• cok seviyorum ben bu sarkiyi. klibi ayri guzel, sarki ayri guzel. hava kapali, evde turkce 90-2000'ler partisi, elimizde kahvelerimiz. hasta hasta derse gidip, 45 dakika antreman cikarmisim. hayat guzel.

    hani levent yukselin intihar edememesi, camdan atlamak istemesi ama sigamamasi kismi ve sonda herkesin birarada eglenmesi, mis gibi.

    sonuc olarak aziz suserler:

    "yasamak dedigin 3-5 mutlu andan ibaret .."

    debe editi: sagolun sevgili suserler.
  • kisa metraj film formatinda fatih akin tarafindan cekilen, güven kirac, nejat işler, yelda reynaud, yasemin alkaya, levent yüksel, fatih akın, yaşar gaga, neslihan yargıcı, 2004 israil güzeli victoria makrioanis, milli boksör ismail önder, burçak işıner ve serkan altınorak gibi ilginc bir oyuncu kadrosunun rol aldigi klibe sahip sezen aksu sarkisidir. klip fatih akin 'in duvara karsi 'da da kullandigi ve istanbul ziyaretlerinde kalmayi tercih ettigi büyük londra oteli nde cekilmis. ayrica sezen aksu sari saclari ve siyah göz makyajiyla arz-i endam edip yine pareleyecektir yürekleri.
  • gerçekten underrated şarkı. sanırım 27 yaş bunalımımın çıkış anahtarı.

    kişiselden gireyim, kendimi bildim bileli bir şeylerin hayalini kurarım. hiçbir zaman gerçekleşmez. gerçekleşmedikçe daha sık hayal kurarım, hiçbiri gerçekleşmez. artık iyice boşa sallamaya başlarım, kurduğum hayale kendim bile inanmamaya başlarım.

    kısacası bu hayatın asla benim kafamdaki gibi olmayacağını kabullenmiş bulunuyorum. kendi koyduğum mutluluk standartlarına asla ulaşamayacağımı fark ettim. ve saldım. salmanın getirdiği geçici huzuru yaşıyorum bir süredir.

    youtube'da sürükleniyordum klasik yine. bu şarkıya denk geldim. zaten bildiğim ve sevdiğim bir şarkıydı. daha dikkatli dinledim. bir kısmı bir aşkın peşinde koşan insanı anlatsa da şöyle bir kısım var;

    yaşamak dediğin üç beş kısa mutlu andan ibaret
    giderine bırak işte ayağına kadar gelmiş muhabbet

    işte o kadar cuk oturdu ki şu kısım hayatımın bu bölümüne. genel büyük beklentiler/hayaller/umutlar çok uzak. mutluluk getirmeyeceği aşikar. peki hayatta hiç mutlu olamayacak mıyız? olacağız elbette. star wars'un yenisi çekilir mesela, ya da bir tantuni yersin. harika bir lokanta keşfedersin. david gilmour ülkene gelir. foo fighters izlersin. gabriel garcia marquez'in hiç yayımlamadığı bir kitabı çıkar, obradovic'le ömür boyu sözleşme imzalanır, nereden bileceksin ki? üç beş kısa mutlu anlar bunlar işte. bunların toplamına da hayat deniyor. bu anları ne kadar sıklaştırırsan o kadar mutlu bir hayatın olur.

    hayatımın en uyumsuz, en sıkıntılı hissettiğim dönemimde çıkış anahtarı sundu bu şarkı işte. bakınca hakikaten yanmışım, sönmüşüm diyorum. içim geçmiş diyorum. thrill is gone diyorum. ama işte godot'yu bekleyip durmaktansa git-gel yaparak sürümden kazanmak çok mantıklı geliyor. o 3-5 ler 8-10 olsa bile yeter.
  • sezen aksu' nun uzuuun yillar sonra ilk defa bir klibinde gülerek bize selam çaktığı şarkıdır. zira bundan önceki üç klipte - farkındayım , perişanım şimdi , eskidendi çok eskiden - zerre gülümsemeyen, asık suratlarla çıkmıştı karşımıza...
    bu klipte sevimli sevimli bakarak binbir farklı hale bürünüyor. bir otel odasında başka hayatların kare kare görüntüleri önümüze çıkıyor. renkli, şirin mi şirin, izlendikçe izlenesi gelen bir klip olmuş.
    fatih akın ve de klipte oynayan insanların ellerine sağlık.
  • valla sarkiyi dinlerken sozlerin bu basligin en tepesindeki gibi olmadigini farkettim. bahane albumundeki versiyonun sozleri su sekildedir:

    istersen kapat kapıları açma bir daha hiç
    istersen al beni içeri tut ölene kadar
    ben çoktan hazırım bana layık gördüklerine
    gel dediğin an bir daha dönüp de bakmam geriye

    yanmışım ben
    sönmüşüm ben

    istersen al aklımı gecemi gündüzüme karıştır
    istersen beni de çıkar yoldan suça alıştır
    ben çoktan geçmişim bak istikbalimden
    hadi çağır artık tası tarağı toplayıp geleyim hemen

    yanmışım ben
    sönmüşüm ben

    yaşamak dediğin üç beş kısa mutlu andan ibaret
    giderine bırak işte ayağına kadar gelmiş muhabbet
    bu yüzden kaçırmamak lazım aşk gelince
    gitti mi gidiyor elden zalim zaman el koyunca
  • başında kapı kapatıp açma sesi olan şarkı. hani şarkının başında "istersen kapat kapıları, açma bir daha hiç" diyor ya ona ithafen şeetmişler herhalde. kesinlikle güzel, insanı, hareketli bir şarkı olmasına rağmen efkarlandıran bir şarkı.
  • istersen kapat kapıları
    açma bir daha hiç
    istersen al beni içeri
    tut ölene kadar

    ben çoktan hazırım
    bana layık gördüklerine
    gel dediğin an
    bir daha dönüp de bakmam geriye

    yanmışım ben sönmüşüm ben
    cahildim okudum öğrendim
    yola geldim çok
    aç değilim açıkta değilim
    şükür karnım tok

    ben çoktan geçmişim
    dünya zevklerinden
    hadi çağır artık
    alıp da bohçamı geleyim hemen

    yaşamak dediğin üç beş kısa mutlu andan ibaret
    sahibi değilsin bu beden geçici bir süre emanet
    bu yüzden kaçırmamak lazım aşk gelince
    gitti mi gidiyor elden zalim zaman el koyunca

    (bkz: sezen aksu)
    (bkz: bahane)
  • nelere yol açacağı öngörülemeyen şarkıdır.

    "yaşamak dediğin, üç beş kısa mutlu andan ibaret.
    giderine bırak; işte, ayağına kadar gelmiş muhabbet."

    sizi bırakıp giden eski sevgilinizle, aylar sonra yeniden başlamışsınızdır. (bkz: #55985253)
    kendisi sizi bırakıp gittiğine pişman görünmektedir. böyle bir ayrılığa nedensizce sebep olduğu için çok üzgündür. ve yine bu süreçte aldığı bir karar nedeniyle, artık farklı şehirlerde yaşamak zorunda kalmışsınızdır. siz her fırsatta onun yanına koşar gidersiniz, ilişkiniz sürmektedir.

    sonra bir gün bu şarkı çalarken aklınıza gelir, bu mutluluğu kaçırmamanız gerektiğini bir de sezen aksu'dan dinleyelim diye, şarkının tam da

    "yaşamak dediğin, üç beş kısa mutlu andan ibaret.
    giderine bırak; işte, ayağına kadar gelmiş muhabbet."

    kısmını (2. kıtanın başı oluyor burası) whatsapp'tan ses kaydı olarak sevgilinize gönderirsiniz.
    sonra birkaç saat içinde aranızda bir iletişim kopukluğu baş gösterir. ararsınız açmaz, mesajlarınıza çok geç cevap verir. siz de içten içe bir şüpheye kapılırsınız, "acaba bu kez de o mu sürpriz yapıp buraya gelecek? bu kadar habersiz koduğuna göre sonunda bir bomba patlatacak olmalı." diye düşünürsünüz. zaten o hafta sonu bulunduğunuz şehre gelme planının olduğunu daha evvelki konuşmalarınızdan bildiğiniz için, işten/okuldan eve döndüğünüzde odaların kapılarını tek tek açıp bakarsınız, acaba gelmiş de saklanmış mı diye.

    artık bu kadar gizemin içinden mutlaka bir sürpriz çıkacağına emin olduğunuz için, bulunduğunuz şehre gelmeden evvel birkaç yılınızı geçirdiğiniz ve sevgilinize de oradaki hatıralarınızdan zaman zaman bahsettiğiniz şehre mahsus bir hediye getirtmek istersiniz. oradaki eski arkadaşlarınızla görüşürsünüz, gönderirler.

    paket iki günlük kargo yolculuğuna çıktığında, sevgilinizle iletişememe probleminiz hala sürmektedir.

    pakedin yoldaki birinci gününde, öğle arası sevgilinizle yine görüşmek istersiniz, "kitap okuyorum, müsait değilim şimdi." der. beş dakika sonra kitaplı kahveli yapraklı mapraklı bir mekanda, yanında bir erkekle bir fotoğraf paylaşır. daha iki gün evvelki konuşmanızda, müstakbel düğününüzdeki ayrıntılar hakkında tartışmakta olduğunuzdan, aklınıza kötü şeyler getirmezsiniz. akşamına konuştuğunuzda "o çocuk kimdi?" diye sorarsanız, o şehirdeki liseden arkadaşı olan kızın kankası olduğunu söyleyecektir.

    paket bulunduğunuz şehre yaklaşmıştır.

    ertesi gün, paket bulunduğunuz şehre gelir; teslim alırsınız. iletişememe probleminiz sürmektedir. bir önceki ayrılık sürecinden dolayı artık tecrübeli olduğunuz için, üstüne gitmezsiniz. çünkü daha evvelki süreçte her türlü köpekliği yapmış olmanıza rağmen, gitmesine mani olamamışsınızdır. bu nedenle, aramazsınız, yazmazsınız.

    akşam olmuştur. paketle eve dönersiniz.
    eve geldiğinizde yine tüm odaları kontrol edersiniz. zira böyle bir saçmalığın sonunda, ancak böyle bir sürpriz olmalıdır size göre.
    kimse yoktur.

    gecenin ilerleyen saatlerinde whatsapp'tan bir tuğla gelir. (bkz: #56425723)

    size kitap okuyorum dediği günün tarihini milat olarak belirterek, fotoğraftaki elemanımızla yeni bir ilişkiye yelken açar sevgilim dediğiniz insan.

    o yüzden, sevgilinize(?) dinleteceğiniz şarkıyı iyi seçin.

    "yaşamak dediğin, üç beş kısa mutlu andan ibaret.
    giderine bırak; işte, ayağına kadar gelmiş muhabbet."

    kısmını gönderdiğimde mesela ben, sevgilimin(?) ayağına kadar başka bir muhabbetin gelmiş olduğunu nereden bilebilirdim?

    kendisine, yaşamak dediğimiz şeyin üç beş kısa mutlu andan ibaret olduğunu hatırlattığım için, o da ayağına kadar gelmiş olan o muhabbeti es geçmek istemedi demek ki; giderine bıraktı.

    "yaşamak dediğin, üç beş kısa mutlu andan ibaret.
    giderine bırak; işte, ayağına kadar gelmiş muhabbet."
  • dinlerken geberiyorum keyfimden.. yaşamak dedigin üç beş kısa andan ibaret... böyle özetler işte hayatı.. budur.
  • şarkı sözlerinin kartonetten bayağı farklı olduğu parça.

    istersen al aklımı gecemi gündüzüme karıştır
    istersen beni de çıkar yoldan suça alıştır
    ben çoktan geçmişim bak istikbalimden
    hadi çağır artık tası tarağı toplayıp geleyim ben
hesabın var mı? giriş yap