yama

• ruhta açılan gediklere farklı şekillerde yapılan şey. en çabuk yıprananı umuttur, en saglamı ise alışkın olma halidir. yaralar yama tutmaz. hiç yamasız bir görüntü yaşanamamışlığı gösterir, çok fazla yama ise çoğu zaman artık geminin kaptanı ile batmak üzere oldugunu.
• japonca dağ anlamına gelen kelime
  fujiyama
• kişinin yapması ve yapmaması gereken şeyleri beş grupta toplayan ve bir bakıma eline diline beline sahip olmak felsefesiyle aynı noktaya ulaşan yoganın temel öğretilerinden biri.
  diğer temel taş için yine beşli sistemdeki niyamaya bakmak gerekir.
• hint fakirlerinin felsefesindeki ilk aşama... şiddetten uzak durmayı, yalan söylememeyi, aç gözlü olmamayı, hırsızlık yapmamayı, başkalarından (hediye de olsa) birşey almamayı ve ölçülü olmayı içerir...
• yogada kendini denetleme aşamasına verilen ad..
• hint mitolojisinde ölüm tanrısı,aynı zamanda yoga da kendinden geçme nin ilk aşaması.
• patch adams adlı filmde yandan yemiş bir dublaj örneği olarak; ismi patch olan robin williams'a bu kelimenin türkçe karşılığı olan yama ile sesleniyorlardı. ne ki kahve akıtan bir bardağı yapışkan ve ufak bir kağıt parçasıyla yamalamakla bu isme layık görülmüştü!
  
  - hey yama, ne haber?
  - nasılsın yama, nasıl gidiyor?
  
  gibi...
  
  bu ailemizin değişmez şampiyonlar ligi kanalı star ın mı bir marifetiydi, yoksa film isimlerini çevirirken kıçını da çorbaya tuz olsun diye katıp çoktan takdirimizi toplamış saygı değer dublaj şirketlerinin mi bilemedim. sadece olduğum yerden tiksinmekle kaldım.^*
• deride çapı 1 cm'den büyük renk değişikliği. daha küçüklerine makül denir.
• bir eksikliği kapatır ama sürekli hatırlatarak…
• hint olum tanrisi.