• bedir savaşı'nda müslüman ordusunun safında 1.000 melek (al-i imran/123, 124 ve 125) (enfal/9-10-12) savaşmıştır. bu 1.000 meleğin de: "savaşta ve öldürme işleminde bilfiil görev almadıkları, fakat muhtemelen müslümanların darbelerinin etkili ve isabetli olmasına yardım ettikleri" ifade edilmektedir. kuran-ı kerim meallerinde anlatılan budur. (enfal suresi 12. ayet ve tefsiri)

    ancak müslüman ordusunun silah dökümhanesinde çalıştığı düşünülen bu melekler, ne hikmetse uhud savaşı'na gelmemişlerdir. bir de bu savaş ya da daha doğru bir ifadeyle kabile çatışması sırasında yaşananlar: hz. muhammed'in o dönem bir peygamberden ziyade, bir kabile lideri gibi görüldüğüne de açık bir işarettir. şöyle ki:

    ~
    bedir savaşı'nın öcünü almak isteyen mekke'liler medine'ye saldırdığında onlarla medine dışında savaşmak isteyen müslümanlar bu amaçla medine'nin yaklaşık 6 km uzağındaki uhud dağı'na doğru yürüyüşe geçtiler. bu sırada hz. muhammed'in sağ ve sol kanatlara yerleştirdiği, hazrec kabilesinden seleme oğulları ile evs kabilesinden harise oğullarından ibn übey komutasındaki 300 kişi 'kendimizi ve çocuklarımızı ne diye tehlikeye sokalım!' diyerek geri çekilerek müslüman ordusundan ayrıldı. bu durum müslümanlar arasında huzursuzluk yarattı. beni harise ve beni seleme kabilelerinin geri kalanları da ayrılmayı düşünmeye başladılarsa da nihayetinde ikna edildiler.

    ibn ubey ve beraberindeki 300 kişinin ayrılışından sonra kalan 700 kişi peygamber önderliğinde uhud dağına vardı. müslümanlar sırtını dağa, müşrik ordusunu da karşılarına alacak bir düzende yerleşti. dağ tarafından, arkadan gelecek bir saldırıyı bertaraf etmek için de hz. muhammed bizzat 50 okçu seçti ve başlarındaki ibn cübeyr'e "müşriklerin bize yaklaşmasını engelleyin ve asla yerinizden ayrılmayın. kuşların etlerimizi gagaladığını görseniz bile sakın yerlerinizi terketmeyin" diye tembihde bulundu.

    savaş başlayınca müslümanlar müşrikleri bozdu ve mekke'liler geri çekilmeye koyuldu. mekke'liler malı mülkü bırakıp kaçmaya başlayınca müslüman askerler de savaşı bırakıp ganimetlere saldırdılar. dağ tarafındaki geçidi koruyan 50 okçu da yağmayı görünce yerlerini terkedip ganimetten pay almak için meydana koştular. zaten bu anı bekleyen mekke'li süvari birliğinin komutanı halid bin velid dağın yanındaki geçit üzerinden yağmayla meşgul müslümanlara arkadan saldırdı. bir anda neye uğradığını şaşıran müslümanlar kaçmaya başlayınca bu defa da mekke ordusunu karşılarında buldular. ve hezimete uğradılar. hz. muhammed etrafındaki az sayıda adamla uhud dağı'na çekildi. ve şans eseri hayatta kaldı.
    ~

    şimdi diyanetin sitesinden muharebenin özeti bu. "daha savaş başlamadan ibn übey komutasındaki 300 kişinin 'kendimizi ve çocuklarımızı ne diye tehlikeye sokalım!' diyerek müslüman ordusundan ayrılmaları ve arkalarını sağlama almak amacıyla hz. muhammed'in tepeye yerleştirdiği ve "ne olursa olsun asla yerinizden ayrılmayın, tepeyi terk etmek için benden haber bekleyin" diye sıkı sıkıya tembihlediği okçuların savaşın kazanıldığını düşünerek ganimetten pay almak için anında savaş alanındaki ölülerin üstüne çullanmaları", dolayısıyla peygamberin sözünden çıkmaları, ona itaat etmemeleri size tuhaf gelmiyor mu?

    yani şöyle düşünün: son peygamber gelmiş. yeri, göğü, her şeyi, her varlığı, tüm evreni yaratan tanrı insanlığa nihai elçisini göndermiş, -islami düşüncenin öne sürdüğü gibi- hz. muhammed'in mucizeleri yaşanmış, ki miraç'ta alemi dolaşmış koskoca son peygamber yerinizden kıpırdamayın demiş ama askerler, tanrı elçisinin bu emrini sallamayıp ganimete koşmuş. allah'ın elçisi dinimiz için düşmanla savaşacağız, onlara karşı koyacağız demiş ama 301 kişi 'kendimizi ve çocuklarımızı ne diye tehlikeye sokalım! diyerek çekip gitmiş!

    bu ne rahatlık ya?

    demek ki hz. muhammed'i bir peygamber olarak görmüyorlar. peygamberden ziyade kabile önderi, askeri lider vb. gibi bir konumda değerlendiriyorlar. o'nu gerçekten allah'ın elçisi olarak kabul etselerdi, herhalde bir sözünü iki etmemeleri, etrafında pervane olmaları gerekmez miydi?
  • kitlelerin, hakkındaki bilgileri tarih kitaplarından ziyade, ekseriyetle çağrı filminden edindiği izlenimi veren savaş.
    hatta ben bile şu satırları yazarken "hamza öldü koşuun dı rıı dıt dırı rıı" melodilerini duyar gibi oldum...
  • bu savaşın sonunda içki ve kumar yasaklanmıştır.
    (bkz: ne alaka)
  • anlatılınca ordular, çarpışma, savaş, ölenler kalanlar vs. laflarının bolca geçtiği, fakat biraz inceleyince pek öyle olmadığı anlaşılan olay. ortada büyük bir savaş olduğu anlatılıyor fakat görülüyor ki kaybeden ordu (medineliler) toplam 70 kayıp vermiş. e hani koskoca bir ordu idi ve savaşı kaybetmişti?. 70 kayıp verilen olay ordular arası bir savaş değil olsa olsa çarpışma veya zayiatı fazlaca olan dalaşma olabilir. savaş demek için ortalığın kan gölüne dönmesi, binlerce, belki onbinlerce insanın ölmesi gibi birşey geliyor insanın gözlerinin önüne. 70 kişinin kaybıyla biten bir olaya savaş demek?..bilmiyorum yani.
  • müslümanlar tarafından kaybedilme sebebi para olan savaştır.
    çünkü dağdaki okçular bize ganimet kalmayacak korkusuyla yerlerini bırakmışlardır onlar pozisyonunu terkettikten sonra halid bin velid açılan gedikten cephenin kalbine girip savaşı kazanmıştır.
    burdan şöyle bir sonuç çıkabilir işin içine para karışınca din(ideolojiler) kaybediyor. (bkz: bankasya)(bkz: kar payı)
  • savaş mavaş değildir. olsa olsa bir tatsızlık olur bu. ordu'da gösteride 1 adam öldü ama tarafların sayısı bundan kalabalık. o da mı savaş?
  • tepeye gozlemci olarak dikilen okcularin, savas sonrasinda pisirilen, 2 km.lik adana kebap ve 4 tonluk pilavdan yemek icin tepeyi terk edip savasin kayip edilmesine neden olduklari savas.
  • din kültürü ve ahlak derslerinden aklima kalan yegane hadise.. oncelikle bir islam savasi olmasinin yaninda egitici ve ogreticidir..

    uhud tepesinin eteginde muslumanlarin ordusu ile mekkeli putperestlerin ordusu kapismistir.. savasin arkaplaninda "bilader medineden gelmissiniz bizim putlari kirmissiniz ayip oluyor" diyen put perestlerin kirginligi vardir.. neyse anlasilmis uhud tepesinin eteginde savasa müsait bir ikindi vakti konuslanilmistir.. ortama onceden gelen müslüman ordusu (tekmili birden 700 ile 1000 kisi arasinda piyade 2 ile 4 arasinda suvariden olusur) okculari stratejik bir ortama yerlestirmistir..

    bu uhud tepesi denen civar "büyük l" seklinde bir tepedir.. müslüman ordusu l nin kisa tarafi arkalarinda kalacak sekilde dizilmis o l nin kisa tarafina da okculari koymustur.. hz muhammed (sav) bir sekilde "yahu bu kureysliler suvarileri ile arkamizdan dalmasinlar.." diyerek okculara "ne olursa olsun yerinizde kalin. sonrasinda ganimet adil bir sekilde dagitilacak ve hakkinizi alacaksiniz.. aman gozunuzu seveyim kipirdamayin" demistir..

    kureys ordusu(3000 piyade 200 suvari) yarim bi saat sonra ortama gelmistir. oncesinde savas cikarmak icin kureys sancagini tutan arkadas "yok mu bana yan bakan" diye ortaya cikmis, hz ali de zulfikari ile ortaya cikmis ve dakka bir gol bir hesabindan sancakcinin canini o vakit almistir..

    sonrasinda motivasyonu tam olan musluman ordusu savasi kazanmak adina cilginca savasmistir.. bu sirada cakallik yapan halid bin velid komutasinda suvari birligi bahsettigim "büyük harf l" nin uzun tarafindan dolanmis okcularin menziline girmistir.. bir ulak gonderip "geri cekilsinler" diyen halid bin velid gostermelik bir geri cekilme planlamis, boylelikle "asla yerinizden ayrilmayin" denilen okcularin gaflete düserek "aman ganimet gidiyor" ayagina yerlerinden ayrilmalarini saglamistir..

    boyle olunca halid bin velid in suvarileri arkadan saldirmis, diger 3000 kisilik kureysliler de geri donerek musluman ordusunu sikistirmislardir..

    bu sirada hz muhammed in kafasina gelen bir tas ile anli yarilmis ve disi kirilmistir.. bunu goren yaygaraci kureysliler "muhammed öldü, muhammed öldü" demislerdir.. hz hamza (ki antony quenn sayesinde kendisine sevgimiz sonsuzdur) "muhammed öldüyse ben ne yasayayim" diyerek berserk olmus dikkatsiz bir sekilde dovusmeye baslamis ve ne yazik ki sehit olmustur..

    kureysliler bir sekilde muslumanlari yok edebilecekken tarihten silebilecekken, ebu sufyan "daga cikmayalim" emri vererek muslumanligin yok olmasini engellemistir.. muslumanlar bundan sonra yaralilari da alarak daga cikmaya baslamislardir.. kureyslilerin atlilari da daga cikamayinca savas bitmistir..

    muslumanlar bu savasta yenilseler de, kureyslilerin resmen muslumanlari tarihten silme firsatlarini bertaraf etmislerdir.. hos mesela hz muhammed bu savasta yenilse idi, öldürülse idi, sehit olsa idi hz isa'nin kurdugundan daha büyük bir din kurabilirdi, egri oturup dogru konusmak gerekirse.. sonucta sehitlik kavrami bir din olusturmak isteniyorsa basta gelen bir kavram..

    her neyse. bir trivia bilgisi olarak halid bin velid savastan bir kac ay sonra müslüman olacak, dosta güven düsmana korku salacaktir..
  • olay medine şehrinin birkaç kilometre kuzeyinde uhud dağı eteklerinde geçmiştir.
    burası oluyor

    hz. muhammed'in okçuları yerleştirip buradan ayrılmayın dediği tepe şurası
    bir de bu var
hesabın var mı? giriş yap