• istanbul/bahçelievler dolaylarında görülen kapalı kız.

    kapalı diyorum/demek zorunda kalıyorum zira başında mendil büyüklüğünde, evet tam mendil kadar eşarp vardı. allah için "saçları görünmüyordu".

    başını inanılmaz derecede sıkı bağladığından, etrafına bakabilmek için tüm vücudunu çevirmek zorunda kalıyordu.

    belki de hayatında ilk defa "ucube" gören insanların şaşkın bakışları arasında kalakalmıştı. zira tüm gözler bu hatunun üstündeydi. gülüşmeler de onun içindi, kınamalar da.

    işte bu kız* göğüs ve sırt dekoltesi vermekten asla çekinmemiş ama başını sımsıkı bağlamıştı. bildiğiniz dekolte...

    dekoltesini sergileyecekse başını neden kapamıştı? ya da başını kapatacaksa neden dekolte vermişti?

    velhasıl ben de hayatımda ilk kez ucube gördüm, başımı da göğe erdirdim.
  • nerden geldiği belli olmayan, acayip, anlaşılmaz, biçimsiz nesneler için kullanılır... hilkat garibesi deyimi de buna eşdeğerdir.
  • bir sanat tanımı.
  • (bkz: 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi)
    (bkz: #59097157)

    el primer món monstre, la fotosíntesi no ja com prendre en atmosfera d'oxigen, els gasos actius que enverinen voltant, girant en el sentit contrari de les altres cèl·lules, l'oxigen (tant per a aquesta substància activa que ha enverinat les condicions del dia) respirant que probablement era pobre cel·lular és. fa uns pocs milions d'anys de vida en aquests fenòmens, és l'avantpassat de tots els animals, inclosos els humans.

    un altre monstre, monstre deu haver estat el primer a la mar en terra nét. oxigen dissolt per respirar còmodament al mar, la mar, el pes de la carrosseria del vehicle, mentre que a terra trobar fàcilment aquests estranys com a aliment llest és l'avantpassat de molts animals i persones. per estar en les mateixes proporcions que els components dels mitjans de comunicació entre les cèl·lules, o un organisme establert en l'embrió de les primeres simulacions de creixement marí és una mostra de l'origen de les empremtes no es poden eliminar.
    tractant de viure en el món d'abandonar l'espai humà es troben en una freakiness similar. en prendre les càpsules a l'atmosfera d'aire, on no hi ha moviments sense adonar-se de la seva pròpia al mar.

    les condicions de vida de l'ordre existent per negar-se a tractar de viure completament en l'ambient oposat, la mateixa marca de codi es col·loca en nosaltres per naturalesa. els jocs d'atzar és universal. caminar a les palpentes en la foscor més tard en la vida, com si la mort es va produir per darrere, com si fos conscient que en qualsevol moment seria un pas monstres completament incompatibles demanat avui va portar a l'escena i llança. està destinat a morir una part molt gran. pocs dels que llança els daus i garanteix una bona vida per ser el nou favorit.
  • uzun yillar once kadikoy rihtim'da eminonu iskelesi'nin onundeki, iki cubuk uzerinde duran, yuksek, yelpazeye benzeyen heykele arkadaslar arasinda taktigimiz isim ve kaldirilana kadar default bulusma yerimiz. bir sure sonra etrafi telefon kulubeleriyle cevrilmis sonra 90'larin sonunda heykel kaldirilmisti. (bkz: istanbul'da buluşma yerleri/#48388)
  • "bir tablo gördüğümüzde, tepkilerimizi etkileyebilecek yüzlerce şey gelir hepimizin aklına. bu anımsamalar, gördüğümüzden tat almamıza katkıda bulunduğu sürece, endişelenmemize gerek yoktur. ama ne ki, pek önemli olmayan bir anımsama bir önyargıya dönüşür, ne zaman ki dağı konu alan fevkalâde bir tablodan sırf dağcılığı sevmediğimiz için içgüdüsel olarak uzaklaşırız, işte o zaman tadabileceğimiz bir hazzı engelleyen bu karşı oluşun nedenlerini kafamızda araştırmamız gerekir. çünkü bu durumda bir sanat yapıtından tat almayı önleyen yanlış nedenler var demektir."

    the story of art- ernst gombrich
  • bir sanat dalının şeriata uygun olup olmadığının tartışıldığı bir 21. yüzyıl düzenine layık sıfattır.
  • anlaşılıyor ki bu sıfat rte'nin ağzından çıkarsa "tez zamanda yıkıla" anlamı taşımaktadır. bakınız.
  • bu sabah açıklanan proje.
  • yugoslavya'da rastlanmış bunun örneklerine. herhalde gözünden kaçmış devletin, yoksa kesin yıkılırlardı. hele bazıları da bina olarak kullanılıyor, heykel de değil. tövbe tövbe.

    http://www.cracktwo.com/…t-monuments-that-look.html

    1960'lardaki yugoslavya başbakanı yaptırmış bi de bunları utanmadan. bazı devletlerin başbakanları bizimki gibi sanat eksperi değil, tamam onu anladık da; sonraki başbakanlar da mı düşünememiş yahu bunları yıktırmayı? olacak iş değil. ayıp. kanal fln açsınlar bari, ancak böyle affedilebilir böyle bir insanlık ayıbı.
hesabın var mı? giriş yap