• bluescudur ama 1937 yılında illinois altın eldiven ağır siklet boks şampiyonu olmayı da ihmal etmemiştir...
  • 1 temmuz 1915 - 19 ocak 1992 arasında yaşamış, ilk olarak 1940'larda big three trio ile kontrbas çalarak adını duyurmuş blues bestecisi ve yapımcısı... 1950'lerin başında chess records ile sözleşme yapması, hem chess'in, hem de dixon'ın hayatını değiştirmiştir... chess'in hemen hemen her kaydında dixon ya bas çalar, ya bestecidir, ya da mikserin başında duran prodüktördür... yazdığı parçanın haddi hesabı yoktur, üstelik bu parçaları söyleyecek kişiye uygun sözlerle yazar... muddy waters için hoochie coochie man ve i just wanna make love to you, otis rush için onunla beraber all your love, little walter için my babe, howlin' wolf için spoonful, koko taylor için wang dang doodle gibi parçalar, dixon'ın ününü perçinlemiş, chess için de bir para sayma makinesi gerekli hale gelmiştir... chicago blues sound'unun oluşmasında ve blues'un bir altkültür olmaktan çıkıp kitlelere ulaşmasında çok büyük katkısı bulunmuştur...
  • (bkz: i just want to make love to you)
    (bkz: little red rooster)
    (bkz: i can't quit you baby)
    (bkz: i want to be loved)
    (bkz: you shook me)

    rolling stones ve led zeppelin'in de etinden, sütünden yararlandığı bir müzisyendir.
  • blues'un arkasındaki adamlardan biridir,büyük adamdır.pek çok eserde imzası vardır.muddy waters,howlin wolf gibi devlerle çalışmış;led zeppelin,rolling stones,jimi hendrix,the yardbirds gibi babalara da kaynak olmuştur.
  • benim için blues camiasında bu adamın iki önemli ayrıcalığı vardır:

    1) gelin itiraf edelim: blues parçalarının sözleri boktandır, arabesktir. bu adamın yazdığı sözler hepsinin çok çok üstündedir. bu adamın kafası çalışır. 30'larda boks yapmış bir zencinin kafasından bahsediyoruz dikkatinizi çekerim.

    2) hali hazırda blues'un armonik altyapısı çok kompleks değildir, az akorla olayı kotarabilirsiniz, yeter ki doğru (enstrümantel) cümleler kurun ve en önemlisi, groove'u yakalayın. bu adam, blues'un en hit 1-4-5 groovelarını yakalamanın dışında, belki de bu kadar akışkan olan tek akorluk parçaları yazabilmiş yegane adamdır. bu da kafası çalışan zenci olmasının ötesinde, paçalarından şıpır şıpır groove akan lanet zenci kisvesini kendisine yakıştırıyor.

    bunlara göbeğini ekleyince, acayip ideal bir dede portresi çiziyor willie dayı.

    1 ve 2 parametrelerini bir arada taşıyan muazzam bir parçadır so long, şuradan dinleyebilirsiniz.

    diğerleri için spoonful, weak brain and a narrow mind, nervous, walking the blues, seventh son, hoochie coochie man...

    edit: nasıl da atlamışız. söz yazmakta dibine vurduğu parçalardan it don't make sense you can't make peace
  • double bass ve blues kelimelerinin aynı cümlede geçtiği anda, cümlenin onun ismiyle biteceğini bilirsiniz. pek çok efsane ismin ya arkasında gitar veya kontrbas çalmış, eğer çalmıyorsa şarkı sözlerini yazmış, yok sözler başkasınınsa aranjörlüğünü yapmış bunlardan hiçbirini yapmamışsa prodüktörlüğünü yapmış olması muhtemel blues sanatçısı. kendisi kekeme olmasına rağmen arada şarkı da söylemiştir.
    (bkz: nervous)
  • led zeppelin parçalarını dinlerken, icra ederken, bahsederken neden sıkıldığımı, neden daraldığımı keşfetmemi sağlamış efsane blues müzisyeni, bestecisi ve aranjörü.

    http://www.allmusic.com/…illie-dixon-p332/biography
  • blues'a ve illinoin ringlerine adini altin harflerle yazdiran yetenekli sahsiyet. blues'un bugunlere gelmesinde yadsinamayacak bir payi vardir. ha illinois boksunun bir yerlere gelmesine o kadar faydasi dokunmamistir ama. yine de muzigi yeterlidir. kendi bilimum albumu haricinde bir o kadar da album kadar parca yazip vermistir nice unlu blues sahsiyetine. ayrica bircok ortak calismaya da imza atmistir beste verdigi sanatcilarla.
hesabın var mı? giriş yap