yana yana

• hiç unutmam, fikret kızılok'un yana yana albümünü alabilmek ve dinleyebilmek için merdiven altında orijinal kasetler satan, saçı ve sakalına ak düşmüş, yüzü pek gülmeyen bir adamın sahibi olduğu yerden geçerdim sık sık. merdiven altındaki kapıya afişini asmıştı bu albümün. kaseti alacak param da yoktu dinleyebilecek bir kasetçalarımız da yoktu. alırsam nasıl olsa bir yerlerde dinlerim diye düşünüyordum. haftalardır okul harçlıklarımdan para biriktirdim ama yetmiyordu yine de. albümü gelip birileri satın alır diye endişe de ediyordum aynı zamanda. paramın yetmeyeceğini bildiğim halde merdiven altında kaset satılan yere girdim. "çok istiyorum ben bu albümü abi, fakat biraz eksiğim var, albüm biter diye de endişeleniyorum, bakın şuradaki lisede okuyorum, ben eksik kalan kısmı 1 hafta içinde tamamlarım" dedim. bugüne kadar yüzünün güldüğünü görmediğim adam raftan tozlanmış albümü çıkardı ve masadan aldığı kirli bir bezle albümün tozunu aldı tebessümle. "kimsenin aldığı yok zaten yeğenim, senden de kar etmeyelim" dedi.
  
  hala en güzel köşemde saklarım ve sıklıkla dinlerim; yıllar sonra aldığım kasetçaların arasında bir o yana bir bu yana döndüğü gibi... şimdi de olduğu gibi...
• 88 yılindan pek sevdigimiz bir fikret kizilok albumu ve sarkisi.
• perdesiz gitarda erkan oğur, elektro gitarda fuat güner, elektro piyanoda fahir atakoğlu'nun bulunduğu harika bir fikret kızılok albümü... bu albümden bazı parçaları sibel sezal solo albümünde seslendirmiştir... en sevdiğim fikret kızılok parçaları da - özellikle bir harmanım bu akşam- bu albümdedir...
  
  1- inişlerim çıkışlarım
  2- yalan
  3- yana yana
  4- bir harmanım bu akşam
  5- bu kalp seni unutur mu
  6- why high one why
  7- gecenin üçünde
  8- gönül
  9- ben gidersem
• muhtesem "bu kalp seni unutur mu", "gonul", "ben gidersem", "gecenin tam ucunde" ve "bir harmanim bu aksam" sarkilari bu albumde yer alir.
• türk müzik tarihinin en önemli albümlerinden biri. her bir şarkı ayrı bir can sıkıntısı; aynı zamanda ayrı bir rahatlama.
  
  lisedeydim bu albümü keşfettiğimde. kasetini dayımın koleksiyonundan çaktırmadan alıp walkman'ime takmıştım. sık sık kamp yapmaya giderdim o zamanlar. tüm gün dağda bayırda gezdikten sonra çadırıma girer, uyku tulumumun içine kıvrılır, çadır arkadaşım duymasın diye walkman'i en düşük sese getirir, bu albümü dinlerdim kaset bitene kadar. günün en tatlı saati yana yana saatiydi benim için. bazen yorgunluktan uyuyakalır, sabah yanağımda kulaklık iziyle uyanırdım.
  
  ya albümdeki şarkıların kendine has melankolisi ya da o günlerden kalma alışkanlık, bilemiyorum; ama bu albüm tam bir gece albümüdür benim için, sadece gece yarısından sonra dinlerim.
• hayatın özeti..
• hillside beach clubın official parçasıdır. etkinliğin veya animasyonun tarzı ve türünden bağımsız olarak sürekli çalıp dururlar.
• senin için cilveli diyorlar,
  diskodan bardan çıkmaz diyorlar,
  herkesin kalbine kibrit çakıp,
  alev alev yakar diyorlar
  
  ben sana aşık oldum gibi gibi
  tatlısın şamatacı,
  seni gidi gidi
  benim de sende gözüm kaldı,
  sevdim seni,
  hem deli gibi
  
  yana yana yana
  yandım senin aşkına
  hadi bana bana
  yolla aşkını bana
  gel geleceksen, sev seveceksen
  
  şeklinde sözleri (bkz: yamuluyorsam düzeltin) olan fatih erkoç şarkısı
• bir why high one why farkıyla tümüyle muhteşem olma fırsatını kaçıran fikret kızılok şaheseri.
• yıllar önce annemin dinleye dinleye eskitemediği ,sonra kaybettiği pembe etiketli kaset buymuş meğer.kasetleri sarmasıyla meşhur olan teybimizde bu çalardı her sabah uyandığımda ve kızarmış ekmek kokusu...
  
  (bkz: hic alakasız bir anda duygulanmak)
  (bkz: cok yalnizim be sozluk)
  
  tamam sustum...
  
  edit : oylanınca farkettim "yanlız" yazdığımı, bu yüzden imlasal editlemeler.