üsteğmen

• bunların habercisi olmak genelde zevkli bir iştir. genç oldukları için muhabbetleri çekilir. kendi adamlarına arkadaş gibi davranırlar, sigara bile ikram ederler. yeri gelir sert olur, rütbelerini konuşturur, arada bir de fırça kayarlar ama en fazla ertesi gün gönül almasını bilirler. güvenlerini kazandığınız zaman değil uzman, astsubay, asteğmen'in görüşlerini bile sizinki kadar kaale almaz. pek götlerinin üstünde oturmadıkları için haberci olduğunuz sürece gez babam gezersiniz.
• ne bir altı olan, okuldan yeni mezun olmuş bir teğmen in çekingenliği, ne de bir üstü olan bir yüzbaşının oturaklılığına sahip olan, iki arada bir derede, kendini gösterme ve otorite kurma isteğini yoğun yaşayan, dolayısıyla çoğu psikopata bağlamış insanları temsil eden rütbe. istisnalar kaideyi bozmaz diyerek daha alt bir rütbedeyseniz bulaşmamanızı öneriyorum.
• genelleme yapacam siper alın.
  
  bunların hepsi kibarca küfredeceksiniz emri almış gibi fransız aksanıyla küfrederler.
  "âmina qôyim" gibi.
  
  bir gün bunlardan birisinin odasına nöbet çizelgesi imzalattırmak için girdim. imzalıyor imzalıyor kalem yazmıyor. sallıyor, hoh yapıyor falan yazmıyor. "hay teyzeni sikim" dedi attı çöpe kalemi.
  
  arkadaş teyzeni sikim ne ya. ananı sikim der erkek adam ama yok illa aksan katacak, kibarlaşacak ya anneni sikimdir o.
• kıdemli olanları bölük komutanlığı da yaparlar.
• subayların uyanış rütbesidir, bakışlarıyla insanları sıraya sokan her konu açıldığında asker nasıl olmalı bilincini yükleyici konuşmalar yapan üstsubayların bu hareketlerinin temeli üsteğmen'ken atılır. 4 askeri yanyana gördüğünde askerlikle ilgili brifingler verir, kapısını calıp dismacunu istediginiz, carsi izninde jolesini kullandiginiz o eski tegmen hallerinden kurtulurlar.
• toplam gorev suresi 6 yildir. bunun ilk ucu ustegmen, diger ucu kidemli ustegmen olarak gecirilir. ustegmenimiz cok basarili bir insansa erken terfi eder, 5 yilin sonunda yuzbasi olur. (bir de, tek t ile yazilir.)
• adama askerliğini zehir edecek kadar serseri mayın olanları vardır. teğmenlikten sıyrılıp yolu yordamı öğrenmeye basladıkları dönem bir üst rütbenin de vermiş oldugu güven ile daha bir dengesiz oldukları söylenir. bu adamların ortaları yoktur. ya manyagın teki ya da safın teki oluverirler. ortası kesinlikle yok. kimisi gayet babacan olmaya calışırken kimisi işi kitabına göre yapacam derken öyle bir hal alır ki adamı ipe götürüverirler. sakın ola askerde bunlara güvenmeyin. napacakları hiç belli olmaz. bir gün öyle bir gün böyle.
• muvazzaf subayların üçüncü derecesinde olsalar gerek. iki yıldızdan aşağıda bir yıldız var, hatta bir çizik var.
  
  muvazzaf= vazife başında.
• askere olan nefretin rütbe seviyesine kadar geldigini gormemle yuh cektiren...
  
  olum nasıl manyaklarsınız lan siz? rütbe ulan bu rütbe. hayır askerlik kurumuna komple karşı olursun anlarim da rütbeye sövmek nedir lan? en az o bahsettiginiz şeyleri yapan "insan" kadar rahatsizsiniz.
• kendi tecrübelerime göre bence en kaprisli rütbedir. hele yüzbaşılığa birkaç yılları kaldıysa uzak durulasıdır. harp okulu mezunları tamamda sözleşmeli olanları sanki yarbaymış gibi davranır.