• rengiyle gönlümde havalı bir yer kaplayan ve nedense güzel bir kokusu olduğunu düşündüğüm hülyalı uranüs'ün bilinen 27 uydusu var. isimlerini shakespeare'in eserlerindeki ve alexander pope'un "the rape of the lock" eserindeki karakterlerden alıyorlar. mesela öncekinden titania adında bir uydumuz, sonrakinden bir ariel'imiz var. uranüs'ü bir şekilde, gaflet, dalalet hatta hıyanet ile, ne yapıp edip parmağıma takmıştım. tamam, tamam hıyanet yok. gafletten eminim. ve nihayet bugün uydularından biri de düştü parmağıma. rosalind. kaldı 26.
  • cevrilebilir olanlari makbuldur. uydunun iyisi hack edilip kontrolu ele gecirildikten sonra, uzaktan fildir fildir cevrilebilenidir.

    (bkz: uydulari cevirmek)
  • (bkz: sputnik)
  • ilk dönemde maliyetleri 500 milyon dolardı. teknolojideki gelişmelerle birlikte zaman içinde 200 milyon dolara düştü. şimdi 60 milyon dolar. yakın gelecekte 5 milyon dolara, yaklaşık 20 içinde de 500 bin dolara düşmesi bekleniyor. giderek ucuzlaması daha fazla uydunun gönderilmesine neden oluyor ama bu sefer de yörünge uydu çöplüğüne dönüyor. bu ise tüm uzay görevleri için bir tehlike. çünkü bir çarpışma yaşanabilir. bunu önleyebilmek için başta abd'de olmak üzere bazı şirketler yörüngedeki çöplükleri temizleme işine girdiler. yakın gelecekte bu iş oldukça önemli bir katma değer yaratacak.
  • (bkz: peyk)
  • uzaysal yayınların doğrudan ulaştırımı (u.y.d.u.) sisteminin kısaltmasıdır aslında ama kısaltma gibi değil kelime gibi kullanılıyor.
  • uymak fiilinin di'li geçmis zaman hali..
  • farkında mısın ?
    birbirimizin uydusu olduğunun,
    çarpmadan, engellemeden
    peşi sıra
    yan yanayız
    seninle...
  • (bkz: cuk oturmuş) olma durumunun tedirgin hali.
hesabın var mı? giriş yap