• var

    şu senin bulutsu sesin var ya
    uçtan uca tersyüz ediyor geceyi

    yataklar var konuşmak için
    öpüşmek için telefon kulübeleri

    güneşler var, yıldızlar, samanyolları,
    karpuzlar gümbür gümbür kapılarda.

    tanrılar sofrası amma karanlık
    yiyemem tek lokma yiyemem orda.

    şu senin tutkulu sesin var ya:
    ortak güzellik artı yara izi.

    tutar ellerinden kaldırırsın
    adı kötüye çıkmış tüm sözcükleri.

    yeni törenler gerek bize
    yeni törenler ñ kimi zaman eski.

    dert etme, bütün dilleri içerir
    bitki konumu, küçükbaş hayvan sesi.

    şu senin dolayık sesin var ya
    dondurma yiyen gürbüz bir kız gibi müstehcen,

    balkon demirine dayalı bir arka kadar şakacı,
    ilk doyumdaki gibi yeşil elma tadında,

    kimlik denetimi yaptıktan sonra
    resimli roman okuyan bir er gibi giderici.

    şu senin alçaktan sesin var ya
    pencereler var burnumun kemiğinde sızı.

    aşklar var unutulmamak için,
    boğulmak için ilk sevgili.

    cemal sureya
  • c# 3.0'a eklenmis en guzel keyword'dur.

    hayvangibiuzunclassadi hede = new hayvangibiuzunclassadi();

    yerine

    var hede = new hayvangibiuzunclassadi();

    yazmanizi saglar. oh be dunya varmis.

    kisaca type inference yapar. yani variant ya da object tipleri gibi degildir. declare ettiginiz anda neye esitlerseniz tipi de o olur. strongly typed'dir gayet. ozellikle linq query'leri yaparken olusan ienumerable<hedere<hodere>> gibi komplike syntax'ten kurtarir.
  • canım...bak şimdi, öyle şeyler var ki senin benimle konuşman kadar yok aslında. bana göre varsın fakat şizofren olmadığımı bildiğim kadar yoksun gibi. canım, şimdi öyle şeyler var ki, yakınına bile kızamıyorsun bazen; o zaman yok gibi davranmalısın. bu senin hayatta (atıyorum) 30 yıldır oluşturduğun kütleden bağımsız bir yoksunluk olmalı. bir uçan balon gibi seni dolduran gazı bi süre sonra inkar edercesine uzaklaşmalısın. nankörlük diye değil, doğan gereği bunu yaptığını bilmelisin hiç kimseyi inandırma yorgunluğun olmadan...

    kocaman şeyler var mesela seni ilk düşündüğüm gibi. canım bu çok anlaşılmaz değil, hepimiz yatağımızda düşünürüz en az sen kadar. seni değerli kılan sadece şimdi bu varlığın itirafı. yoksa herkesin hayaline giren en az bir kişi gibisin uykudan önce. en çok iki...

    hayaller var sonra pembe panjurun pervazına rakı sofrası kurduğumuz ve en büyük hayalimizin talep etmeden kadehimize buzu doldurttuğumuz...sevgili gibi...sevgililer de var. sabah uyanınca ortamı ferahlatmak için camı açmaya gerek duymadığımız, kahvaltı tedirginliğini yaşamadığımız adamlar da var, kadınlar da var. günün en erken saatinde canımız sevişmek isterken ağız kokusunu kafaya takmadığımız insanlar da var. saat kaç diye sorarken gerçekten saatin kaç olduğunu bilmek istediğimiz zamanlar da var.

    canım, her şey o kadar karışık ki bi yerlerde bi şeylerin çözüldüğünü bilme umudumuz da var. çok varoş, çok arabesk, belki yapış yapış ve fazla samimi. aynen yadırgadığımız o diğerleri gibi. onlara benzeyerek ve bundan hiç gocunmayarak ilerlediğimiz kestirme bi yol var.

    gidiyorum gelirsen...

    canım, inan bana ağzının söylemeye yakıştırdığı hiç bir yerimde değil düşündüklerin. varlğım, kendi varlığıma olması gereken olsun. ne mutlu ben de varım diyene. geliyo musun?
  • "...
    yataklar var konuşmak için
    öpüşmek için telefon kulübeleri
    ..."

    http://i.imgur.com/8bnfmfp.jpg
  • götü nazır kulağı müsteşar olanlar için gelsin;

    kuan - var

    sözlerini de verelim tam olsun;

    deli gönül neyi özler durursun
    acınacak dostun cananın mı var
    dünya yansa yorganın yok içinde
    harab olmuş evin dükkanın mı var

    çal nayını ferahnakte ver karar
    götün nazır kulağın müsteşar
    kumda oyna çöp batmasın aşikar
    düşünecek senin zamanın mı var

    kendi cihanda bak sen keyfine
    kulak asma halkın hayfa hayfine
    tamburuna kemanına define
    sen de katıl neyde noksanın mı var

    şu kırk yıldır senin daran alındı
    suratına yüz bin kara çalındı
    nasıl olsa bu bokluğa dalındı
    neyzenden de büyük isyanın mı var
  • ispanyolca'da b harfi b-v karışımı enteresan bir şekilde telaffuz edildiği için, okuması yazması, eğitimi kıt ispanyollar (ve elbette kendileriyle aynı dili konuşan güney amerikalılar), birçok sözcük b'yle mi yazılır, v'yle mi yazılır bilemezler. bu bağlamda görmediğim ama duyduğum şey, ispanya'nın kimi izbe, kuş uçmaz kervan geçmez köylerinde, kasabalarında barların tabelalarında bar yerine var yazdığıdır (allahın dağında ne barıdır bu demeyelim, italya'da olduğu gibi ispanya'da da barlar bizdeki "içki içilen yer" konseptinin dışında, günün her saati gidilip sosyalleşilen, sandviç, fındık, fıstık yenilen, neşeli, nezih ortamlardır).
  • c#'ta değişkenin alacağı tipin ne olduğunun kodu okurken bilinmesinin o kadar da önemli olmadığı veya kolay olduğu durumlarda kullanınca strongly typed bir şekilde pseudo code yazma hazzını veriyor. beyaz tahtaya yazar gibi sadece proof of concept amacıyla yazdığınız kod basbaya compile oluyor, çalışıyor, strongly typed bir dilin faydalarından yararlanıyor. dolayısıyla kod yazarkenki düşünce zincirinizin bozulmamasına inanılmaz faydası oluyor. süper.
  • neyzen tevfik'in çok şükür şiirini yorumlayan kuan'ın 14 dakikalık şarkısı.

    --- spoiler ---

    deli gönül, neyi özler durursun?
    acınacak dostun, cananın mı var?

    dünya yansa yorganın yok içinde,
    harap olmuş evin, dükkânın mı var?

    hatır, gönül bulamazsın birinde,
    dama dedi dişisinde, erinde,

    vatan dedikleri yangın yerinde,
    insanlığa hâlâ imanın mı var?

    nene yetmez senin şu kuru kaval?
    pir aşkına sıkıldıkça durma, çal.

    malta'daki kurnazlardan ibret al,
    paran mı var, bağın, bostanın mı var?

    sana giren, çıkan nedir, be dürzü?
    be allah'ın numunelik öküzü!

    ben mi yuttum on dört bin okka düzü,
    bekri mustafa'dan fermanın mı var?

    ne uymazsın zamaneye be domuz?
    kırk senedir.... ne verdin omuz.

    nâzır olmuş desem sana ıstakoz,
    reddedecek kılıç, kalkanın mı var?

    çünkü neden? dalyanın yok, ağın yok,
    bir tek hamsi kızartacak yağm yok.

    ocağın yok, dalın yok, budağın yok,
    yoksa gökalp gibi turan'm mı var?

    uyanmadın gitti, dalgın uykudan,
    sana ne be âlemdeki kaygudan?

    dem vurursun siyasetten duygudan,
    beynelmilel bir imtihanın mı var?

    feylesofum dedi herif, pap çıktı,
    nâzır oldu, saman sattı sap çıktı.*

    reçetede şurup yazdı, hap çıktı,
    yutmayacak yoksa, âyanın mı var?

    ispermeçet-zade, kirpi, pehlivan
    yanaşması, o bayraklı kahraman.

    sadrazamlar içinde en düztaban”
    imzacılar başı mervan'm mı yar?

    çal nayını, ferahnakte ver karar.
    ...n nazır...rın müsteşar.

    kumda oyna çöp batmasın aşikâr
    düşünecek senin zamanın mı var?

    kendi cihanında bak sen keyfine,
    kulak asma halkın hayfa-hayfine.

    tanburuna, kemanına, define
    sen de katıl, neyde noksanın mı var?

    şu kırk yıldır senin daran alındı,
    suratına yüz bin kara çalındı,

    nasıl olsa şu bokluğa dalındı
    neyzen’den de büyük isyanın mı yar?
    --- spoiler ---
  • aşık olduğumuz parçada, aşkımızın kuşatamadığı sonsuz bir aşk var.
    bu yüzden aslında insan varlık sahasından bakan bir yokluk aşığıdır.

    gerçek bir anlatıcının sözlerinin ötesinde de anlatılamayanların izi ve işaretleri var.
    ilk anlayış anındaki heyecan, ahenk; sözle anlatılamayanların ufak bir fısıltısı. anlatılana değil, anlaşılmayana sevdalanış.

    dört elle, kollarımızla, kalbimizle sımsıkı tutunduklarımız sarıldıklarımız, ihata edilmesi mümkün olmayana ait ipucu.

    sevişlerimiz okşayışlarımız, parçalamamak liğme liğme etmemek için kendimizi geri çekişimiz, fenalıklardan alıkoyuluşumuz.

    küfredenin, inkar edenin öfke ve hiddeti; bulamayışın, gerçekleşmeyen kavuşumun, sonsuzu elden kaybedişin dışa vurmuş feryadı. keskin bir inkarcı kendi boynunu kesecek bıçağı bilemesini bilen bir usta. onların işine gönül karıştırılmaz, yanlarına varılmaz. o keskinlik sende yaralar açmasın. bırak işini yapsın.

    öyle basınçlı, kemikleri birbirine geçirici bir var ki "o", varlığının şiddetinden kaçmak için, kendisine ait bir hayat masalı uydurup rüyaya dalmak zorunda kalmış insanlık. sürekli bir şeyler üreterek türeterek uydurmak, insanlığı varlık komasına sokmuş. bitkisel hayatta ki bir hasta gibi, geçirdiği büyük bir kaza sonucu tanrısal hayata girmiş. ona uzak olan yakınları başında telaşlı bir bekleyişte ve "inşallah uyanır" diye dualar etmekte.
  • variable'in kisaltilmisi.
hesabın var mı? giriş yap