• değişime direnç gösteremeyen etkinlik. 5-6 yıl önce mescid-i haram'ın çevresinde bile fotoğraf çekilmesine izin verilmezken, günümüzde artık kâbe'nin hemen önünde poz veren kişilere rastlamak tabii hale gelmiştir. tavaf esnasında cep telefonuyla konuşanlar da cabası. o esnada nereyle konuşuyorsa dümbük! görsen, kiramen kâtibin ile iş bağlamaya çalışıyor sanırsın.

    edit: foursquare'de bilem var. rastlamadım ama tavaf ederken twitleyen bile vardır belki. kim bilir?
  • 45 yaş altı bekar kadınlar, refakatçi bir erkek olmadan gidemiyorlar. aslında akraba olduğunu ispat etmek zorunda da değilsin o erkeğin. kırk kat yabancı hatta hiç tanımadığın bir adamı dayım diye kayıt ettirip gidebiliyorsun.
  • insanın hayatında yaşayabileceği en değişik tecrübe sanırım. ben, işim sayesinde gittiğim suudi arabistan'ın taif şehrinden, mekke'ye de geçme imkanı buldum ve o şekilde gittim. normalde umre için özel vizeye sahip olmanız gerekiyor.
    önce benim gibi daha önceden bilmeyenler için özetleyeyim; abdest ve de vücut temizliği (tırnaklar kesiliyor, tüyler vs...) yapıldıktan sonra ihram namazı için niyet edilip 2 rekat namaz kılınıyor (dua olarak ilk rekatta kafirun, 2. rekatta ihlas okunuyor) ardından umre için niyet ediliyor. yola çıkınca da mekke'ye ve kabe'ye yaklaşınca telbiye getiriliyor. kabe'yi ilk gördüğünde edilen duaların kabul olduğunu söylerler. dua ettikten sora 2 rekat namaz da kıldık ve tavaf için niyet ettik. hacer ül esved hizasından başlayarak (kabe solunuzda kalacak) 7 kere şavt (kabe etrafında tam birer tur dönüş) ettik ve de her şavt için ayrı bir dua var onları okuduk kitaptan. her yemen köşesinden (rükn ü yemani) ve de hacer-ül esved taşının hizasından geçişimizde selam verdik. 2 rekat tavaf namazı da kıldık ve de sonra safa - merve tepeleri arasında 7 kere say yaptık. her say için ayrı dualar var onları okuduk ve safa ya da merve tepesine her geldiğimizde selamladık. arada zemzem suyu içip akşam namazını da kıldıktan sonra saçımızdan birer tutam kestirip ihramdan çıkmış olduk. şimdi bunlar, benim gibi daha önceden detaylı bilmeyenler için özetti. elbette eksiklerim vardır o yüzden dini sitelerden okumak daha faydalı.
    kendi fikirlerime gelince, dürüst olmak gerekirse ara ara biraz hayal kırıklığına uğradım burda müslümanlarla ilgili. yaş ortalaması çoğunlukla 60 yaş üzeri, dünyanın her yerinden müslümanlar (malezyalı, ortadoğulu, türk, arap...) oluşturuyordu bu güzel kalabalığı ancak bu kalabalığın içine girince farkettim ki herkes birbirini itip kakıyor. umre zamanı olmasına rağmen inanılmaz izdiham vardı. tavaftan önceki namaz için yer bulmakta çok zorlandık, polis, ayrılmış bölgeler dışında kılınmasına izin vermiyor. kimse birbirine yer vermek istemiyor, namaz bölgesinde oturup kuruyemiş yiyen ve bu yüzden namaz kılacak insanlara yer vermeyen insanlar gördüm ve onlar adına utandım. aynı şekilde tavaf bittikten sonra kılacağımız namazda da yer bulamadık ve yasak olmasına rağmen gizli gizli bariyerlerin dışında kıldık namazı. annemi anneannemi götürmek çok isterdim ama bu izdihamda, fazla güçsüz sayılmayacak beni bile o yaşlı teyzeler amcalar (çoğunluğu inanılmaz kuvvetliler maşallah) itelerken bariyere doğru savurduysa, anneannem ne olurdu bu kalabalıkta düşünemiyorum. (izdihamdan korunmak için, genç yaşta yapılması gereken bir ibadet olduğunu düşünüyorum) ya da hac'dan sonraki ilk umre zamanı olduğu için belki bu kadar kalabalıktı, bilemiyorum. ben bu aralarda, yani aralık 2014'te gittim ama belki şubat mart gibi tenha olur ve aile büyükleri de götürülebilir. ben sadece, oraya ibadete gelmiş müslümanların birbirine bu kadar hoşgörüsüz davranıp, üstüne de itip kakmasını yakıştıramadım. onun haricinde herşey çok güzeldi. zemzem suyunun tadı eşsiz ve de ilginç bir şekilde hiç idrar hissi vermiyor. safa ve merve tepeleri'nin taşları, kabe'nin altın işlemeli örtüsü, zemzem kulesı ve mekke'ye doğru giderken yolda gördüğümüz babunlar en aklımda kalan şeyler arasında...
    gideceklere tavsiyem (özellikle kadınlar için), tavafta giymek için bir çift çorap ve de ayakkabıları koymak için poşet, zemzem doldurmak için boş su şişeleri, umre dualarını da kapsayan bir dua kitabı ve de bunları koymak için orta boy bir çapraz çanta. (sırt çantası da olabilir ama arkamda rahatsız etmesin diye ben çapraz çanta tercih ettim) ayrıca tedarikli bir insan olarak yanıma kraker falan da aldım ama orda zaten açlık falan gelmiyor insanın aklına. dönüşte yolda yedim biraz... hurma alacaksanız da al ajwa marka tavsiye ederim. en pahalısı ama en lezzetlisi. ayrıca peygamber efendimizin diktiği ve yetiştirdiği ağaçların mahsülleri olduğu söyleniyor. kredi kartı (tahminimce haram diye) rastladığım hiçbir yerde kabul edilmiyordu o yüzden riyal çekmekte ya da dolar taşımakta fayda var.
  • kudüs-mekke-medine

    umreden yeni dönmüş biri olarak söyleyeceklerim;

    -daha önce gitseymişim keşke. gitmeden anlaşılacak bir şey değil. daha önce gidenlere turist gözüyle bakmışız hep. o kadar güzel, o kadar farklı ki... ne olur geç kalmadan gidin.

    -ruhunuzun ne kadar yıprandığını orada anlıyorsunuz ve çok şükür ki orası sizi yeni biri yapıyor, tamir ediyor.

    -geçmişte puta tapan insanlara şimdi gülüyoruz ya alt tarafı heykel ne yararı olacak sana diye. aslında onlardan hiç farkımız yok. işe, evliliğe, anne babaya sevgiliye çocuğumuza, fiziksel görünümümüze, paraya tapıyoruz bizler. evlilikten, sevgiliden, paradan medet umuyoruz. ve medet umdukça yaralanıyoruz, eksiliyoruz, yıpranıyoruz.

    -gerçeğiniz değişiyor orada.

    -kesinlikle gençken gidilmesi gereken yerler. bu kadar genç olduğum halde çok yoruldum, ayaklar bacaklar şişti, diz kapaklarım ağrıdı, burnum kaç kere kanadı vs... ama gidin ne olur gidin...

    şehirleri ayrı ayrı yazacağım.
  • en mühim etkisi namaz olan bir ibadet çeşididir.
    yıllardır secde etmemiş insanı namazla buluşturur demeliyim belki de.
  • gitmeden önce herkesin hakkını helal etmesi gerekirmiş. az önce anannem aradı umreye gidiyormuş sabah sabah. hakkını helal ediyor musun dedi. evet ne demek yea dedim ilk soruyu savuşturdum sonra peygamber efendimize selam söylüyor musun dedi saçmaladım ne diyceğimi bilemedim. söylüyorum da diyemedim önce evet sonra aleyküm selam dedim. en son bi duan var mı dedi hani bizzat kendim gidiyorum ilk ağızdan iletiyim gibisinden aklıma hiçbişey yine gelmedi bugün iki sınav var onlar iyi geçsin dedim ama yetişmez büyük ihtimalle. çok garipdi lan.
  • sadece ugurlama kismina istirak edenler icin bile cok guzel bir ibadet, kutsal mekanlari gorme maksatli ziyaret.. islamdaki her ibadetin toplum acisindan farkli faydalari ve denge unsurlari oldugu gibi umre ibadeti de gunumuzde sosyal olarak cok daha genis boyutlu bir fayda saglamaktadir.. cok insan taniyorum ki ne kuran okumayi bilir, ne dogru durust turkce anlamini bilir ne sunnetten hadisten fikihtan haberi vardir ama umre anilarini anlatirken gozleri dolar, imkan olsa da yine gitmeyi rabbim lutfetse diye dua eder..

    evet itirazlar olabilir ki cehaleti mi savunuyorsun! asla! fakat topluma sadece kendi gozumuzle bakmak yerine ulkedeki halkin durumunu, egitimini, ekonomik ve sosyal durumunu bilmeden yorum yapmamak gerekir.. gercek su ki turkiyede, ve genel olarak islam aleminde halk malesef cok da egitim almis durumda degildir hatta sadece fenni ilimler degil islami ilimler icin de bu gecerlidir.. fakat islami tek boyutta algilamak, hayata sadece tek boyuttan bakan kimseler icin gecerlidir.. oysa allah(c.c) bundan munezzehtir, cunku o ilmiyle her seyi kusatmistir, bizim goremeyecegimiz, sonuclarini onceden tahmin edemeyecegimiz ve tesbitlerimizin yeterli olamayacagi sahalarda allah mutlak ilim sahibidir.. nasil olmasin ki, siz mi daha iyi bilirsiniz, yoksa yaratan allah mi buyuruyor kurani keriminde..

    umre ibadeti de zahirinin altinda cok fazla fayda barindiran cok guzel bir ibadettir, bilhassa da sosyal acidan.. allaha yaklasmak sadece maddi gayretle olacak diye bir kaide yoktur, yani ilimden bahsediyorum.. kutsal beldelerden, farkli ulkelerden, dillerden, irklardan ve renklerden gelen muslumanlarin, ayni allaha inanip ayni kibleye yonelen bu insanlarin biraya gelip olusturdugu manevi atmosfer belki yillarca surecek ilmi calismalardan cok daha fazla yukselme saglayabilir.. nasil ki dusman hattinda 1 saat nobet bekleyen musluman askerin ecri belki 100 yillik ibadetten daha degerli olabiliyor, maslahat acisindan umre ve hac gibi ibadetlerin faydalari da bilhassa toplum acisindan cok daha fazla oluyor..

    tabiki umre ve haccda, ulkeye donuldugunde getirilecek en guzel hediye, o beldenin manevi atmosferidir.. muhammed ikbalin deyimiyle:

    hicaz’dan hurmalar getirdiniz,
    seccadeler getirdiniz;
    peki hz.ebubekir’in bağlılığını,
    hz.ömer’in adaletini,
    hz.osman’ın hayasını,
    hz.ali’nin şecaatini getirdiniz mi?”
  • "bu ülkede bu kadar yoksul varken..." diye gidenlerin eleştirildiği ibadet.

    bu ülkede bu kadar yoksul varken ortaköy sahil şeridinde eğlenceye ne kadar para akıyor hiç düşünüldü mü?
    haydi onu geçelim. lüks restoranlarda bir tabak bonfileye 80 ila 200 lira bayılan godoman, yanına gelen selpak satan çocuğa döner sandviç alıyor mu misal? almıyor. mekan garsonları çocukları kovalıyor.

    yani yoksulluktan gireceksek biraz da günümüzde yaşanan hedonizme bakalım. bu ülkede gecede 5 mekan gezip milyarlar harcayan sonradan görmeler var. bir valeye 100 usd tip bırakanlar var. eskort sevgilisine araba alanlar var.

    bunlar kimseye dokunmuyor da umreye hacca gidilmesi dokunuyor.

    geçiniz efenim.
  • umre'ye giderseniz, hacer ul esved'a dokunma ihtimaliniz var, hac zamanı gayet zor. gerçi her daim, o sıcakta, taşın basında polis var. bazen kızıyor, kalabalıga bagırıp çagırıp ittiriyor.
  • dünya ve içindeki lezzetleri inzivada, yalnızlıkta değil, meydana çıkarak terk etme antrenmanı.

    yarın o meydana doğru seferimiz var allah’ın izniyle. kalan dostlara selam olsun.
hesabın var mı? giriş yap