• iki tanesinin patlamış olması, emekliliğine de bir yıl kalmış olması nedeniyle bütün gelişmiş yapısına rağmen nasa'nın artık osuruktan nem kaparak kullandığı uzay aracıdır. yok efendim hava şartları kötü, kalkanlarında ufak bir çizik var, bilmemne contası gevşemiş gibi eften püften gibi görünen ama mekiğin aşırı hassas yapısı yüzünden her biri yeni bir felakete yol açma potansiyeli barındıran sebeplerle kalkışlar haftalarca, bazen aylarca ertelenmekte, her kalkıştan sonra ve inişten önce mekiğin ısı kalkanı incelikli bir şekilde kontrol edilmektedir. (ara: sütten ağzı yanan) öyle ki artık her bir mekik seferi (en azından 30 sene önce planlananla karşılaştırıldığında) inanılmaz bir yük hale gelmiştir. yetmişlerde mekiğin tasarımını yapan mühendislerin geldiği hali görünce ne düşündüğünü merak etmiyorum.
    artık bu saatten sonra planlanan işlevinden (senede 10-15 görev, görev başı 30 milyon dolar civarı maliyet hedefleniyordu yanlış hatırlamıyorsam. son 2-3 senede ise senede 3-4 sefer uzaya çıkabilirse şükrediliyor) tamamen uzaklaşmış olan mekiğin emekliliği çok büyük bir kayıp olmayacaktır denilebilirdi, eğer yerine geçecek daha iyi bir araç mevcut olsaydı.
  • nasa'nın istediğiyle aldığı karşılaştırıldığında ancak acımayla karşılanabilen zavallı alet. bütçe kesintileri ve hava kuvvetlerinin denyo talepleri yüzünden (öküz leşi cesametindeki casus uyduları taşıyabilme ve uzun bir süzülme mesafesi) küçük, hızlı, kısa kanatlı bir yörünge aracından şimdiki uçan tuğlaya ulaşılmıştır. denyoluğun ölçüsü şöyle görülebilir. nasa mekiği ilk tasarladığında, re-entry'deki ısınma süresi 4 dakika olarak öngörülüyordu. ama mekiğin kısa kanatları uzun süzülmeler için büyük deltalarla değiştirilip, boyutu arttırılınca bu süre 12 dakikaya çıktı ve ilk başta yeterli olan ısı kalkanı tasarımı (ki tıkır tıkır çalışan merkür araçlarının aşınmalı kalkanları üzerinden modellenmişti) yetersiz kalıp yerine şimdiki son derece kırılgan ve güvenilmez (basitçe köpük kıvamında bir malzemeden yapılmış) kalkan konuldu ve bu güvenilmez kalkan columbia'nın sonu oldu. ayrıca nasa'nın ilk istediği tekrar kullanılabilen yakıt podu (ki insanlı bir uçak havasında olan bu alet üst atmosferde, uzayın kıyısında küçük yörünge aracını bırakıp paşa paşa inecekti) yerine, o bu zebellahı kaldırmaya yetmeyince ve ilk maliyet hükümetteki denyoların gözünü korkutunca (ki tek kullanımlık tankların toplam maliyeti şu aşamada mekik başına herhalde dört tane ilk düşünülen aletten çıkarırdı) şimdiki yakıt tankları ve güvenilmez katı yakıtlı destek roketlerinden oluşan sistem yaratıldı ve bu katı yakıtlı roketler yüzünden challenger kaybedildi. dolayısıyla uzun süre insanları uzaya taşıyabilecek güvenilir bir dizayndan şimdiki garabet elde edildi.

    bu husustaki tek umut ışığı şudur ki, emekli olan mekiklerin yerine düşünülen sistem, nasa'nın ilk taleplerini andırmaktadır. umudumuz insanlığı uzaya taşıyacak bir sonraki aracı politikacıların değil, bu işin uzmanlarının yapmasıdır.

    yine de insanlığa hizmetleri nedeniyle saygıyla adı anılacak araçlardır. per aspera ad astra.
  • insanoğlunun tarihinde uzayla ilgili kısımda kesinlikle önemli bir yeri olacak roket ittirmeli, çok kullanımlık nakliye aracı.

    srb lerden çekilen muhteşem görüntü.
  • ilk fikri 1969 yılında, aya ayak basmadan aylar önce ortaya atılır. o dönemde düşünülen hali aşağıdaki gibidir:
    http://www.nasm.si.edu/…erace/sec500img/542l5m5.jpg

    konsept, 71-74 yılları arasında aşağıdaki şekli alır. mekiği taşıyan roketin de mekiğin kendisi gibi piste iniş yapabilecek tarzda düşünülmüş olması dikkat çekici:
    http://www.nasm.si.edu/…erace/sec500img/542l4m4.jpg

    74'ten itibaren de bildiğimiz şekline kavuşur:
    http://www.nasm.si.edu/…erace/sec500img/542l6m6.jpg

    toplam 123 uçuşta iki ölümlü kazası olmuştur. bunlardan birincisi* tamamen insan hatasıyken, ikincisinin* nedeni henüz bilinmemektedir. ancak yere çakılan parçalar üstünde çalışan nasa, atmosferin en üst tabakalarında gerçekleşen plazma püskürmelerinden* şüphe etmektedir.
  • kanadalı astronot chris hadfield'a göre insanoğlunun dünya üzerinde ürettiği en karmaşık yapılardan birisidir. zira havacılık ve uzay bilimleriyle haşır neşir olmayan birisi dahi endeavour uzay mekiğinin şu görsellerini görse aynı şeyi düşünürdü zannediyorum. diğer taraftan astronot scott kelly'ye göre ise uçurması en zor hava aracıdır. her iki astronotun da mekikli uzay görevlerinde komutanlık (uzay mekiklerinde komutan'lar*mekiği uçuran kişilere deniyor pilot ise bu görevlerde yardımcı pilot statüsündedir) yaptığını düşünürsek aksini iddia etmek düşünülemez sanıyorum. zira tüm yakıtını atmosferden çıkarken harcayan mekiğin görevini tamamlayıp atmosfere müthiş bir hızla girdikten sonra yavaşlaması ardından piste teker koymak için tek bir şansının olması inanılmaz bir stres yükü olsa gerek. bu konuyla alakalı scott kelly kitabında* aslında kendisi için eşit hava şartlarında bir uzay mekiğini yeryüzüne indirmenin bir f-14 tomcat'i uçak gemisine indirmekten çok ta farklı olmadığını, ama bunu günlerce yer çekimsiz ortamda kalıp yorgun ve bitkin düştükten sonra en ufak bir hata dahi yapmadan yapmanın işi inanılmaz zor bir hale getirdiğini yazmış.

    peki inmek için tek şansı olan ve motorları bu aşamada itki üretmeyen mekiğin planör misali bu zorlu iniş serüveni nasıl oluyor diyorsanız bu arkadaş çok güzel bir şekilde konuyu aydınlatmış. ben de buna ek olarak modifiye edilmiş bir boing 747'nin tepesine takılıp belirli bir irtifadan bırakılarak yapılan test uçuşlarını ekleyeyim. ayrıca bu 747'nin kendisine has hikayesini izlemek isterseniz şunu da şuraya bırakayım.

    şu da discovery uzay mekiğinin sts-128 görevi sonrası iniş görüntüleri.
  • uzayda kimsesiz kalınca celik gibi karin kaslari yapmak ve vakit geçirmek amacıyla mekik cekmek durumu...
  • eğer fırlatılışı anında florida semalarında uçuyor iseniz ağzınız şöyle açık kalabiliyormuş;

    http://www.youtube.com/watch?v=xv5j5cbwwfc
  • bi' de içlerinden atlantis sts-122 seferi için fırlatılışını beklerken nasa kameralarından birinde yansıyan şöyle komik bir macera yaşamıştır;

    http://www.youtube.com/watch?v=fsi5jiy0zk4
  • (bkz: ata 1 projesi) bir grup turkiyeli genc insan tarafindan uzay mekigi yapmamizin isten bile olmadigi soylenmetke, hatta bu ugurda baslatilan projeye bircok insan gonul vermekte. hadi hayirlisi diyor, ilk turk uzay mekigini dort gozle bekliyoruz.
    (bkz: cocuklaaar kenarda oynayin yolu kapamayin)
  • 20 yılda 5 tanesinden ikisi yitirilen, istatistiksel olarak uçan tabut şeklinde yorumlanabilecek uzay aracı. bundan sonra görevlendirilen astronotların ciddi kasacağı (başka fiil bulamadım) araç
hesabın var mı? giriş yap