul gibi surekli film cekmemesini de anlamli buluyorum. yavuz ozkan'i seviyorum, sessizligine saygi duyuyorum. yönetmen, ayni filmler cekmeyendir diyorum.
    (bkz: sessizligin icinde huzur bulundugunu unutma)
  • buluşma tgsyo 76 mezunları sergisi için dün galerideydim. bir bey ve yanında bir hanım sergiyi gezdi. sonra sohbet ettik. çok efendi bir insandı. sanat hakkında bir süre konuştuk. o beyefendi yavuz özkanmış :d bilsem daha çok konuşurdum,kahve ısmarlardım. tüh yaa!
  • maden ve demir yol filmlerini izleyince türk sinemasındaki ayrıcalıklı yerini daha iyi anladım. maden'i izlemiştim ama demir yol da gerçekten çok önemli... maden, işçi sınıfının hak mücadelesini, demir yol işçi sınıfının mücadelesiyle birlikte devrimcilerin mücadelesini de anlatıyor. bugüne kadar türk sinemasında, hatta dünya sinemasında da devrimciler üzerine izlediğim en başarılı filmi çekmiş. 1 yıl önce kaybetmişiz, unutmuşum. üzüldüm.
hesabın var mı? giriş yap