• 1. dünya savaşı'na son veren versay anlaşması fransız yapımı tahta bir vagonda imzalanmış ardından da bir müzeye kaldırılmış. 2. dünya savaşı'nda hitler fransa'nın kayıtsız şartsız teslimiyet anlaşması için fransız müzelerinin araştırılması ve vagonun bulunması talimatını vermiş, nitekim anlaşma yine bu vagonda imzalanmış. sonra vagon almanya'ya götürülmüş. 1945 yılında müttefikler ile almanya arasında savaşı bitirecek antlaşma için müttefikler yine bu vagonu adres göstermişler, ancak vagon almanlar tarafından son anda imha edilmiş ve antlaşma vagon yerine başka yerde imzalanmış. yani 3 kuruşluk vagon toplamda 4 devlet başkanını ağırlayıp tarihe yön veren iki anlaşmaya da ev sahipliği yapmış.
  • daha 19. yüzyılın sonunda kurulmuş, çok yeni bir devlet olan alman imparatorluğu'nun,onun hızlı gelişimini ve dünyada yeni bir güç olarak ortaya çıkmasını durdurmak isteyen itilaf devletleri'ne karşı savaştan yenik çıktığını ve resmen yıkıldığını belgeleyen antlaşmadır. daha önce fransa'nın 1870-71 savaşı'nda teslimiyetini imzaladığı versay'ın aynalı salonlarında, ironik bir biçimde fransızlar'ın bir nevi intikamı olarak imzalanan antlaşma, bir imparatorluğu daha tarihe gömmüş, bu antlaşmayla alman cumhuriyeti(weimar) resmen tanınmıştır. diğer barış antlaşmaları gibi versay da başta yaşlı fransız başbakanı clemenceau ve hırslı ingiliz başbakanı lloyd george olmak üzere intikam derdinde olan itilaf devletleri yetkilileri tarafından çok ağır şartlar konularak hazırlanmış ve almanya, versay'ı kabul etmek zorunda bırakılarak zor durumda kalmış, asla ödeyemeyeceği kadar büyük bir savaş tazminatına ve kendi milli topraklarının bir kısmı da dahil olmak üzere geniş toprak ve sömürge kayıplarına mahkum edilmiş, ingiltere için her daim bir tehdit olan donanmasına el konulurken, ordusunun ve hava kuvvetlerinin ise sayıları sınırlandırılmıştır. bunun yanısıra, sen cermen antlaşması'nda da belirttiğimiz üzere, cermen etnisitesinin iki devleti avusturya ile almanya'nın birleşmesi yasaklanmıştır.bu antlaşmanın ana maddeleri şu şekildedir:

    -batı prusya bölgesi(danzig,posen,silezya) polonya'ya, 1870-71 fransa-prusya savaşı'nda alınan fransız milli toprağı olduğu iddia edilen ve bir savaş sebebi olan alsas-loren fransa'ya, malmedy bölgesi belçika'ya, savaşa girmemiş olmasına rağmen kuzeyde küçük bir toprak şeridi danimarka'ya bırakıldı.
    -doğu afrika(tanzanya),güneybatı afrika(namibya)'daki alman sömürgeleri ingiltere'ye, togo ve kamerun sömürgeleri fransa'ya, çin'deki tsingtao üssü çin'e, pasifik'teki alman sömürgeleri olan pasifik adaları japonya'ya bırakıldı.
    -almanya ağır bir savaş tazminatı ödeyecek.
    -alman donanmasının tümü ingilizler'e teslim edilecek, sadece sahil güvenlik görevleri için işlev görecek küçük bir kuvvet kalacak.
    -alman ordusunun sayısı jandarma kuvveti olarak işlev görecek 100.000 kişiyle sınırlandırılacak, aynı zamanda alman hava kuvvetlerinin sayısı da sınırlandırılacak,
    -almanya'ya ait olan ve alman endüstrisinin merkezi olan batı almanya'daki ruhr bölgesi fransa'nın askeri müdahalesi altında bulunacak, alman askerlerinden arındırılarak tarafsız bölge olacaktı. bu bölgenin geleceği 15 yıl sonra yapılacak bir plebisitle(halk oylaması) belirlenecekti.
    -almanya, ırkdaşı olan avusturya devleti ile hiçbir şekilde birleşemeyecekti.

    bu antlaşma, pek çok tarihçi tarafından asrın en büyük hatası olarak tanımlanmıştır. versay antlaşması, almanya'nın milli çıkarları ve daha sonraki iç durumu tamamen yok sayılarak yapılmış gerçekçi olmayan bir anlaşmadır ve nihayetinde önce, naziler'in alman ordu ve donanmasının mevcudunu artırmasıyla gizlice, daha sonra ise 1936 yılında askerden arındırılmış ruhr bölgesine askerlerini sokmasıyla alenen hitler tarafından delinmiştir. anlaşmanın ağırlığı, müttefik politikacılarının dahi tepkisini çekmiştir ve anlaşma, abd senatosu'nda dahi tanınmamıştır. bu da hitler'in anlaşmayı delme hareketini dünya önünde, haksızlıkları yok etmek gibi göründüğünden haklı çıkarırken, ruhr'un geri alınmasından sonra, george ve clemenceau'nun engellemek istedikleri birer birer olmuş, önce almanya açık ve seçik olarak ordu ve donanmasını anlaşma hükümlerinin ötesinde genişletmeye başlamış, daha sonra da 1938 yılında avusturya ile birleşmiştir. zira, hitler'in almanya'da başa gelmesine yol açan şartları da yol açan ve ikinci dünya savaşı'nın çıkmasına sebep olan da gene bu anlaşma olmuştur. almanya'da hakim olan ekonomik kriz ve sosyal karmaşa, savaşın bitmesiyle bir miktar dinse de, savaş borçları nedeniyle halkın beli bükülmüş, ekonomi çökerken, enflasyon maksimum düzeye ulaşmıştır. sosyal demokrat hükümetler bunla baş edemeyince, alman halkı ülkenin uluslararası gururunu eski düzeyine çıkartacak, ekonomiyi düzeltecek, halkı deveran edecek yeni bir lider arayışına girmiş, bu da hitler'in nasyonel sosyalist(nazi) partisi'nin, üstelik de seçimle başa gelmesini sağlamış(hindenburg'un etkilerini saymazsak tabi), hitler'in bir diktatörden önce alman halkı tarafından seçilmiş bir lider olarak başa gelmesine yol açmıştır.
  • o yuzlerce maddelik anlasmalari "barisa son veren baris" seklinde 4 kelime ile ozetlemek mumkundur, yendiginiz devleti ezer, prestijini yerle bir eder, sistemden dislarsaniz geri donup saldirmamasi cok dusuk bir ihtimaldir. bu anlasma almanya'yi maymun etmistir ve ikinci dunya savasina giden yolu birincisi biter bitmez acmistir.

    ne var ki bu hatadan ders alinmis ve ikinci dunya savasi sonucunda kazanan devletler "peki biz neyi kazandik?" deyip ellerinde pek bir sey olmadigini ve yenilen almanya'dan farksiz olduklarini gormusler, bu isin altindan almanya'siz kalkamayacaklarini, zaten almanya'siz kalkmanin da hata olacagini bilerek hareket etmisler ve almanya'yi tekrar mahvetmek yerine avrupa birligi'nin temellerini atmislardir.
  • bertrand russell, bu antlaşmanın savaş çıkarmasının en büyük sebebini ekonomide arar. russell'a göre, itilaf devletleri antlaşmanın uygulanabilmesinin tek yolunun almanya'nın ihracatının gelişirken kendi sanayilerinin çökmesi olduğunu dehşet içerisinde farketmiş ve almanya'nın ödemeyi belirli ürünler şeklinde yapmasına karşı çıkmışlardır. durumu bireylere indirgediğimizde saçmalık daha bariz bir biçimde ortaya çıkıyor. kavga eden iki kişiden kazanan, kaybedenin ödeyebileceğinden daha fazla para talep ediyor. kaybeden "peki abi, çalışır, elimdekileri satar, öderim" dediği anda da "çalışırsan benim işimi ele geçirebilir; elindekileri satarsan benim mallarımın değerini düşürürsün" şeklinde bir nedenle zavallı kaybedeni reddedip iyice zor duruma düşürüyor.

    itilaf devletleri'nin bu durumu çözmek için buldukları dahiyane çözümse günümüz bankacılık krizinin sebebinden farklı değil: "biz sana bize ödeyeceğin tazminatı borç olarak verelim, sen de - doğal olarak bir miktar faiz karşılığı - yavaş yavaş borcunu öde." tabi ufak bir sorun vardı. savaştan çıkmış, zor durumdaki almanya'nın bu borcunu - bireyler analojimize dönersek - çalışmadan ve eşyalarını satmadan ödemesi gerekiyordu. sonuçta, borcu ödemek şöyle dursun, almanya'nın faizleri ödemek için bile borç alması gereken fasit bir döngü başlamış oldu. malum, dünyanın kaynakları sınırlı olduğundan da, tıpkı bizi teğet geç(mey)en krizdeki gibi, insanlar - ve tabi ülkeler - ellerinde olmayan paraları harcamaya başladılar.

    versailles antlaşması'nın yarattığı fasit döngünün kırılması anca savaş ekonomisiyle; yani eldeki sanayi ürünlerinin silaha dönüştürüldüğü, insanların 7/24 çalışan fabrikalarda rahatça iş bulabildiği, devletlerin "ödemiyorum lan borcumu, sıkıyorsa gel al" dediği sistemle mümkün olabilmiştir.

    her ne kadar versailles sayesinde insanlar "nasıl antlaşma yapılmaz" dersini almış olsalar da, maalesef "elimdekinden fazla neden borçlanmamalıyım" dersini alamamışlardır. neticede versailles, (daha mikro ölçekte de olsa) günümüz ekonomik koşullarını yarattığından, yalnızca "barışa son veren barış" değil; aynı zamanda sonuçları itibariyle (artık mikro ölçekte mi olur, makro ölçekte mi bilmiyorum) geleceğimizin bir aynasıdır.
  • 28 haziran 1919 tarihinde imzalanmıştır.
    440 maddelik antlaşma ile almanya, alsace-loraine ve saar bölgelerini fransa'ya bıraktı.ancak saar bölgesinde 15 yıl sonra plebisit yapılacak, hangi devlete bağlanacağı kesin olarak o zaman kararlaştırılacaktı.
    polonya'ya poznan ve batı prusya verildi ve böyle polonya denize çıkmış oldu.
    danzig, milletler cemiyeti'nin himayesi altında serbest bir şehir haline geldi.
    belçika'nın tarafsızlığı kaldırıldı.
    almanya, avusturya, polonya ve çekoslovakya'nın bağımsızlıklarını tanıdı ve almanya'nın avusturya ile birleşmesi yasaklandı.
    almanya bütün deniz aşırı topraklarından vazgeçti.bu sömürgelerde milletler cemiyeti'nin denetimi altında "mandat" sistemi kuruldu ve ingiltere, fransa, belçika ve japonya mandater devlet oldular.
    almanya çok sınırlı bir orduya sahip olacaktı ve zorunlu askerlik sistemi kaldırıldı. bütün savaş gemilerini itilaf devletlerine verdiği gibi, bundan böyle denizaltı ve uçak da yapamayacaktı.
    bunun yanında almanya'ya "tamirat borcu" adı altında savaş tazminatı da yüklendi.*
  • atatürk ün de öngördüğü üzere bu anlaşma yürürlükteyken ikinci bir dünya savaşı olmaması olanaksızdı.oldu da, bi,zde lise de atatürk ün öngörüsü konu başlıklı bölümde bunu bir madde olarak okuduk.
  • ı.dünya savaşında müttefiklerin önde gelen komutanlarından, ve almanya'nın tam ve kesin bir yenilgiye uğratılmasını savunan fransız mareşal foch'un bile; "bu barış değildir. 20 yıllık bir ateşkesdir" dediği barış (!) anlaşmasıdır.
  • bugün almanya'nın son tazminatını da ödeyeceği antlaşmadır. geride birinci dünya savaşı adına sadece anılar kalacaktır.
  • birinci dunya savasinı kazanan devletlerin almanyaya 1919 senesinde imzalattığı ağır şartlar içeren anlaşma. almanlar bu anlaşma esnasında görüşmelere sokulmamış ve bu anlaşmayı daima dikta olarak nitelendirmişlerdir. adolf hitler tarafından otuzlu yılların ortasında tamamen yok sayılmış ve bir kağıt parçasına dönüştürülmüştür.
hesabın var mı? giriş yap